Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"...Kendi önyargılarımızın, bağımlılıklarımızın, ufuksuzluklarımızın, fanatizmlerimizin, yabancılaşmalarımızın baskısı altında bulunduğumuz için ne yazık ki gerçekleri, gerçek dünyayı bir bütünlük içerisinde yorumlayamıyoruz. Her kesim, kendisini yalnızca bir parça üzerinden ifade etmeye çalışıyor. Parçalar üzerinde çalışanlar, bizi büyük bütünden, büyük bütüne özgü ahlâkî sorumluluklardan uzaklaştırıyor..."
Sayfa 23 - Hece Yayınları
"...Kendilerini üst insanlar olarak tanımlayan kolonyalistler, bizleri, biz Müslümanları insanlıkdışı olarak konumlandırdılar. Bunun içindir ki; Müslümanların modern tarih boyunca maruz kaldıkları, kalmaya da devam ettikleri soykırımlar, katliamlar hiç kimsenin umurunda değildir. Kimler tarafından, hangi gerekçeyle gerçekleştirilmiş olursa olsun hiçbir katliam, soykırım, kimyasal silahlar yoluyla cezalandırma asla kabul edilemez, meşrulaştırılamaz, savunulamaz..."
Sayfa 23 - Hece Yayınları
Reklam
Düşünmek, risk almak ve cesaret etmek demektir. Düşünmeye cesaret edemeyenler, kendi iradelerinden vazgeçerler. Düşünmeye cesaret edemeyenler, medya sistemleri ve araçları yoluyla oluşturulan moda kimliklere, moda kültürlere bağlanırlar...
Sayfa 15 - Hece Yayınları
"...Emperyal-küresel sistem bugün, Avrupamerkezci bir temel üzerinde yeni bir kültür kimliği oluşturuyor. İletişim endüstrileri yoluyla bu kültür bütün toplumlara ihraç ediliyor. Türkiye'nin bir kültür sorunu var, ancak bir kültür politikası yok. Bu yüzden, toplumlarımızda genç kuşaklar neoliberal kültüre eklemleniyor. Neoliberal eklemlenme toplumlarımızda büyük ahlâkî, kültürel yıkımlara neden oluyor..."
Sayfa 15 - Hece Yayınları
"...Medeniyetlerin, kültürlerin yükseliş ve düşüşleriyle ilgili, kapsamlı, derinlikli, kuşatıcı analizler, eleştiriler, çözümlemeler yapamadığımız için bugün, modern-seküler-liberal uygarlık karşısında yaşadığımız derin aczi aşamıyoruz..."
Sayfa 11 - Hece Yayınları
"...Batı dünyasının İslâm toplumlarıyla ilişkisi bir üst-alt ilişkisidir. Toplumlarımızın zihinsel, algısal, düşünsel, kültürel dünyaları ağır hasarlı dünyalardır..."
Sayfa 10 - Hece Yayınları
Reklam
"...Tarihin gidişatını; tarihteki bağımsız duruşumuz, tavrımız, kişiliğimiz, içtenlikli, sistematik çabalarımız ve eylemlerimiz belirler. Bugün, modern-seküler tarihin istediği yönde sürükleniyorsak eğer; bu aklımızın, fikrimizin, tefekkürümüzün, içtenliğimizin, çabalarımızın yetersizliği yüzündendir. Varlığımızı, imkanlarımızı içtenlikle Allah'a (c.c.) , İslâm'a tahsis etmiş olsaydık, zamana, mekâna, tarihe müdahale liyakatine sahip olabilecektik..."
Sayfa 9 - Hece Yayınları
İslam toplumlarında yaşanan parçalanmalar, çözülmeler, bozulmalar, yabancılaşmalar, tarihsel düşünce, hareket ve eylem üretme yeteneğimizi kaybetmemize neden oluyor...
Sayfa 9 - Hece Yayınları
"Modernlikler, ilahi vahye özgü bütün değerlerin, değer sistemlerinin dünyevi alandan sürgün edilmesiyle birlikte başlamıştı. Modernliklerle birlikte zihin dünyalarımız sekülerizm yönünde bir biçimde dönüştürüldü, zihinsel bir sakatlanma yaşadık, radikal altüst oluşlar yaşadık."
Sayfa 88 - HECEKitabı okudu
"Her şey seküler bilim ve aklın içerisine alındığından aşkın değerler hayatımızın dışına sürüldü. Batılı epistemolojiye mahkum olmak, islami temellerden, ilke ve içerikten, ahlaki ölçülerden bağımsız bir bilim yaklaşımına mahkum olmak demektir."
Sayfa 90 - HECEKitabı okudu
Reklam
"Düşünmek, risk almak ve cesaret etmek demektir. Düşünmeye cesaret edemeyen, kendi iradelerinden vazgeçer. Düşünmeye cesaret edemeyenler, medya sistemleri ve araçları yoluyla oluşturulan moda kimliklere, moda kültürlere bağlanırlar."
Sayfa 15 - HECEKitabı okudu
Ormanlarımızda da benzer süreçler yaşanmaktadır. Kayın, ladin ve meşe, bir canlı türü kendisini kemirmeye başlar başlamaz acıyı algılar. Bir tırtıl bir yapraktan sağlam bir ısırık aldığında, hasarlı bölgenin etrafındaki doku değişir. Buna ek olarak, yaprak dokusu, tıpkı zarar gören insan dokusunun yaptığı gibi, elektrik sinyalleri gönderir. Ancak bu sinyal, insanlarda olduğu gibi milisaniyeler içinde iletilmez; bitki sinyali daha ağır bir şekilde, dakikada bir santimetre hızında ilerler. Dolayısıyla haşerenin yemek keyfini kaçıracak koruyucu bileşimlerin yapraklara ulaşması bir saat kadar sürer
"Toplumsal hayatın metalaşması, herkesi daha fazlasına sahip olma ihtiraslarına sevkediyor. Hakikat arayışının yerine, ne pahasına olursa olsun kâr arayışı geçiyor. Hakikat mücadelesinin yerini, kâr etme mücadelesi alıyor."
Sayfa 149Kitabı okudu
İslami bütünden kopmuş, ümmet idealine yabancılaşmış, rakip ve keyfi parçalarla bir kültür ve bir medeniyet inşa edilemez, yeni bir düşünce sistemi oluşturulamaz. Hiçbir zenginlik, düşünsel, ahlaki, kültürel zenginlik kadar etkili, kalıcı ve dönüştürücü olamaz. İslami algının, bilginin, bilincin ve vicdanın bir bütünlük içerisinde hayatı dönüştürmeye başlamasıyla, özgürleştirilmesiyle birlikte ancak bir medeniyetin inşası konuşulabilir.
Varlığımızı, imkânlanmızı içtenlikle Allah’a (C.C.), İslâm’a tahsis etmiş olsaydık, zamana, mekâna, tarihe müdahale liyakatine sahip olabilecektik.
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.