Merhabaaa değerli okuyucu...
Nasıl başlasam bu kitap incelemesi için bilemiyorum ama tek bildiğim şu ki ne yazsam bu kitap için duygularımı yatışmayacak...
Ah Zeze ah! Seni nasıl anlatmalı? Yüreği büyük kendi küçücük olan çocuk! Büyüklerin dünyasında her sıkıntıda haylazlığı bahane edilerek dayak yiyen ve zekası ev içinde keşfedilmeyen kaşif...
İlkokulda bir öğretmenimden sadece ismini duymuş olduğum, hep okuyacaklarım arasında aklımın bir köşesinde yer alan bu kitabı ancak şimdi bir yetişkinken okuyabildim. Okumak için geç kaldığımı düşünürken, pek de öyle olmadı aslında. Belki o yaşlarda okusaydım şimdiki kadar idrak edemezdim ve kim bilir bu kitap bana bu kadar dokunmazdı. Çünkü her
Ah Zeze ! Ah Portuga!
Kitabın sonu böyle olmamalıydı.
Kitabı okumadan önce hep sabit bir düşüncem vardı;
" Keşke hep çocuk kalsaydım "
Kitabı okuduktan sonra ise;
" Keşke hep zeze gibi kalsaydım "
Bu kadar masumiyet barındıran, hoş ve mükemmel hayal gücüne sahip olan zeze'nin
çocukluğunu okurken gözümde canlandı
" Portuga ! "
" Hı ..."
" Ben senin yanından bir daha hiç ayrılmak istemiyorum , biliyor musun? "
" Niye? "
" Çünkü dünyanın en iyi insanı sensin. Senin yanındanken kimse bana zarar vermiyor ve kalbimde mutluluk güneş gibi parlıyor."
İlkokulda bir öğretmenimden sadece ismini duymuş olduğum, hep okuyacaklarım arasında aklımın bir köşesinde yer alan bu kitabı ancak bir yetişkinken okuyabilmiştim. Okumak için geç kaldığımı düşünürken, pek de öyle olmadı aslında. Belki o yaşlarda okusaydım şimdiki kadar idrak edemezdim ve kim bilir bu kitap bana bu kadar dokunmazdı. Çünkü her
Vasconcelos’un en çok bilinen sadece ismi geçtiğinde bile hüzünlendiren efsane kitabı. Geç kalınan, okunmayan her gün için pişmanlık yaratabilir içinizde. Bu yüzden her çocuk "Şeker Portakalı"nı okuyarak büyümeli. Çocukların daha duyarlı yetişkin birey olmaları açısından geliştirici bir kaynak. Satır aralarına sığınabileceğimiz;
.
.
Ah Zezé kalbin o kadar masum ve temiz ki öyle güzel bir yüreğin var. Hikayemizin kahramanı 5 yaşındaki Zezé hayatı öğrenmek için o masum merakı ve yaşadığı acı tecrübeleri konu alıyor. Yoksul bir ailenin çocuğu olan Zezé, zeki ve bir o kadar da ele avuca sığmayan bir çocuktur. Bu yüzden başına açtığı işlerden dolayı çok da dayak yer.:(
.
Aile yaşamında özelikle küçük bireylerin ne kadar önemli olduğunu anlatmış Vasconcelos. Ama nasıl bir anlatımdır her yanı hüzün dolu :( Vasconcelos nasıl bir çocukluk geçirmiş de sadece 12 günde böyle bir kitap yazabilmiş diye düşünmeden edemedim. Bu hüznü 20 yıldan fazla yüreğinde taşıması.
.
Kimsenin onu sevmediğini düşünürken biricik Portuga ile yollarının kesişmesi ve o haylaz çocuğun yerine çalışkan bir öğrenci ve uslu bir çocuk olacağına dair söz vererek bambaşka bir davranış sergilemesi içten gelen sevginin en güzel örneğiydi bence. Herşeyden önemlisi o küçük yüreğinde sevilmeye öyle ihtiyacı vardı ki dünyanın en mutlu çocuğu oldu sırf bu yüzden. Ama hayat işte yine acı bir sürpriz yaparak Portuga'yı kaybeder. Acıyı o masum yüreğinde hisseder... Hikayenin sonu hiç güzel bitmedi. Üzgünüm Zezé keşke hayat hep mutlu son olsa. :(
.
#okudumbitti #
.
Ah Zeze vah Zeze diye klasik Şeker Portakalı incelemesi giriş cümlesi eşliğinde incelememe başlamam gerekirse eğer, kitap çocuklardan ziyade Küçük Prens'in de dediği gibi bir garip bir tuhaf olan büyüklere daha çok hitap eden bir roman. Zeze belki birçok konuda azarlanmayı belki de küçüklüğümüzden beri gördüğümüz şekilde dayağı hak etmiş dediğimiz
İnsan, gözünden yaşlar akarken dudaklarında gülümseme ile kitap okur mu?
Okurmuş. Bana bunu Zeze öğretti. Minicik boyu ile küçücük aklı ile herkese bir şey öğrettiği gibi bana da bunu öğretti.
Okurken gözyaşlarım o kadar yoğun aktı ki, kelimeler bulanıklaşıp okumamı engelledi, bir elimle bir gözümdeki yaşı silerken diğer gözümle okumaya devam ettim. Ben hiçbir kitabı baştan sona ağlayarak okuduğumu hatırlamıyorum. Ve bazı kitaplar bir kere değil binlerce kez okunmayı hakkediyor.
"Senin en büyük şansın Zeze, Portuga'ya sahip olmak. Bazen o kadar çok kıskanıyorum ki seni. Daha da doğrusu özeniyorum Portuga gibi bir dostun olduğu için. Şeker Portakalı ağacını da kıskanmıyor değilim hani. Ama Portuga en az sende olduğu kadar bende de özel. Biliyorum hayatta onlardan başka bir şeye sahip değilsin ama aklıma her geldiğinde 'Keşke benim de Portuga gibi bir dostum olsa.' diye düşünmeden edemiyorum. Ve sahip olduğun tek dostunu kaybetmiş olduğun için Zeze ben de senin kadar tarif ettiğin o acıyı hissediyorum."
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022231.4k okunma