Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
303 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Momo.. Seninle tanışmamız 9 yıl öncesine dayanıyor. Dün gibi hatırlıyorum, 11 yaşına yeni girmiştim. Babamdan hediye olarak kitap almasını isterdim hep. Babam da ismine, kırmızı punto ile yazılmış olmasına, içerisindeki resimlere bakarak Momo'nun bir çocuk kitabı olduğuna kanaat getirmiş olsa gerek, elinde Momo'yla çıkagelmişti. Ee daha küçüğüm.
Momo
MomoMichael Ende · Kabalcı Yayınevi · 201366,1bin okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Zaman hırsızı çok çalar, eline kelepçe vurulamaz!
Ah Momo... Kitabın yazarına bu hikayeyi anlatan yaşlı mı, genç mi olduğu bile belli olmayan adam gibi bir hayal kahramanı. Keşke gerçek olsaydın da seni evlat edinebilseydim, keşke! "Zaman" hırsızı çok çalar, eline kelepçe vurulamaz. Geçmiş, şu an ve gelecek, kısaca "zaman" kavramı üzerine kurgulanmış çok değerli ve anlamlı bir roman. Kitabı okurken okuduğum diğer "küçük çocuk" karakterli romanlardan çok şey buldum kitabın içinde. Bazı yazarlar anlattıkları hikayenin kahramanını "çocuk" olarak seçmeyi ve onların gözünden en ağır felsefeleri okuyucuya aktarmayı çok iyi başarıyor. Tıpkı diğer bildiğimiz çocuk karakteri baş karakter olan kitaplardaki gibi. Ortalama 60-70 sene olan insan hayatında yemeyi, içmeyi, uyumayı ve çalışmayı çıkardığımız zaman ömrümüz elimizde kuş kadar kalıyor. Kalan zamanı ise nerede, kiminle ve en önemlisi nasıl geçirdiğimizi acı acı sorgulatan ve evet zaman zaman da huzursuz eden bir kitap. Gerçeklerin, er geç ortaya çıkması ve aşırı derecede rahatsız etmesi gibi bir huyu vardır sonuçta. Ne kadar boş işlerle ve boş insanlarla uğraştığınızı küçük bir kız çocuğunun gözünden sorgulamak ve yüzleşmek isterseniz e buyrun Momo ile tanışın. Zaman hırsızlarına dikkat etmeniz dileklerimle. İyi okumalar :)
Momo
MomoMichael Ende · Kaynak Yayınları · 199666,1bin okunma
Reklam
302 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
MOMO MİCHAEL ENDE'nin kırktan fazla dile çevrilmiş dünyada yedi milyondan fazla satmış bu eseri yetişkinlere masal tadında gibi görünsede içerisinde ciddi mesajlar içerdiğini düşünüyorum. Zamanla yarışan yarışmaktan ziyade savaşan günümüz insanı hayatını kolaylaştıran onca teknolojiye rağmen neden hala zamansızlıktan yakınmaktadır.İşte bu kitap size durup bir soru hatta sorular sorma fırsatı veriyor.Açıkcası ben kendimi sorgularken buldum. Zamanla öyle bir yarış halindeyiz ki durup bir köpeğin başını okşayacak, bir komşuya halini hatrını soracak, bir yaşlının elindeki poşetleri evine kadar taşımasına yardım edecek zamanımız asla yok.Öyle ruhsuz öyle duygusuz insanlar yığını olarak deli gibi koşturup duruyoruz. Yazar bu kitapta insanların zamanını çalan zaman hırsızlarından bahsediyor ve onları duman adamlar diye isimlendiriyor...Benim kafamda bu hırsızlar tv ve de telefon ve bunların en büyük kozu internet olarak canlandı... Elbette bunlarla sınırlıda değil.Günümüz toplumunda yaşanan tüketim çılgınlığı ile bizler ihtiyaçlarımıza (esasen hiçbiri zorunlu değil) yetişebilmek için durmadan çalışıp para kazanmak daha çok kazanmak zorunda kalıyoruz...Birbirimizle yarış halinde durmadan zamansızlıktan yakınıp duruyoruz. Velhasıl yazar bana verebileceği en güzel mesajı verdi...Şimdiden sonra arayıp sormam, ziyaretine gitmem gereken insanlara zaman bulamadığımdan dem vurmuycam. İnceliklerden ve insanlığımdan tasarruf etmiycem...Ve okurken sevgili Gülten Akın'ın şu sözü geldi aklıma. "Ah kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya." Size tavsiyem mutlaka okuyun....Okutun...
Momo
MomoMichael Ende · Kabalcı Yayınevi · 201366,1bin okunma
Ah, kararsızlıklarım ve tutarsızlıklarımla canımı atabileceğim bir yer olsa!
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ah! Canım Momo... Hem yetişkinler için hem de çocuklar için masalsı tarzda yazılmış müthiş bir eser. Aslında hep gözümüzün önünde olan ama bir türlü farkedemediğimiz o robotlaştırılmış hayatımıza ve kendi hayatımız yetmezmiş gibi, aynı karanlığa çocuklarımızı nasıl sürüklediğimizi çok güzel anlatmış yazar. Bunu öyle somutlaştirarak ama bi o kadar da masalsı bir dünyayla sunmuş ki her yaştan insanın keyifle okuyacağı bir eser çıkmış ortaya. Konusunu tek kelimeyle anlatacak olursak "zaman"... Hepimiz biliyoruz güya zamanın kıymetini ya da an' da yaşamayı değil mi? Ama bu pek öyle değilmiş işte. Bunu bu kitabı okuyunca daha iyi anlayacaksınız.
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201766,1bin okunma
Reklam
Ah, kararsızlıklarım ve tutarsızlıklarımla canımı atabileceğim bir yer olsa!
Sayfa 192Kitabı okudu
304 syf.
10/10 puan verdi
İlk incelemem Momo'ya
Momo, bu sıcak havalarda insanın yüreğini serinletecek tarzda. Her ne kadar çocuklara hitap ediyor gibi gözüksede daha çok büyüklere yazılmış bir hikaye. Ömrümüzün ve zamanın değerini bu kadar güzel anlatan bir kitaba daha rastlayacağımı düşünmüyorum. Kitaba gelirsek: Sabahtan akşama kadar hep bir koşuşturmaca, yapacaklarımızın bir türlü bitmemesi... Zamanla savaş. Daha çok çalışalım, çok para kazanalım, en iyi işlere sahip olalım, iyi giyinelim. Oysaki Momo, dünyayı kurtarmaya geldiğinde birilerinin verdiği eşyadan başka bir şeyi yoktu. Birazcık zenginlik için hayatlarını ve ruhlarını satanlara bak, ne hale gelmişler! (sy 66) Momo'nun hiç kimsenin yapamayacağı biçimde başardığı şey, dinlemekti.(sy 29) Hepimize bir Momo lazım gözünü bile kırpmadan dinleyebilen... Ah! Kimselerin vakti yok durup durup ince şeyleri anlamaya. Gülten Akın Bazen bir saat insana bir ömür kadar uzun gelir. Bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Yaşanan olaylara bağlıdır. Çünkü zaman yaşamın kendisidir.(sy 90) “Zaman tasarruf edeyim derken aslında başka şeylerden tasarruf ettiğinin kimse farkında değildi. Yaşamlarının gittikçe daha zavallı, daha tekdüze ve daha soğuk geçtiğini kavramak istemiyorlardı. Bu gerçeği sadece çocuklar, taa yüreklerinde hissettiler.” Zamanınızın değerini bilin ve bu kitabı okuyun!
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201766,1bin okunma
Ah Leman
Leman, belki temiz bir kızdı; fakat çok hafif ve cahildi. Kendini idare etmesini bilmiyor, şirketteki memurlara münasebetsiz şakalar ediyordu. Yalnız onu bazen rezalet halini alan hoppalıklarını gördükçe: “Ne dedim de onun buraya gelmesine vasıta oldum,” diye kendi kendine kızıyordu. Ali Rıza Bey’in teessürü bir çapkının kızı mahvetmesinden değil, bu işe dolayısıyla kendisinin vasıta olmasından ileri geliyordu.
147 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.