"Gazze’de şehitlerin getirildiği çadırda tek başına kalan üç aylık bir bebek. Çadırdaki diğer şehitler aileleri veya tanıdıkları tarafından teslim alındı. Ancak bu bebeği tanıyıp alan çıkmadı. Annesi, babası ve akrabaları hayatta mı bilinmiyor. Gazze’de durum bu."
"Ah bebem
Rüzgâr saçlı bebem
Bilsen insanların hâlini bir
Bu kara yalnızlıkta körelen
Işık benimdir."
"Ah, ne delilikler yaptım bir bilsen! Elinin değdiği kapı tokmağını öptüm, dairene girmeden önce fırlatıp attığın izmaritini çaldım ve onu, dudakların değmiş olduğu için kutsal bir nesne saydım..."
Küçük İskender
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri
Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs
Sana bugün bir mektup yazdım:
En çok
En çok güllerden sözettim
kapmada başarılı kaçmada yaralı bir aç gibi
uzanırken hayatın doludizgin damarlarına,
seni özlemenin uzun bir cümle olduğu bu kısa satırda
evet evet, mektubunu yeni açmış okuyucular için
tekrar tekrar yazmak seni özleyebilmeyi kısaca defalarca bu satırda
-ki ah bir bilsen ameliyatla aldıramadığım bu hissi,
bu hissin ardında bıraktığı tanrısal sisi-
ve aynı satırla kesip atmak yüzük parmaklarını tüm yeryüzünden..
kesip yanına bir de yanmış bir orman iliştirip
resmi sevişmene paketleyip göndermek bir gece sana..
yolları tıkalı itfaiye araçlarınca..
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.