" bara girip masalardan birine oturduk. mindy votka tonik söyledi, ben vokta-7. ah, uyum neredeyse. sigarasını yaktım. çok hoş görünüyordu. bakire gibi. ufak tefek, sarışın, oranları mükemmel bir genç kız. karmaşıktan çok doğaldı. mavi-yeşil gözlerine zorlanmadan bakabiliyordum. iki küçük küpesi vardı. ve yüksek topuklu ayakkabı giymişti. yüksek topuklu ayakkabıların beni tahrik ettiğini yazmıştım mindy'e. " korkuyor musun ?" diye sordu. "artık korkmuyorum. kanım ısındı sana..."
Sayfa 79 - Parantez Yayınları
Ben o gemiyi limanla beraber yaktım. Belki içinde ben de yandım, ama yaktım.
Reklam
Taşlama
Lahnalar, hıyarlar kocaman oldu, Bostan korkuluğu, sanırsın efe. Bal kabağı dersen pek yaman oldu, Sığmıyor koltuğa, büyüdü küfe! ★ Şişti de fil oldu en küçücüğü, Gördün mü ne asil dünkü lüpçüyü? Göbekler şaşırdı artık ölçüyü,
Koşmak, panik duygusunu nüksettiriyordu ve paniğe kapılmak, kadının son istediği şeydi. Ayrıca yürüdüğü sürece, her şeyin yolunda olabileceği yanılsamasını koruyabiliyordu. Bir şeyler ters gitmişse bile, belki Tanrı yeryüzüne bakar, kadının sakince yürüdüğünü görür ve şöyle derdi: "Ah, onun canını fena yaktım ama hala her şeyi düzeltecek vaktim var."
Ben o gemiyi limanla beraber yaktım. Belki içinde ben de yandım, ama yaktım.
Oyunumun öyle aptalca başarısızlığa uğradığı akşam başladı bu. Kadınlar başarısızlığı bağışlamaz. Hepsini yaktım, hepsini, tek bir parça kalmamacasına. Ne kadar mutsuz olduğumu bilseniz! Bana karşı bu soğukluğunuz öyle korkunç, öyle akıl almaz bir şey ki! Bir gün kalkıp da bu gölün kuruduğunu ya da toprağın içine süzülüp gittiğini görüyormuşum gibi. Az önce beni anlayabilmek için fazla basit olduğunuzu söylediğiniz. Ah, bunda anlamayacak ne var? Oyunum beğenilmedi, sanatımdan nefret ediliyor, beni sürüsüne bereket, sıradan, değersiz biri olarak görüyorsunuz... (Ayağını yere vurarak.) Ne kadar iyi anlıyorum bunu, ne kadar iyi anlıyorum! Beynime biri burgu gibi işleyen bu düşünceye de, kanımı bir yılan gibi emen gururuma da lanet olsun... (Bir kitap okuyarak gelen Trigorin'i görür.) İşte gerçek yetenek geliyor: Yürüyüşü Hamlet gibi, elinde de kitapla! (Oynar) "Sözcükler, sözcükler, sözcükler..." Güneş henüz ulaşmadı size ama, gülümsüyorsunuz şimdiden, bakışlarınız onun ışınlarında erimeye başladı bile... Size engel olmayayım. (Hızla çıkar)
Sayfa 38 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kalktım, cama yaklaştım. Ürkek, korkak ama yine de kararlı. Ellerim uzandı önce, içimde bir gayret, bir cesaret. Pencere kapandı. Rüzgâr dindi, güneş açtı, yüreğim sessizce sokuldu tevbelerimin arasına. Meğer esen rüzgarlar, o savunmasız yağmurlar bir mevsim değil, içimin son demleriymiş. Meğer mevsimlik haliyle uçmuş gitmiş balonlar.
Ah aşk...
Anne ben aşık oldum, aşk oldum, aşktan oldum. Bir parça nefes alabilseydim eğer vazgeçerdim. Hiç olmamış gibi. Şimdi geç kaldım. Çok geç. Dokundum, yandım, dokunanı da yaktım, sen elini çekme üzerimden. Aldığım her nefes içimi çürütüyor.
Sayfa 155Kitabı okudu
74 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.