Ah Zezé!
Kalbi kocaman, kendisi küçücük Zezé'm.
Zezé, yoksul bir ailenin çocuğudur. Ortamda ki olumsuzluklar yüzünden (Ailesi tarafından sürekli şiddet görüyor .) Zezé de kendi zihninde hayal peşinde koşar. Yeni bir eve taşındıklarında bir portakal ağacı olur. O sadece bir portakal ağacı değil, Zezé'nin arkadaşı olur. Hatta bu portakal ağacına Minguinho ve Xururuca adlarını verir.
Ve bir gün Portekizli ile tanışır. (Zezé ona ilerde Portuga ismiyle hitap edecek.)Ne kadar ilk başta düşman gibi olsalar da çok geçmeden Zezé'nin dostu olur. Bu dostluk aralarında bir sırdır. Portekizli sayesinde şefkati ve merhameti bulur. Artık onunla vakit geçirmeyi iple çekiyor.
"Portuga!"
"Hı..."
"Ben senin yanından bir daha hiç ayrılmak istemiyorum, biliyor musun?"
"Niye?"
"Çünkü dünyanın en iyi insanı sensin. Senin yanındayken kimse bana zarar vermiyor ve kalbimde mutluluk güneş gibi parlıyor."
Fakat beklenmedik bir olay yaşanır. Zezé, bu olayı ne kadar çok derinden hissetsede yaşama tutundu.
Çok güzel ve sürükleyici bir kitaptı. Ve bol bol ağlattı da. Kesinlikle tavsiye ediyorum bir çocuğun psikolojisini çok iyi bir şekilde anlatıyor.
♡...