Altıncı Ağıt
Sen, ey incir ağacı, bilsen nice zamandır etkilemekte
beni, çiçeklerini neredeyse bütünüyle görmezlikten gelip,
en temiz sırlarını yerleştirivermen tam zamanında
olgunlaştırılmış meyvelerine. Ve dalların, bir fıskiye
gibi göndermekte özsuyunu aşağılara: O anda uyanır
özsuyu uykusundan, neredeyse uyanmamış gibi,
en tatlı eyleminin sarhoşluğu
Sayfa 31 - Kavram
Sevdiğim şey! Sana bir daha hiç kavuşamayacak mıyım?
Bu sessizlik hep böyle sürüp gidecek mi?
Ah! Kavuşmanın saatleri ne kadar kısa, ayrılık günleriyse ne denli uzun!
"Yalnız kadınlar! Düşüncesi bile insanı ürpertmeye yetiyor! Gece odanıza giren adamların size "Sakın bağırma!" dediklerini ve boynunuzu kesmeye kalkıştıklarını düşünebiliyor musunuz? Ölmek önemli değil, herkes bir gün öleceğini iyi biliyor, ama o adamların size dokunması ne iğrenç. Üstelik bıçaklarını da yeterince bilememişlerdir! Ah Tanrım!"
Sayfa 236 - 2.ciltKitabı okudu
Hiçbir şeyin olmadığı, sadece -ah bunu dile dökmek ne de zor- yüreğimin sesini dinlediğim bir an.
Sayfa 50Kitabı okudu
