Uzun bir dize dayardi hayat her sabah karnima Şiir için düelloya gelmiş bir sevgili gibi, Sorardı : Daha yazacak mısın? Hayır derdim, Artık yazmayacağım. Ama şöyle denir : Kılıç çeken kılıçla ölür. Ama şöyle denir : Kaderden kaçınılmaz Ama yazgısını yaldızlı cokomel kağıtları gibi Tirnaklarıyla düzeltemiyor insan. Yıllarca biriktirdim Rengarenk cokomel kâğıtlarını kitap aralarında. Aşık olduğunda, Çikolata kokardi kırmızı yazgim. Hayatıma hayat diyemem artık. Sarı yazgim her sonbahar onu Biraz daha fazla, ömür yaptı. Maviye de, yeşile de dili dönmez ömrümüm artık. Kara yazgımı şimdi kim bilir Hangi kitabın arasında sakliyorsun Tanrım? Ah... dedim sonra Ah!
Emekçi kadınlar günümüz kutlu olsun
1- Bir ilaç içsem bari diye düşündüm, Biraz kolonya sürünsem, Ferahlasam, pencereyi açsam. Şöyle bir şey yazdım sonra: Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde. Berbattı,
Reklam
Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Alt katında uyumayı bir ranzanın Üst katında çocukluğum... Kağıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz,
Sayfa 35 - Metis yayınları
Muzaffer İzgü (29 Ekim 1933 - 26 Ağustos 2017)
Telsizler hemen çalıştı: “Konuk, ayı avlamak istiyormuş!” Konuk ki ne konuk, en büyük devletin en büyüklerinden… O büyük devletle öyle sıkı fıkıyız ki, kardeşten öte. Ne buyurursa o büyük devlet,biz hemen yerine getiririz, bir dediklerini iki etmeyiz; babamız, ağabeyimiz gibi bir devlet işte. Bu koskoca dost devletin, koskoca büyüğü, ayı
Geri162
624 öğeden 621 ile 624 arasındakiler gösteriliyor.