Lennie neşeyle, "Ama biz başkayız," diye haykırdı. "Hadi anlat George şimdi bizi anlat."
George bir süre sustu. "Ama biz başkayız," dedi.
"Çünkü..."
"Çünkü sen bana bakarsın..."
"Sen de bana," diye coşkuyla haykırdı Lennie."Bizim iki çift laf edecek halimizden anlayan bir dostumuz
Ah hayaller yaşamak için umut niteliği taşıyan büyük hayaller. Öyle güzelsiniz öyle cezbedicisinizki. Onlar olmadan yaşanmıyor. Benim en büyük hayalim çocukluk. Bir gün çok zengin olursam çocukluk satın alacağım büyüklük sizde kalsın. Tek derdim salıncak sırası beklemek olucak. Rengarenk balonlarım, bir sürü arkadaşlarım ve bir de resimli
(Spoi içerip içermediğinden emin değilim, Ama tadı azaltma ihtimali yoktur!)
Lennie ve George,, Tanrı aşkına Ah Lennie ne kadar masum yüreklisin sen ne kadar saf, Keşke herkes senin gibi olsa! İnsanlar katı, görgüsüz, ve kalpsiz.. Ama sen öyle değilsin.. Evet biraz İri yarı olabilirsin, insanlar senden korkabilir, senden nefret edebilir, ama sen buna aldırmamalısın, yoksa üzülürsün, ve hayalini kurduğunuz o çiflik..Evet
"Ah Lennie!" kitabı bitirdiğimde istemsizce dudaklarımdan döküldü bu cümle. İçimde hafif bir burukluk ve derin bir sevgiyle bitirdim kitabı. Steinbeck sen ne yapmışsın öyle.
-"Hatırlıyor musun George, bir kadın bana beyaz tüylü bir tavşan vermişti. Tavşanları çok severim George, beyaz tüylü olanları daha çok."
-"Ah lennie o kadın senin teyzendi unuttun mu yoksa ?"