Ya ağlamayı bilmeyenler? Unutmanın yetimi, kuytuların karanlık kucağında uyumayı beceremeyenlerdir. Ağlayamayanlar; vehimlerin annesi. Yaşamak, ağlayabilenler için geçerli.
Gel ağlayalım ..
Gel ağlayalım birlikte. Bir dalga yükseliyor içimde -sel gibi- inliyor çevrende ve yalvarıyor Sana.
...Gel ağlayalım ağlayamayanlar için de, kurumuş gözleri, gözyaşı dolu yürekleri olanlar için de. Çiçekler için açılıp solan, dağlar için sonsuz olan, tanrılar için yeryüzüne gelip ölen, alınları ve kanatları geniş ama yuvaları küçük olanlar için, yıldızlar için bir şeyler demeye çaba- layıp da başaramayan. Gel bu kez öpüşmeyelim bütün gece - ağlayalım yalnızca... Gözyaşları yığıldı ruhumun üzerine yıllardan bu yana. Boğuluyorum.
Evet, diyor çocuğa, bu senin dediğini anlamak için bütün bir ömür harcamak gerekir. Ağlamak.. yalnız gözyaşı dökebilen insan anlayabilir bazı şeylerin hikmetini.
Ama insan her zaman ağlayamaz, diyor çocuk. O zaman da ağlar gibi durmak gerekir.
Çocuk, anlayarak bakıyor dedesinin söylediklerine.
Biz, hüzün peygamberinin ümmetiyiz, diyor dede, ağlayabilenler ağlar ağlayamayanlar ağlar gibi yapar.
"Ağlamak" diye geçirdi içinden... Şairin dediği gibi; "Sevin ağlayabiliyorsan. Ağlamak unutmanın kardeşidir." Ya ağlayamayanlar diye sordu kendine?
Ya ağlamayı bilmeyenler? "Unutmanın yetimi, kuytuların karanlık kucağında uyumayı beceremeyenlerdir. Ağlayamayanlar; vehimlerin annesi. Yaşamak, ağlayabilenler için geçerli."
Sayfa 51Kitabı okudu
Gel ağlayalım ağlayamayanlar için de, kurumuş gözleri, gözyaşı dolu yürekleri olanlar için de.
Sayfa 42Kitabı okudu
ağladıkça ..
“Ağlayabilenler ağlasın, ağlayamayanlar da ağlar gibi dursun” diyen Sıddîk-i Ekber’in bu öğüdü, yoksa kalbin yumuşaması için mi öngörülmüştür?
Sayfa 32 - İz YayınlarıKitabı okudu
Evet, diyor çocuğa, bu senin dediğini anlamak için bütün bir ömür harcamak gerekir. Ağlamak.. yalnız gözyaşı dökebilen insan anlayabilir bazı şeylerin hikmetini.
Ama insan her zaman ağlayamaz, diyor çocuk. O zaman da ağlar gibi durmak gerekir.
Çocuk, anlayarak bakıyor dedesinin söylediklerine. Biz, hüzün peygamberinin ümmetiyiz, diyor dede, ağlayabilenler ağlar ağlayamayanlar ağlar gibi yapar.
Gel ağlayalım ağlayamayanlar için de, kurumuş gözleri, gözyaşı dolu yürekleri olanlar için de.
Sayfa 42 - Can YayınlarıKitabı okudu
Evet, diyor çocuğa, bu senin dediğini anlamak için bütün bir ömür harcamak gerekir. Ağlamak.. yalnız gözyaşı dökebilen insan anlayabilir bazı şeylerin hikmetini.
Ama insan her zaman ağlayamaz, diyor çocuk.
O zaman da ağlar gibi durmak gerekir.
Çocuk, anlayarak bakıyor dedesinin söylediklerine.
Biz, hüzün peygamberinin ümmetiyiz, diyor dede, ağlayabilenler ağlar ağlayamayanlar ağlar gibi yapar.
Sayfa 30Kitabı okudu
Gel ağlayalım ağlayamayanlar için de, kurumuş gözleri, gözyaşı dolu yürekleri olanlar için de. Çiçekler için açılıp solan, dağlar için sonsuz olan, tanrılar için yeryüzüne gelip ölen, alınları ve kanatları geniş ama yuvaları küçük olanlar için, yıldızlar için bir şeyler demeye çabalayıp da başaramayan. Gel bu kez öpüşmeyelim bütün gece - ağlayalım yalnızca... Gözyaşları yığıldı ruhumun üzerine yıllardan bu yana. Boğuluyorum. Boğuluyorum, Ey Kara Yazgılı, Ey Sevilen! Ağlat beni bu gece, yatağın üzerinde. Dindir ruhumun selini ve acısını.
Sayfa 42 - Can YayınlarıKitabı okudu
Evet, diyor çocuğa, bu senin dediğini anlamak için bütün bir ömür harcamak gerekir. Ağlamak.. yalnız gözyaşı dökebilen insan anlayabilir bazı şeylerin hikmetini.
Ama insan her zaman ağlayamaz, diyor çocuk.
O zamanda ağlar gibi durmak gerekir.
Çocuk, anlayarak bakıyor dedesinin söylediklerine.
Biz hüzün peygamberinin ümmetiyiz, diyor dede, ağlayabilenler ağlar ağlayamayanlar ağlar gibi yapar.
Ne güzel, diyor çocuk dedesinin başı üzerinde gezinen kuru parmaklarını yoklayarak ve ağlar gibi durup, dedesine bakarak.
Sayfa 30
.
Evet, diyor çoçuğa, bu senin dediğini anlamak için bütün bir ömür harcamak gerekir. Ağlamak.. yalnız gözyaşı dökebilen insan anlayabilir bazı şeylerin hikmetini. Ama insan her zaman ağlayamaz, diyor çocuk. O zaman da ağlar gibi durmak gerekir. Çocuk, anlayarak bakıyor dedesinin söylediklerine. Biz, hüzün peygamberinin ümmetiyiz, diyor dede, ağlayabilenler ağlar ağlayamayanlar ağlar gibi yapar. Ne güzel, diyor cocuk dedesinin başı üzerinde gezinen kuru parmaklarını yoklayarak ve ağlar gibi durup, dedesine bakarak.
.
.
Sayfa 25Kitabı okudu
Ağlayabilmek
"Ağlayabilenler ağlasin, ağlayamayanlar da ağlar gibi dursun" diyen Siddîk-i Ekber'in bu öğüdü, yoksa kalbin yumuşamasi için mi öngörülmüstür? Her niyaz, aslında biraz da aglamayi mi içeriyor ve her aglama bir niyaz yerine mi geçiyor?
Sayfa 45
