“Gülümseme dediğimiz şey, yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?”
İletişim Yayınları, “Ah mercimeğim”
“Bilmeyen insan için en kolayı konuşmaktır.”
İletişim Yayınları, “Köfte ekmek”
İnsanın içinde bir ses varmış öğrendim. O ses hiç susmazmış öğrendim. O ses kadar hain bir şey yokmuş öğrendim.
Sayfa 11 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Yavrum, okumak biraz inat işidir. İşi inada bindirmezsen okuyamazsın.
Sayfa 32 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Yavrum, okumak biraz inat işidir. İşi inada bindirmezsen okuyamazsın.”
İletişim Yayınları, “Baba nerdesin?”
İnsanın içinde bir ses varmış, öğrendim. O ses hiç susmazmış, öğrendim. O ses kadar zalim, o ses kadar hain bir şey yokmuş, öğrendim.
Sayfa 11
İnsanın içinde bir ses varmış, öğrendim. O ses hiç susmazmış, öğrendim.
Sayfa 11 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Gülümseme dediğimiz şey, yarin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?”
Bilmeyen insan için en kolayı konuşmaktır.
Sayfa 78 - İletişim Yayınları
"Gülümseme dediğimiz şey yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?"
Bilmeyen insan için en kolayı konuşmaktır.
Sayfa 78 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Senin sülalende delilik ecdat yadigarıdır. Sen de delireceksin.
Ama bana "mercimeğim" demişti, daha ne desin? Anlayana büyük laf! Mercimeğim; yani küçüğüm, bicimciğim.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Uzun işler kısa oldu .
Zor işler kolay oldu .
Konuşanlar sustu.
Susanlar konuştu .
Sayfa 21Kitabı okudu
Ben onu bunu bilmem arkadaş, okul çok iyi geliyor sevdalı adama. Devlet senin için kalorifer yakıp ısıtıyor; "Gel buraya, sıcacık otur," diyor. Öğretmen soru sorarsa, "Bilemedim hocam," de, boynunu bük. Boynu bükük adama kim, ne diyebilir? Ben de zaten sevda uğruna boynu bükülmüş adamdım.
Sayfa 16 - İletişimKitabı okudu