Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Gulten Akin 'in 'Ah kimselerin vakti yok durup ince seyleri anlamaya' siir dizesi vardı bu dizeyi yaşadım kitabı okurken. Momo'nun dinleme becerisi insanların derdini sadece ona anlatması bizdeki Marco Pasa'yi da anımsattı:)
Kitap günümüz sorunlarını anlatmış tıpkı bizim gibi zamanı verimli geçirmek adına daha da gereksiz harcıyoruz. Iş yükü azaldı herseyi en hızlı şekilde yapiyoruz fakat yine de birbirimize zamanımız yok..
Ah Momo ......
Tam yakaladım derken elinizden kaçıp giden şey nedir asla tutamadığınız şey aslında bu şey 3 kardeştir birincisinin olduğu yerde asla 2.si olmaz tam 2.si derken anında 3.Kardeşe dönüşür işte bu kitapta bunun hikayesi anlatılıyor................................... Ah Momo ah bir kitap bütün duyguları iliklerine kadar yaşatabilir mi kesinlikle bu kitapta evet boşuna ödül almamamış kitap özellikle ergen ,genç ,kişilikleri yeni oluşan tüm insanlara zorunlu okutulmalı diyorum çünkü sağlam bir kişiliğe sahip olsunlar diye masal tadında bir kitap.Halasının tavsiyesi üzerine kızım okusun diye almıştım kızım yeni orta okula başladığı için önce ben okuyayım dedim ve kesinlikle tüm ebeveynler tarafından alınması gereken bir kitap sevgiler okuyun ve okutun............
Ah Momo.. Kalbimin en saf köşesine Dokundun.
Karanlık dünyaya pozitif bakışınla, zamana karşı duruşunla, dostlarına kol kanat germenle içime işledin.
Hkübūtøpia diyor ki
Esir şehirde bir konak,,, Osmanlı'nın son demlerinde sosyal ve siyasal hayatı çok rahat bir şekilde seyrebileceğini bir eser.Karakterleri: Ahmet Reşat eşi Behice kızları Leman,Suat ve Sabahat , yeğeni Kemal,teyzesi Saraylıhanım. Azra, Mahir,Mehpare ve Halim ve diğerleri,
Vatan uğruna harcanan yok olan hayatlar, sevgiler vee aşklar..batan bir devlet,, zor günler.. Osmanlıya memlekete vatana vedaaa ...
Aklıma mıh gibi çakılan ve kitabın ana düşüncesi saydığım paragraf:
"Halbuki bizler zamanında değişmeyi ve asrileşmeyi becerebileydik, başımıza bütün bu belalar gelmeyebilirdi.Her şeye karşı direndik.Asrımıza ayak uydurmadık.İnkişafımızı kendimiz yapmadığımız için bizi değişmeye borç almak zorunda kaldığımız memleketler zorladı.Ehh zorlama ile de ancak bu kadar olur....Olmaz yani." Memleket meselelerinde değişim olmaz ise ne olacağını gösterdi kitap hazin bir sondu doğrusu.
Yaşlı, mağrur ,emsalsiz ve masal bir şehir olan İstanbuldan benim söyleceklerim bu kadar.Ah İstanbul ne hikayeler sığdırmışsın koynuna.
Ah Momo..
Seninle Yiğenim Vesilesiyle Tanıştım. "Hala Kesinlikle Okumalısın" Demişti. Okuyunca Ne Kadar Haklı Olduğunu Anladım.
Küçük Bir Kız Çoçuğu Hayal Edin. Bilinmeyen Bir Zamanda,Bilinmeyen Bir Yerden Gelen. Öyle Kimsesiz ki Kendi Adını Bile Kendisi Koyuyor. Ve Momo Öyle Eşsiz Bir Dinleyici ki.. Hiç Yorulmuyor Dinlemekten. Neden mi? Kalbiyle Dinliyor da Ondan. En Utangacının Sorunu Bile Halloluyor Momoyla. İşte Momoyla Başlayan Bu Kitap Yolculuğu İnsana Farkındalık Katıyor.
Oysa ZAMAN YAŞAMIN KENDİSİYDİ . Ve YAŞAMIN YERİ YÜREKTİR.” Denilerek EN ÖNEMLİ Mesaj Verilmiyormu Sizce? Düşünüyor İnsan ;Gün İçinde Yüreğimle Hissederek Yaşadığım Kaç Dakikaya Sahibim ? Yada Ne Kadar Hissederek Yaşıyorum..
Modernliğin Zamanımızı Nasıl Öldürdüğünü Fantastik Roman Tarzında Anlatan Bu Güzel Kitap Kesinlikle Okunmalı Vede Okutturmalısınız..
"oysa zaman yaşamın kendisiydi. ve yaşamın yeri yürekti" der momo. düşünüyor insan, hissederek yaşadığım, yüreğimle hissettiğim kaç dakikaya sahibim? "kör biri için gökkuşağının renkleri ve sağır biri için kuş sesleri nasıl boşunaysa, yürekle algılanmayan zaman da öyle boşa gider, kaybolur." diye de ekler. yine düşünür insan, düzgün atmayı bildiği halde kör müdür, sağır mıdır yüreğim yoksa?
sürekli çalışıp sürekli didinip sürekli tüketiyoruz. ama bir bakıyoruz ki tükenen şey bizden başkası değil. her şeyi yüzeysel ve hızlı hızlı yaşıyoruz ve sonra da diyoruz ki "ah, kimselerin vakti yok, durup ince şeyleri anlamaya". doya doya yıldızlara bakmaya, bir çiçeği alıp koklamaya dahi vakit bulamıyoruz. insanın derinlikleri olduğunu unutuyoruz. o derinlikleri görmemek için kaçtığımızın farkına bile varamıyoruz belki de.
kazandığımızı sanarken çok büyük kaybettiğimizin farkına varamadığımız gibi.
"daha çok para kazanıp daha çok harcıyorlardı. fakat yüzleri asıktı, yorgun ve keyifsizdiler, gözleri dostça bakmıyordu." ne kadar da tanıdık değil mi?
zamanı geri alamadığımızı unutmamak ve doyaaa doya yüreğimizle yaşamak lazım her daim. bütün bunları unutmamak için arada bir bu kitabı okumak bir de.
Ah Momo... Benim küçük saat çiçeğimm... Küçücük yüreğinde kocaman bir sevgi saklı... Dinlenmek için okunacak kitaplardan biri. Sade, anlaşılır ve anlamlı.
Momo, ah canım Momo!
Keşke gerçek olsaydın da sarılabilseydim sana dolu dolu. Zamanı belli değil, nerede geçtiği belli değil ama tam olarak bugünü anlatıyor. Ben bu kitabı bir çocuk kitabı olarak nitelendirmek istemiyorum. İçinizde hala bir çocuk varsa bu kitap tam olarak sizlere göre. Zaman tasarrufu altında kaybedilen yaşam enerjisini, zamanın önemini çok güzel anlatıyor bizlere. Momo henüz 8 veya 12 yaşında ama günümüzdeki çoğu yetişkin insandan daha iyi bir dinleyici olduğu gerçeğini gördüm çoğu sayfasında. Yazarın son sayfasında söylediği söz kitabı tamamlayan gerçek olmuş. "Ben size bütün bunları olup bitmiş gibi anlattım. Oysa gelecekte olacakmış gibi de anlatabilirdim. Benim için ikisi arasında büyük bir ayrım yok."
Eğer hala hayal gücünüz sınırlı değilse kesinlikle okumalısınız!
