Bu karı-koca portresi evlilikte sadakatin yüceltilmesidir. Sahnenin merkezinde bir adamın elinde tuttuğu ve üzerinde "Homo nunquam" (sadakatle alakalıdır) yazılı bir kâğıt görüyoruz. Koca, diğer eliyle süslü masa örtüsünün üzerinde oturan sincabı işaret ediyor. Ayrıca kadının sol kolunda küçük beyaz bir köpek oturuyor. Her iki hayvan da çiftin duygusal bağlılığını ve ilişkilerinin duygusal yönünü sembolize ediyor. Hayvan çizimleriyle değerleri sembolize etmek Rönesans boyunca yaygın bir sanatsal girişimdi. Burada birbirlerine adanmış iki insanın evliliği yansıtılıyor.
Sol üst köşedeki pencereden kısmen kara bulutlarla belirsizleşen güneşle taçlandırılmış manzara, rüzgârlı ve fırtınalı gökyüzünü gösteriyor. Bu, her ikisini de ele geçiren aşkın farklı bir sembolü olarak yorumlanabilir.
Modigliani 1906 ve 1907’deki eskiz defterine şöyle not düşmüştü: “Aradığım şey ne gerçek ne de gerçekdışı, ben bilinçaltının, insan ırkının içindeki içgüdüsel olanın gizemini arıyorum.”
aşk m, sanatın vazgeçilmez konularından biri olmustur her zaman. tıpkı hayatın oldugu gibi.
shakespeareden danteden ve kutsal kitaplardan ilham alan eserler, sadece dogadan ilham alanlar veya sadece siparis üzerine yapilan eserlerden olusan ve bir butun haline gelip teker teker yorumlanan bu eserler sanat konusunda ufkumuza bir pencere daha açıyor.