Öncelikle okuduğum İlk kitabı olan Dokunmadan'dan sonra Nermin Yıldırım'ı, dilini, kalemini, anlatış tarzını, üzerinde durduğu belli başlı konuları artık tanımış, benimsemiş ve sevmiş biri olarak, Unutma dersleri de bana aynı tanıdık hissi, o müthiş tadı, keyifi verdi diyebilirim.
Konusundan bahsetmek gerekirse; Ana kahraman olan Feribe'nin aşk acısı ile başlayan kitap, bu aşk acısını unutmak için birtakım yollar araması, sonrasında MİM(mazi imha merkezi) diye bir kurumu bulması, o merkezi komik bulup pek inanmasa da orada "unutma dersleri" görmeye başlaması ve ardından bu süreçte yaşadığı trajik ve aynı zamanda yazarın mizahi anlatımıyla da yer yer güldüren olaylar bütününü okuyoruz kitapta.
Feribe'nin geçmişte yaşadığı acı olaylar, ailesi, travmaları, şimdiki haline neler yaşayıp da geldiği, aşkı, işi kısacası bir Kadının hayat hikayesini okuyoruz bu kitapta.
Yer yer kızdıran, üzülüp aynı hisleri paylaşıp yer yer ağlatan, sevincini de birlikte yaşadığım derin çok güzel bir karakterdi benim için Feribe. Kendimi okur gibi oldum çoğu yerde. Bu da daha etkili kıldı elbette hikayeyi..
Nermin yıldırım ile hala tanışmadıysanız lütfen bir an önce okumaya başlayın derim. Pişman olmayacağınız bir kalem kendisi.
Zira hayatla ve yaşadığımız birçok duyguyla ilgili öyle vurucu tespitleri var ki okuduğum cümleleri defalarca okumak istediğim oldu inanın bana. Aynı zamanda Nermin yıldırım'ın röportajlarını, söyleşilerini de izlemenizi tavsiye ederim.
Buraya kadar okuyan gerçek okurlara teşekkür ederim...