Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hem dil ile alfabe aynı şey değildir hem de bir alfabeyi öğrenmek dili öğrenmek demek değildir. Alfabe 15 günde öğrenilir. Ancak hiçbir dil 15 günde öğrenilmez. Osmanlı'da halk yine Türkçe konuşuyordu. Sadece, konuşurken Türkçe kullandığı sözcükleri Arap harfleriyle yazıyordu. Mesela "yemek" yine yemekti. Elma yine elma, su yine su, ağaç yine ağaçtı. Ama bunu yazarken Latin alfabesi yerine Arap alfabesi kullanılıyordu. Neden Osmanlıca bir halk türküsü yoktur, bunu hiç düşündünüz mü? Dedelerimizin, babalarından öğrenerek Osmanlıca diye bir dil kullandığını, evlerimizde ara ara Osmanlıca konuşulduğunu görenimiz oldu mu hiç? Yoktur. Çünkü halk Türkçe konuşuyordu. Osmanlıca daha ziyade bir saray diliydi. Bir alfabe/harf devrimini dil devrimi diye anlatarak bu milleti senelerce zehirlediler.
Sayfa 72 - Minel YayınKitabı okudu
Gerçek aşk hangisi?" diye sorduğu zaman hafızasında ve çevresinde bir kadına basit, dürüst, derin ve sarsılmaz bağlarla bağlanmış insanlar arıyor, bulamıyordu. Bulsa bile bu bağlanmanın da bir kuruntu olduğunu, er geç bir hayal kırıklığı ile sonuçlandığını görüyor ve bu yüzden zaman zaman hüzne, umutsuzluğa düşüyordu: "Herhalde bu
Reklam
Size birkaç şey söyleyeyim...
"İrlanda alfabesi (ailm, beith, coll, dair,...vb.) hep ağaç adlarından alınma."
Sayfa 146Kitabı okudu
İnsan beyni, benzetme konusunda oldukça yeteneklidir. Bulutlardan İsa'yı görmek, ağaç dallarında Arapça ''Allah'' yazısı görmek, tost ekmeğinin üzerinde Meryem Ana'yı görmek, bu benzetim makinesinin yan ürünüdür.
Sayfa 269 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Uzun bir aşk nedir sorusu¿
Anlamıştı ki aşk, geniş, inkâr edilmez bir iyilik ve doğruluk kaynağı olduğu kadar, aşırılık yada yanlış anlama halinde çirkinliklerin, sahteliklerin de kaynağıdır. İyi tarafı hangisi, kötü tarafı hangisi idi? İki taraf birbirinden nerede ayrılıyordu? ~ Kendine, "Aşkın sahte olanı hangisi?" sorusunu sorunca geçmişe ve bugüne ait sayısız
Dördüncü bölüm (8)Kitabı okudu
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
️Ah canım kitap sen nasıl güzel bir kitaptın. Nasıl güzel anlatmış. Çocuklarınıza bu kitabı kesinlikle almalı okumalısınız. Hatta sınıf öğretmeni arkadaşlarım bu kitabı hediye almalılar çocuklarına. Farketmeliler aramızda böyle özel çocuklar olabilir. Böyle özel çocukların da güzellikleri var değil mi? O çocuklar öyle özeller ki bu özel
Engelsiz Masallar
Engelsiz MasallarAyşegül Sözen Dağ · Cezve Çocuk Yayınları · 201841 okunma
Reklam
Ağaç...
'Gövdeye bakarken ağacı göremezsin."
Sayfa 241 - Altın KitaplarKitabı okudu
Söğüt Ağacına dair 2. not
2. Sekiz yaşında bir kaza sonucu görme yetisini kaybeder Yusuf. Ama okumak bir sevdadır onun için. Okur, okur, okur... Parmak uçlarıyla okur. Cemil Meriç ve Borges gibi şanslı değildir. Gözle okumak 45 yaşından sonradır onun için. Göz sadece harfleri mi okur? Mesela başka bir gözden sâdır olan bakışı okuyamaz mı? Alışkanlık değişmez. Yusuf gözü
Latin alfabesinin tarihsel serüveni
Başlangıçta tek heceli olan ve bir sesli bir sessiz harften oluşan hecede, zaman içerisinde, sesli harfin kaybolması sonucunda sadece sessiz harf kalmıştır. Böylece akrofoninin yardımı ile harf yazısına geçilmiştir. Eski Sami yazılarından biri olan Fenike yazısında oluşan bu harf yazısı, Fenikeliler'in Akdeniz kıyılarında koloniler kurması sonucu, tüm Akdeniz çevresinde yaygınlaştı. M.Ö. IX. yüzyılda Fenikeli tüccarlar, M.Ö. XVI.-XV. yüzyılda icadettikleri bu alfabeyi Yunanistan'a getirdiler. M.Ö. V.-I. yüzyıllar arasında ise Kıbrıs, Malta, Sardunia, Massilia, Carthago üzerinden tüm dünyaya yayıldı. Bu semitik harf yazısı, eski Yunanistan'da, onların dil yapısına uyarlandı. Böylece Fenike alfabesine sesli harf eklenince, yazı soldan sağa doğru yazılan modern bir alfabe şeklini aldı. M.Ö. IX. ve VIII. yüzyıllarda eski Yunan kolonileri ile İtalya'nın güneyinde bilinen bu yazının mucidi olarak, Fenike kralı Agenor'un oğlu Cadmus bilinirse de; bu bilgi mitik bir açıklamadan öteye gidemez. Onun 24 harflik bir alfabe şeklini alması ise, Samos'lu Kallistratos'a bağlanır. Onlar taş, kemik, ağaç, ostraka üzerine yazdılar. Papyrus ancak V. yüzyılda yaygınlaştı. Daha sonra, Eukleides'in arhonluğu sırasında (M.Ö. 403/2) Atinalılar tarafından benimsenerek Ionia alfabesi adı ile resmen kabul edilecektir. Bu yazı sonraki yıllarda Latinler'e geçerek, Roma topraklarının genişlemesi ile geniş bir alana yayıldı.
Sayfa 56 - Türk Tarih Kurumu
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.