Ah keşke...
"Ah keşke, sevdiğimiz ruha doğru eğilip bir aynadaki gibi suretimizi görebilsek, kendimizi okuduğumuz gibi, hatta kendimizden de iyi, başkasını okuyabilsek! Şefkat ne kadar dingin, aşk ne denli saf olurdu!"
Sayfa 30 - Jerome,Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1.Baskı, Fransızcadan çeviren: Devrim ÇetinkasapKitabı okudu
Küsmüyorum
Birbirinin sevgisinden şüphe duyulan sevgililere benziyoruz. İçimize düşen kurdu besleyecek ne çok şey var. Ne çok sebep, karşımızdakinden uzaklaşmak için. Güven tazelemek için söylenen sözler bile yeni yaralar açabiliyor. Yaralar uçuruma dönüşmemeli. Çünkü uçurum hakemlik yapamaz. Gözlerimizden öpemez uçurum. Uçurum sarılamaz bize. Elimizden tutamaz. Küslüğümüzden kimin kârlı çıkacağını bir görebilsek! Ah, bir görebilirsek küslüğümüzden kimin kârlı çıkacağını!..
Reklam
“Ah, keşke sevdiğimiz ruhun üzerine bir ayna misali eğilip ondaki yansımamızı görebilsek!”
Ah keşke, sevdiğimiz ruha doğru eğilip bir aynadaki gibi suretimizi görebilsek, kendimizi okuduğumuz gibi, hatta kendimizden de iyi, başkasını okuyabilsek! Şefkat ne kadar dingin, aşk ne denli saf olurdu.
. Ah, keşke sevdiğimiz ruhun üzerine eğilip orada yarattığımız görüntüyü bir ayna gibi görebilsek!.. . . .
gülmeyin bize gülmeden yaşamak ne ki satranç oyunu mu ah onu bilmiyoruz onu bilmiyoruz çok yazık gelin körebe oynıyalım körebeyi bilir misiniz siz biz hep körebe oynarız   körebeyi bilir misiniz siz biz hep körebe oynarız ve de hep ebe biz oluruz hep kör hep kör çıngıraklı şeytanlar dolaşır hep her yanımızda hep her yanımızda karanlıktır
Sayfa 14 - Mayıs
Reklam
Birbirinin sevgisinden şüphe duyan sevgililere benziyoruz. İçimize düşen kurdu besleyecek ne çok şey var. Ne çok sebep, karşımızdakinden uzaklaşmak için. Güven tazelemek için söylenen sözler bile yeni yaralar açabiliyor. Yaralar uçuruma dönüşmemeli. Çünkü uçurum hakemlik yapamaz. Gözlerimizden öpemez uçurum. Uçurum sarılamaz bize. Elimizden tutamaz. Küslüğümüzden kimin kârlı çıkacağını bir görebilsek! Ah, bir görebilsek küslüğümüzden kimin kârlı çıkacağını!
Sayfa 59
Birbirinin sevgisinden şüphe duyan sevgililere benziyoruz. İçimize düşen kurdu besleyecek ne çok şey var. Ne çok sebep, karşımızdakinden uzaklaşmak için. Güven tazelemek için söylenen sözler bile yeni yaralar açabiliyor. Yaralar uçuruma dönüşmemeli. Çünkü uçurum hakemlik yapamaz. Gözlerimizden öpemez uçurum. Uçurum sarılamaz bize. Elimizden tutamaz. Küslüğümüzden kimin kârlı çıkacağını bir görebilsek! Ah, bir görebilsek küslüğümüzden kimin kârlı çıkacağını! Taş taş örmüştük surlarımızı, o taşları söküp birbirimize atamayız şimdi. Her yağmur yağdığında kokusunu içine çektiğimiz topraklarda hücum edemeyiz birbirimize. Gürültü sesi bastırır, oysa konuşmaya ihtiyacımız var. Konuşmaya ve birlikte şarkılar söylemeye. Konuşmaya ve birbirimizi can kulağıyla dinlemeye. Yanlışları dile getirmeyelim mi? Getirelim, fakat Kabil elindeki taşı kaldırdığında söylemiyordu. Taşın dili dönüyorsa söyleyecek bir şey kalmamıştır insana.
"Ah! Keşke sevdiğimiz ruhun üzerine bir ayna misali eğilip ondaki yansımamızı görebilsek! Ah! Keşke kendimizi onlarda okuyabilsek, hatta kendi içimizde yaptığımızdan daha iyi okuyabilsek!"
Timaş YayınlarıKitabı okudu
Anılar da yıldızlar gibi... Onlara bakarken nasıl aslında çok eski bir görüntülerini görüyorsak tıpkı öyle... Anılar da uzak yıldızlar gibi zamanın bir yerindeki görüntüyü ancak şimdi yollayabiliyor bize... Keşke bunun tam tersi de olabilseydi... Ah, keşke geleceği hatırlamak mümkün olsaydı. Ve biz gelecekteki hayatımızı da tıpkı geçmişimiz gibi görebilsek ve yıllar sonra olacakları hatırlayıp ona göre hareket edebilseydik.
Sayfa 294Kitabı okudu
Reklam
(Muhammed'in), Yaptığı peygamberlikten kaynaklanan hiçbir kişisel malvarlığı yok! Hâlbuki Karun'u bine, onbine katlayabilecek fırsat ve imkânlar önünde seriliydi. Lekesiz bir ömür, erdemli ve dürüst bir hayat, şerefli bir yaşam, geride bir kaç kap ve bir Kitap'dan başka hiçbir şey yok! Böyle yapmakla ne büyük mesajlar verdiğini ah bir görebilsek! Bıraktığı o büyük mesajın ruhundan habersiz olanlar bunu anlayamaz.
Hep aynı motifi tekrar tekrar yaşayarak bitiririz ömrümüzü. Her tekrarda, bu sefer doğruyu bulacağımızı sanırız. Aslında doğru, aynı motifi tekrar tekrar örerek değil, motifi değiştirerek bulunabilir. O motifi bir görebilsek, ah bir görebilsek... Sonra da kenarından da olsa az biraz değiştirebilsek, hayatımız ne kadar farklı olurdu.
Sayfa 377 - Remzi kitabeviKitabı okudu
"Ah! Keşke sevdiğimiz ruhun üzerine bir ayna misali eğilip ondaki yansımamızı görebilsek!"
Karbon Kitaplar
79 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.