Boğaz'da otursaydım anlatacak bunca insanım ve vukuatım olur muydu? Hikâye her yerde elbet olurdu; ama belki bu kadar bizden olamazdı. Ah aziz İstanbul, ben sana bir tepeden değil, bayağı aşağı makamlardan baktım hep; ama her durumda güzeldin. Ayşe Kilimci
Ayşe KİLİMCİKitabı okuyor
Ona sarıldım. Will Traynor, parlak şehir çocuğu, dalgıç, sporcu, gezgin, sevgili. Onu yakınımda tuttum ve hiçbir şey söylemedim. Aslında sessizce sevildiğini söylüyordum. Ah hem de ne kadar çok sevilmişti!
Reklam
İçimden, göğsümü parçalamak ve beynimi dağıtmak geliyor; insanların, birbirleri için ne kadar az anlamları var. Ah! Sevgi, sevinç, yakınlık ve coşku kendi içimden gelmiyorsa, bir başkası da bunları veremeyecektir bana; soğuk ve güçsüz bir halde karşımda duran birini, ben de mutlulukla dolup taşan yüreğimle mutlu edemem.
Genç kız çirkin ceketinin cebine uzandı ve küçük kalp bir anahtarlığa takılı anahtarını çıkardı. "Yarın dokuzda burada olurum." "Uyuyor olacağım." "Ah, sorun değil," dedi neşeli bir sesle. "Ben de siz uyanana kadar zili çalarım." "Dolu bir silahım var," diye yalan söyledi. Genç kadının kahkahası bütün odayı doldurdu. "Sizi tekrar göreceğim anı iple çekiyorum Bay Bressler."
Ben, kendi kendimi bütünüyle mahvettim. Artık kendimi kıyaslayabileceğim herhangi bir şey var mıdır; ahlak kuralları filan? Bana faydası olacak hiçbir ahlak kuralı yoktur artık. Hele böyle bir durumda ahlak dersleri kadar yersiz bir şey olamaz. Ah, şu kendini beğenmiş tipler! Böbürlene böbürlene sana nasihatler vermeleri! Şu anki durumumun iğrençliğini ve pisliğini en az kendileri kadar bildiğimi bilselerdi, o koca dillerini sallamaktan vazgeçerlerdi. Bana bilmediğim ne söyleyebilirler ki? Benim sorunumla ilgili ne bilebilirler ki?
Kötülükleriniz değil, birçok iyiliğiniz bana bulantı veriyor. Ah sizin de bu solgun suçlu gibi bir deliliğiniz olsa da o yüzden boş yere harcansanız. İsterdim ki vahşetiniz gerçek bağlılık veya adalet olsun. Halbuki sizin erdeminiz sadece uzun yaşamak ve acınacak bir rahata kavuşmak içindir. Ben, nehir kıyısında bir parmaklığım. Tutunabilen bana tutunsun. Ama ben sizin topal değneğiniz değilim. Zerdüşt, böyle buyurdu.
Sayfa 36 - kitapKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.