Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güneş de tam o parıltının yukarısında. O parıltı bir yere kadar devam ediyor, sonra, yavaş yavaş açıklarda sönüyor. Şu açıklarda kelimesi yerine, az daha engin diyecektim. Bu kelimeyi bir türlü kullanamadım. Zavallı kelime! Senin ne kabahatin var? Kabahat sende değil, benim kötü şiirleri unutmayan hafızamda: ''Engine, ah engine! -Enginde bakacağım gözlerinin rengine.'' Ölür müsün, öldürür müsün?
"O üzüntü birdenbire gelir. Hava yağmurludur. Bir sonu gelmeyecek başlangıç. Böyle sürüp gidecek gibidir her şey. Öyle ki, çocuklar bile çirkindir. Sokağın çamuru, bu her tarafı kaplayan, gökyüzünden ağaca, ağaçtan duvara, duvardan denize, denizden vapura, vapurdan çımacıya, çımacıdan kaptana, ondan tekrar denize, yine karaya, yine ağaca ve duvara, duvardan yoldan geçene vuran bir rengin en koyusudur. Ah! Gündü, bu pis ışık bir bitse de kararıverse ortalık, ışıklar bir yansa."
Reklam
Ah! Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın isim babası olduğu birçok kız var aramızda. Lisede okuyan, hatta üniversite çağına gelmiş kızlar. Dağlarca'nın kamyon dolusu elyazı şiirleri var bir de, sağda solda. Şimdi lise üçe devam eden ve Dağlarca'nın isim babası olduğu onca kızdan biri Çağla Günaçar sordu: "Baba, Dağlarca'nın yaşamı
Ah bu insan yüzleri.. Her şeyimizi bağladığımız durmadan yanıldığımız..
''Ah, bu insan yüzleri ! Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız, istediğimiz kadar bol hasletler, adilikler, iyilikler, kötülükler, delilikler, akıllılıklar, sevdalar yüklediğimiz insan yüzleri ! ''
Artık bunu düşünme küçüğüm… Yarın, bir güzel yarın, başka arzular, başka heyecanlarla, bir demirli kapıdan çıkmayı, artık bir sinemayı, bir takım kötü resimlerin birbirini manasız takip etmesini seyretmek için gurbette bir askerin don ve gömleğine muhtaç olmadığını düşün. Küçük gazeteci çocukların heyecanlı seslerle nasıl zevkle gazete sattıklarını, gece yarıları evlerine büyük erkek vakarıyla döndüklerini, analarının onları şefkatle ve gururla karşıladıklarını düşün. Yatağında ne çamaşır ipleri seni boğazlayacak, ne başkasının pardösüsü omuzlarını ısıtacaktır. Oradan senin insan olarak, pişman olarak çıktığını görmek için dul ananla beraber, ah onun da bu işte biraz kabahâti vardır: Sana fazla yüz vermiştir, biraz daha küçükken senin anaca dövmesini bilmemiştir hepimiz seni bekliyoruz çocuğum… Yalnız ve yalnız yaptıklarına pişman ol kâfi. Yüzünün rengi bir haftada yerine gelir. Uykuların düzelir, rüyanı hiçbir korkunç hayalet kirletemez. Ah o çamaşır ipleri…’
Sayfa 24 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ah serçeler ne bahtiyardı!
Sayfa 92 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
240 syf.
·
Puan vermedi
Sait Faik'in sonradan 'Havuz Başı' adını alan öyküsünün ilk 'Havuz Kenarı' olduğu, Türkiye'de yayınlanan ilk Kafka öyküsünün "Komşu" olduğu gibi birçok yazar, eser ve mekanla ilgili ilginç bilgilere sahip olan Salah Birsel kitabı. Edebiyat tarihiyle ilgilenler için bulunmaz bir eser. Ayrıca "Salah Bey Tarihi" adını verdiği beşlemenin ikinci kitabı.
Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu
Ah Beyoğlu Vah BeyoğluSalâh Birsel · Sel Yayıncılık · 2017151 okunma
Dertsiz adam, diyeceksiniz, sahiden dertsizdir. Ne düşünüyor bu belli belirsiz güler yüzüyle şu adamcağız diyebilirsiniz, siz de benim gibi meraklısınızdır. Ah bu insan yüzleri! Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız, istediğimiz kadar bol hasletler, adilikler, iyilikler, kötülükler, delilikler, akıllılıklar, sevdalar yüklediğimiz insan yüzleri! Yanılsak da zararı yok! Bu yüze olmazsa ötekisine yükleriz saydıklarımızı.
Güneş de tam o parıltının yukarısında. O parıltı bir yere kadar devam ediyor, sonra, yavaş yavaş açıklarda sönüyor. Şu açıklarda kelimesi yerine, az daha engin diyecektim. Bu kelimeyi bir türlü kullanamadım. Zavallı kelime! Senin ne kabahatin var? Kabahat sende değil, benim kötü şiirleri unutmayan hafızamda: ''Engine, ah engine! -Enginde bakacağım gözlerinin rengine.'' Ölür müsün, öldürür müsün? ('Kendi Kendime' adlı hikayesinden)
Reklam
"Engine, ah engine! - Enginde bakacağım gözlerinin rengine." ('Kendi Kendime' adlı hikayesinden)
1. Ahmet Hamdi Tanpınar: Huzur 2. Ahmet Mahmut Ünlü: Salevât-i Serîfe 3. Antoine De Saint-Exupéry: Küçük Prens 4. Ahmet Şimşirgil: İstanbul Fetih ve Fatih 5. Attila İlhan: Sokaktaki Adam 6. Ayşe Kulin: Gece Sesleri 7. Cahit Zarifoğlu: Yedi Güzel Adam 8. Cemal Süreya: Sevda Sözleri 9. Cemal Süreya: Üstü Kalsın 10. Doğan Cüceloğlu: İletişim
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.