436 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Aralık 2014’te başlamışım İnce Memed’e. Bir yere kadar da okumuş hatta bir çiçek yerleştirmişim bile arasına. Hani “yara derin açılınca içinde çiçek yetiştiriyorsun” misali. Belli ki o dönemlerde de haksızlıklara karşı öfkeme hakim olamıyormuşum. Belki de gördüğüm haksızlıklara karşı çıkmayı değil sinirden kendi kendimi yiyip gözümün görmeyeceği
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202358.4k okunma
YAŞAR KEMAL (vefatı anısına bir anı )
Sene 2002/2003 dü..bir ilkbahar akşamı arkadaşımla Çengelköy’de felekten bir gecenin ve Boğaz’ın lacivert rengini seyrederken,yan masamızda oturan Yaşar Kemal’i gördüm..sanki yeni gördüğün an işte bu dediğin his vardır ya ..kalbin hızlı atmaya başlar aşık olmanın verdiği bir his..aklımdan “ince memed geçti..ağrı dağı efsanesi geçerken bir efsane
Reklam
436 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 16 days
Ah ince Memedim! Senin gibi insanlar lazım bu dünyaya! Senin gibi ağaları titreten adamlar lazım! Evet ağalar yok sözde! Yerini özel sektörler aldı! İnsanların emeklerini hiçe sayan sistemler aldı! Asgari ücreti bile çok gören, sigortayı nerden kıssam diyen patronlar... Nerden vergi alacağını hesaplayan benzini, arabayı ederinden iki kata satan
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202358.4k okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Çorak toprakların emekçi işleriydi onlar, ta ki bir kavga ile iki köyün ahalisi onların barakalarını yakıncaya kadar. Bir ney sesi gibi bir hikayeye sahip Marazın Kahvesi, sizi içine çeken hüzünleri sanki okumuyor, yaşıyordum. Yaşar Kemal'in İnce Memed'i, Orhan Kemal'in Hanımın Çiftliği bir olup hikayenin içinde esiyordu. Maraz demek hastalık demek ise peki o çay içilen Elen'inin hikayesini anlattığı Marazın Kahvesi neresiydi? Bu küçük kasaba bu hikayeye dayanamazdı. Acılar gibiydi hikayeler okudukça kendinizden bir şeyler bulan, bir menekşe edasında biten sonu...."Ah! Eleni her şeyi yazamadım." diye biten o son...
Marazın Kahvesi
Marazın KahvesiAli Bayram · Puslu Yayıncılık · 201760 okunma
Pencere önünde duran ve dört gün evvel ev sahibesinin hediye ettiği küçük saksıdaki sümbüle doğru eğildi. Onu kokladı... İrkildi... Çekildi. Düşündü... Ağlayarak tekrar saksının üstüne kapandı... kaldı. Sağ avucuyla çiçeği yüzüne, gözüne çekti, sürdü. Yine kokladı, kokladı. Dimağında bir baygınlık, gönlünde bir aşk, bir secde istiğrakı vardı... Kendisini kaybetti. Bu sırada kapı vurulmuştu. Dudakları çiçeğin kıvrımları arasında olduğu halde mecalsiz "gel!" dedi. Karşısında Mehmed Siyavuş'u buldu. Hemen saksıyı kavradı. -Şunu kokla, kokla Mehmed! Dedi. Mehmed Siyavuş arkadaşının perişanlığından, heyecanından ürkmüştü. Yavaşça içini çekti. -Hayır, iyi kokla! Derin kokla! Gözlerini kapayarak kokla! Koklarken gözlerinin önüne ne geliyor? Neresi geliyor? Söyle, Allah aşkına bütün ruhunla, bütün nefesinle kokla!... Arkadaşının yüzüne doğru çiçeği tutuyor, itiyordu. Mehmed Siyavuş: -İstanbul kokusu! -Değil mi? Değil mi? Fakat neden böyle? -Hani Mart için, Nisan, Mayısta Köprübaşı'nda, ufak köşelerinde geniş işportalar, kola takılan ince uzun sepetler içinde laleler, zerrinler, şebboylar, menekşeler "bahariye kokuları!" diye bağıran kara yağız, bıçkın kıyafetli satıcıların önünde demet demet saçılan bu rahiyalar... Beşiktaş'ın, Eyüb'ün fulya tarlaları kokuları... Ruhani bir medeniyet, kudsi bir nezaket kokuları. Ah! Vatan! "Misk gibi kokusu canlarda tüter." Güneşi böyle, göğü böyle kokar değil mi? Viranesi böyle, ma'muresi böyle kokar. Sarayı böyle, kulübesi böyle kokar değil mi? Fakat bu mübarek bahçe elimizden gidiyor, İstanbul'u kaybediyoruz.
9/10 puan verdi
·
Liked
İnsanın olduğu yerde haksızlık, acı ve izdırap vardır. Ben İnce Memedi okul yıllarımda okumuştum ama beni öyle etkilemiş öyle içine çekmiştiki belki de bu yüzden mazlumlara karşı daha bi merhamet hissiyle yaklaşmama sebep olmuş olabilir. İnsanın yaşadıkları okudukları insanın karakterini şekillendirir bu kitapta muhtemelen benim için öyle olmuştur. Ah bu zalim ağalar ahhh!! Bunlar ne zaman bitecekte garibanlar da mutlu olacak?? Her halk zalimini de çıkarır ama mazlum hep hakkını alır. Yaşar Kemal öyle ustalıkla anlatıyor ki insan okurken üzülüyor, yoruluyor, kırılıyor. İstiyor ki zalime direnenler bir an önce mutlu olsun. Ha bu arada Ankara Büyük Tiyatroda çok güzel oyununu yapmışlardı. Umarım bir daha izleyebilirim. Tekrar okumak istediğim bir kitap. Teşekkürler büyük usta Yaşar Kemal
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202358.4k okunma
Reklam
410 öğeden 431 ile 410 arasındakiler gösteriliyor.