Şimdi elleri ne isterlerse yapabilir ne isterlerse olabilirdi. Kuş bile olabilirlerdi belki! Ah, keşke kuş olabilseler, onu da sürükleyerek yükseklerde uçsalar, uzaklara, gidebildikleri kadar uzaklara götürseler! Pencereye yaklaştı, ellerini gökyüzüne doğru uzattı. Kendinden kaçmak istiyordu. Bir şey düşünmek, bir şeye karar vermek, konuşmak zorunda kalmak istemiyordu. Ağzından çıkacak sözcüklerin, içindeki acıyı haykırmasından korkuyordu.