Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ah benim elleri kitap kokan sevgili dostum…
Sevgili dostum... Bugün yokluğunun yüzüncü günü. Geçen yüz gün boyunca seni aramadığım yer kalmadı. Sen kitapları çok severdin ve ben de bu yüzden ilk olarak seni kitaplarda aramaya başladım. Belki yemyeşil kırlardan koparılmış ve kitabın arasında kurutulmuş masum bir papatya gibi sen de bir kitabın sayfaları arasında kalmışsındır. Belki de çok
Sayfa 47
430 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Yedi kitaplık Kayıp Zamanın İzinde'nin ilk kitabı Swann'ların Tarafı, oldukça zor bir eser. Çoğu eserin ağırlaşmasına ve zorlaşmasına yol açan "anlatımda yoğunluk" dediğimiz kavram bu kitapta genelgeçer olarak pek fazla yok. Anlatım yalın; yazarın ne dediği anlaşılıyor. Ne dediği anlaşılıyor ama nasıl anlaşılıyor? İşte burada Proust
Swann'ların Tarafı
Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,202 okunma
Reklam
176 syf.
9/10 puan verdi
(EROS'A) ACI BAĞIŞLAYAN / MASAL DOKUYAN
Sığırtmacın ezdiği sümbül gibi mor bir çiçek… İlk Kadın Şair En zalim ayın sonuna geldiğimizde, tesadüftür ki Sappho düştü yine aklıma. Sebebi doğa, bahar, çiçekler ve belki de en önemlisi kökler. İnsanlık tarihinin en eski sözlü/yazılı edebiyat örneklerine bakıldığında Mezopotamya ve Yunan kaynaklı eserlere ulaşıyoruz. Ünlü
Şiirler
ŞiirlerSappho · Cumhuriyet Yayınları · 19991,469 okunma
SAÇLARIN VAR MI SENİN? youtube.com/watch?v=rsUwajV... Hastane odaları hep küçüktü. İçine beş yatak sığsa da küçüktü, binadaki en büyük oda olsa da küçüktü. Hele duvarlar bir bir üstüne yürüdü mü insanın, karınca yuvasından da küçüktü, ağaç kovuğundan da küçüktü. Bilinçli bir yalnız bırakılışın çıldırtan safhasında, belki de
"+Ağaçlar neden renk değiştiriyor? -Çünkü ölüyorlar. -Yani demek istiyor ki, yeşil silinip giderken yapraklar ölüyor ve ağaçtan düşüyorlar." "Eğer ölmek bu kadar güzelse keşke ben de ağaç olsaydım. Ölmekten mutluluk duyar ve baharsa tekrar doğardım."
Sayfa 119Kitabı okudu
Günaydın
Bir sabah uyandığımızda bütün ağaçlar yeryüzünü terk etmiş olacak. Giderken bize yokluklarından başka bir şey bırakmadan.
A. Ali Ural
A. Ali Ural
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Osman Şahin'in bu güzel öykü kitabı çok iyi bir kaleme ait olduğunu belli eden bir sürü izle dolu: bütün öykülerde ön plânda yer alan güzel doğa betimlemeleri, karakterlerini bir yandan kitabın kapağında da sözü edilen o sözlü geleneğin taşıyıcısı olacak şekilde hayâl ve sisli, belirsizlikle gerçekçilik arasında anlatabilen bir kalem; teklemeyen-
Ölüm Oyunları
Ölüm OyunlarıOsman Şahin · Can Yayınları · 201447 okunma
*Büyük Kurtarıcıya
Edirne önünden Urfa’ya kadar Her yerde inilti, gözyaşı vardı. Mektepler, mabetler, yurtlar, ocaklar Birer boş harabe, birer mezardı. Ecdadın en yüksek mukaddesatı: Tarihi, bayrağı çiğneniyordu. Endülüs halkının mukadderatı
Yaz tatillerinde herkes deniz kıyılarına yahut yurt dışına giderken ben Ankara'ya gittim. Envai çeşit ağaçlar, sımsıcak akrabalar, şen şakrak çocuklar... Şimdi hemen her tatil olduğu gibi yine Ankara'ya geldim. Ağaçlar yok ama gerisi yine duruyor. Sadece zaman geçmiş ve değişiklikler yaşanmış. Mesela artık kuzenler değil de onların çocukları ortalığı şenlendiriyor. Gelirken ufak yumurtalar aldım her birine. İçlerinde oyuncak var. Gözleri irileşti hepsinin. Küçük şeylere dahi olan heyecanlarını seviyorum. Çocuk güzel. Çocukluk güzel.
Çiçekler açarken sesleri çıkmaz. Güneş usulca doğar. Ağaç büyürken çıtı çıkmaz. Yaprak düşerken ağlamaz mesela, toprak çatlarken inlemez. Ne olursa sessiz sedasız olur. Günler sessiz sedasız geçer. Yıllar giderken haber vermez. Yüzümüz kırışırken ince ince zamanın avcundaki bir mendil gibi, duymayız ki sesini. Aslında olanlar sessiz sedasız olur. Çiçekler bağırarak açsa dizer miydik pencere önlerine? Gözlerimiz gıcırdayarak açılıp kapansa, güneş bütün gücüyle seslense doğup batarken, ağaçlar inleyerek büyüse, yapraklarını ağlayarak dökse ne yapardık o seslerle? Yüzümüzden çıtırtılar, hışırtılar gele gele yaşlansak mesela katlanabilir miydik geçen zamana? Belki de bu sessizliğe şükretmeliyiz. Kalp atışları dışarıdan duyulmadığı için de şanslı saymalıyız kendimizi. Yutkunuşlarımızın sessizce olup bitişine, iç çekişlerimizin uzaktan duyulmadığına sevinmeliyiz. Ve galiba en çok gözyaşlarımızın konuşmadığına şükretmeliyiz.
Şermin Yaşar
Şermin Yaşar
Reklam
"Özgür kalırsan ölürsün!" Ağaçlar boyun eğmek zorundadır, kökleri onlara gereklidir; insanlara değildir oysa. Bir ışığı soluruz, gözümüz göklerdedir ve toprağın altına girdiğimizde, çürüyüp gitmek içindir bu. Doğduğumuz toprağın cansuyu, ayaklarımızdan başımıza doğru yükselmez; ayaklar yalnızca yürümeye yarar. Bizim için, yalnızca yollar önemlidir. Bize göz diken, bizi isteyen onlardır - yoksulluktan zenginliğe ya da başka bir yoksulluğa, kölelikten özürlüğe ya da kanlı bir ölüme giderken. Bize sözler verir, bizi taşır, itekler, sonra da terkederler. Ve o zaman, tıpkı doğduğumuz gibi, kendi seçmediğimiz bir yolun kıyısında ölüp gideriz.
Sayfa 9 - YKYKitabı okudu
343 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.