Beyan Eyledi Şükür dergâhına kadir Allah’ın Muhammed dinini beyan eyledi Sıdkınan çagırsan, sakî-i kevser Hamı derdlere dermân eyledi Fatime-i Zehrâ hatun-i mahşer
Ah n’ideyim ömrüm seni
Ömrüm beni sen aldadın ah n’ideyim ömrüm seni Beni deprenemez kodun ah n’ideyim ömrüm seni Benim varım hep sen idin canım içinde can idin Hem sen bana sultan idin ah n’ideyim ömrüm seni Gönlüm sana ağlar idim gül deyiben yıylar idim Garipseyip ağlar idim ah n’ideyim ömrüm seni Gider imiş bunda gelen dünya işi cümle yalan Ağlar ömrün yavı kılan ah
Reklam
Ağla gözüm ağla, dağlar karalı bu gün Çağla yaşım çağla, gönlüm yaralı bu gün Kar yağmış saçlarıma, ömrüm boralı bu gün hey can Aklım nereli bu gün kurban deli miyim ben Ellerin bahçesinde gülden bana ne canım Bir gül için ağlarsın, elden sana ne canım Ben bu yoldan dönemem, lanet dönene canım hey can Aklım nereli bu gün kurban deli miyim ben Mahzuni ah diyerek yandı gel hele canım Başıma bir güvercin kondu gel hele canım Ağustosda gönlümüz dondu gel hele canım Düştüm dünya yoluna kurban hey can Aklım nereli bu gün deli miyim ben Söz: Aşık Mahzuni Şerif
ROMEO Ah, parlak yanmayı öğretiyor meşalelere Bir Habeşin kulağındaki mücevher gibi asılmış sanki gecenin yanağına; öyle zengin bir güzellik ki, el sürmeye gelmez, öyle değerli ki fazla gelir yeryüzüne! Şu güzel, akranları arasında nasıl görünüyorsa öyle görünür ak bir güvercin kargalar arasında. Dans bitince, durduğu yeri gözliyeyim, eline değsin de kutsansın kaba elim. Gönlüm hiç sevdi mi şimdiye dek? İnkâr edin gözlerim! Çünkü gerçek güzelliği görmedim bu geceye dek
Dîl hânemi yıktın bu gece tâ temelinden, Çektiklerimi ben bilirim yârin elinden, Hicrân ile tev'em mi yarattın beni Yâ Râb, Âh gönlüm de vefâ görmedi asla güzelinden Hafız Sami Efendi
FİRARÎ Sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin; Sana kâfir dediler, diş biledim Hakka bile. Topladın saçtığı altınları yüzlerce elin, Kahpelendin de garaz bağladım ahlaka bile. Sana çirkin demedim ben, sana kâfir demedim; Bence dinin gibi küfrün de mukaddesti senin. Yaşadın beş sene gönlümde, misafir demedim; Bu firar aklına nerden, ne zaman esti senin? Zülfünün yay gibi kuvvetli çelik tellerine Takılan gönlüm asırlarca peşinden gidecek, Sen bir âhû gibi dağdan dağa kaçsan da yine Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek!
846 öğeden 781 ile 790 arasındakiler gösteriliyor.