"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Selamün aleyküm Ya Kitap ehli
İnsan inandığı gibi yaşamalı öyle değil mi? ya da biraz devrikleştirirsek inandığını yaşayana insan denir...
Bir sorumluluğunuz var, kısıtlı süreniz, dönüşü olmayan.
Elinizden geleni yapınca mesrur olacağınız ama gayretinizi esirgediğiniz de ise en bedbaht hâle düşeceğiniz...
Peki ya menfaatlere gelelim, sevgiyi
Önyargıyı muhteşem şekilde anlatan bir yazı.
"SEKSSİZLİK"
¶¶Günaha bulaşmadan kadın ya da erkek olunmuyor bu âlemde hekimbaşı. Bulaşmaya da değmiyor. Aslında yapmamız gereken hormonlarımızı görmezden gelmekti. Yapamadık; evdeki “vitrin”de Lacan vardı da biz mi okumadık? Cennetten zaten kovulmuştuk, cehennemde yer yoktu.
Yıllar önce"Ben Kudüs'üm "şiirinden etkilenerek yazmıştım ..
Ey Allahın biricik peygamberi yusuf!!
Allah!
Bir peygamberle konuşurken sadaka verin diye buyuruyor
Ama benim hiç birşeyim yok
Duamdan
sevdamdan
"Ben bugüne kadar tefsir edilmesi gerekenin kitap olduğunu sanıyordum. Yanılmışım. Tefsir edilmesi gereken insanmış. Apaçık olan kitapmış."
Uzun süredir içimde sahipsiz bıraktığım soruların cevabını bu cümlelerde buldum. Neden içimdeki hisler ile kitap uyuşmuyordu? Kitabın tefsirine emek verirken içimdeki boşluk neden tam anlamıyla
Züleyha misali
Ey benim gönlümün meali..!
Sana dualarım var biriktirdiğim
Öyle uzunca değil ,hepsi Üç harfli “
"Can" gibi "YAR" gibi "Sen"gibi....
Ey benim gönlümün yegane mihmani!
Bir duânın İçinde
Zuleyhayi bir tövbenin Aşk Kapısını açan rabbime şükürler Olsun.
Seni gönülhanemin en guzel yerine Yazdı.
Yüregini
- Dilde sermayemiz, hakiki bir; "Ah!" kaldı...
12.07.2023 / 14:10 🥀
Dünden beri halet-i ruhiyem darmadağın vaziyette. Ölümü bir nebze de olsa idrak edeceğim yaştan beri hiçbir sevdiğimi kaybetmedim ta ki düne kadar. Öyle ki ashab-ı kîram efendilerimizin "Anam babam sana feda olsun ya
“Yollar .
Ah, bu yollar!
Vecd yolları.
Aşk yolları.
Gözün kaymadığı bu yollar, gönlün bulanmadığı bu yollar.
Kıldan ince, kılıçtan keskin bu yollar.
Şeytana mâtem, nefse imtihan, gönle bayram bu yollar.
...”
*
Kendi öz kültürüne yabancılaşmış arkadaşlar için günümüz Türkçesini de verelim: Kişinin amacı ne ise, tanrısı odur. Yani? Yani insan, bazen amacını tanrılaştırmaktadır. Evet, düşünelim. Kimi zaman mesela 'statü' tanrılaştırılabiliyor. İnsan o makama, o mevkie erişmek için çıldırıyor adeta. Hayatın tek amacı o koltuğa ulaşmak oluyor.
Bu kitabı anlatamaya kelamım yeter mi hiçbir fikrim yok ama anlatmaya çalışacağım..
Öncelikle kitabın içeriğinden oldukça bahsedeceğim. Sorunda oluşturmaz diye düşünüyorum (:
Yaklaşık 1 sene önce okumuştum. Zeynep Gazali'nin hayatını bi kadın hocamızın sohbetinde dinleme fırsatım olmuştu Elhamdülillah. Ziyadesiyle etkilenip yazarımızın
Sevgili Dost,
O'nun adıyla başlamak, kalbe öyle bir kuvvet verir ki, meşguliyet ne kadar çetin, ne kadar girdaplarla dolu olursa olsun, sonsuz irâdenin emânetidir artık...
Sevgili Dost
Neden insanlar kendi çıkmazlarının ağrısını, başkalarının mutluluğuna gölge düşürerek dindirmeye çalışıyor? Neden kendimizi kabullenmek yerine, bir başkasının
Mehmet Bey'in de kitap ile ilgili cümlelerinde ifade ettiği gibi yaşanan her olumsuzluk, her ızdırap beraberinde başka bir gözle bakabilmenin hususiyetini ve bilgeliğin hiçbir yolla elde edilemeyecek, enfüsi sırlarını getiriyor.
Okuduğum bir önceki eserin bana sunduğu, insanın iç dünyasına dâir ipuçları, 'Yola Düşen Gölgeler'de adeta ete kemiğe