Ah bir bilsek...
Yahu siz bu kadar parayı helalinden nasıl ve ne yoldan kazandınız da bu tekke binasının duvarına döşemesine sıvadınız?
Sayfa 17
Var mısın Yok musun?
İlklerin kıymetine dair düşünürüm bazen. Düşüncelerim kendiminkilerle başlar devam eder .. İlk aşkım, ilk bakışım ,ilk sarılışım, ilk öpüşüm ilk dokunuşum... İlk ölüşüm, ilk körlüğüm, ilk yanışım, ilk susayışım, ilk kayboluşum.. Zıttıyla kabildir derler varlık. Her ilk, varoluşum sanırım. Onda varoldukça kendinde yok olabilense insan olan. Hep bir fazlasına ağız sulandıranlarız bizler, bizler çağın hastaları. İnsan olmak, çağın deliliği... Çağ teknoloji çağı ya sözüm ona... 'Doyumsuzluk Çağı' olmalı yeni adı. Ben buldum diye söylemiyorum. Doyan insan göremiyorum da ben. Benlik , var olma bilincidir. Kimse olma derdinden zühur eder bizlere . Biraz kendini ispat etme ihtiyacı, birazsa başkasını yok etme ihtiyacı. Emir bize 'ayıp örtmede gece gibi ol . ' derken, hemde öyle bir emir ki nereden ? Ah bilsek ah hissetsek... Bu kadar ben der miyim hiç ben ? Sen demeyenlerdensin ben bilirim. Olsun sen de başkalarına iletirsin. Varlık zıttıyla var olur sen sen ol yok ol ki var olasın dersin... Baran ŞİMŞEK
Reklam
103 syf.
4/10 puan verdi
·
Beğendi
Delifişek "Ayağımıza bir parça çamur bulaşması, günün birinde toprak olacağımızı hatırlatır." Çok sevdim ben bu sözü,bu dünyanın yalan olduğunu yüzümüze yüzümüze vuruyor sanki... Delifişek serinin üçüncü ve son kitabı.Küçük zeze büyüdü büyüdü kocaman bir delikanlı oldu.Aşık oldu sevdi sevildi,terketti,edildi, kıskandı, sözler verdi ve
Delifişek
DelifişekJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202127,3bin okunma
Bir gün çok şiddetli bir soğuğa yakalandık. Bu arada Tegin benimle beraber gidiyor, yanında bulunan bir Türk onunla Türkçe konuşuyordu. Bir ara Tegin güldü ve bana "Bu Türk, Rabbımız bizden ne istiyor? Bizi soğuktan öldürecek. Ah ne istediğini bilsek de yerine getirsek diyor" dedi. Ben, Tegin'e "Ona, Allah sizden La ilahe illa Allah demenizi istiyor, de" dedim. Türk buna güldü, "Bilsek söylerdik." dedi.
192 syf.
10/10 puan verdi
Sermayem Yok Derdimden Başka
Serdar Tuncer abinin sohbetini bilenler bilir. Dinlerken insanın ruhuna dokunan cinstendir. Kalemi de o denli kuvvetli ve etkileyici. Kullandığı kelimeler, kurduğu cümleler büyük bir titizlikle seçilmiş ve o yüzden midir bilmem sohbet tadında bir kitap olmuş. Sanki Serdar abi yine her zaman olduğu gibi ekranlarda elinde mikrofonu şiirini okuyor.
Sermayem Yok Derdimden Başka
Sermayem Yok Derdimden BaşkaSerdar Tuncer · Ketebe Yayınevi · 20201,557 okunma
Fil Mezarlığı
“Üstelik bir de o son sözlerin var geride, "Yarın sabah öp beni," derken gülümsemen var. Bir konuda için rahat olabilir yani: Mutlu öldüm ben, hatta mutluluktan öldüm ben. Artık şunu biliyorum: İnsan ölünce istemese de romantik oluyor. Ah, bir de öpüşseydik sen uyumadan. Keşke. Güzel olurdu değil mi? Bu gecenin sabahına ulaşamayacağımı, gün doğmadan öleceğimi bilsek öpüşürdük belki. Öpüşürdük.”
Sayfa 108 - Can Yayınları (Epub)Kitabı okudu
Reklam
138 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Medeniyet ya da medeni yaşamak nedir bize göre? Günümüzde hala anlamının tam olarak kavranamadığı, yanlış anlaşıldığı ya da ne olduğunu bilsek dahi gerçekleştirilemeyen bir kavram diyebilir miyiz? Geçmişten günümüze süregelen, üzerine tartışılan ve kitaplara fazlaca konu olan bu konu Fatih Harbiye romanında da karşımıza çıkıyor. Neriman belki de
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,4bin okunma
ŞEHRİN ÖTE YAKASINDAN GELEN ADAM
Senai Demirci youtu.be/tdLhQNFbbVA ŞİMDİ BİR ADAM GELSE ŞEHRE, uğrasa loş odalarına bir evin. Bir çocuğun hayret bakışlarını indirse gözlerimize Sönmeden ateşli hayretleri. Yılmadan delici bakışları. Bizi kendimize bin sürpriz diye tanıtsa. Bebeğin çığlıkla başladığı başlamaların sırrını fısıldasa bize. Dese ki: “Dokunduğun
80 syf.
·
Puan vermedi
KORKU İÇİNDE YAŞAYAN ASLA HÜR DEĞİLDİR.
Ah o korku, korkularımız... İçimizi yiyip bitiren düşündükçe daha da bizi çıkmaza sokan, çözüm yolunu bilsek dahi başımıza gelecek şeylerden yine korkutan korku. Sizi pişmanlığa götüren sonra sonucundan korkutan korkularımız. Stefan Zweig’de işte bu korkudan bahsediyor kitabında... Bir kadının eşini aldatması sonucunda eşinin bunu öğrenmesinin korkusuyla yüzleşiyor. Normal yaşamına, düşüncelerine dönmek istese de dönemiyor artık. Korku onun hayatında engel olarak çıkıyor karşısına. Yaptığı hatadan dolayı elindeki mutluluğu da kaybediyor ve artık pişmanlığı da fayda etmiyor. Hayatında yaptığı ve mutlu olduğu şeyleri yaparken bile korku onun peşini bırakmıyor evden dahi dışarı çıkamaz hale geliyor. Kitabı okuduktan sonra hayatınızda yaşadığınız korkuları düşünüyorsunuz aslında. İçinizdeki o iğrenç korkuyu hiçbir zaman yaşamamanız dileğiyle...
Korku
KorkuStefan Zweig · Romans Yayınları · 2019102,5bin okunma
Resim