Ah senin beşikten mezara değin Ağlayan gülüşlerin
Sayfa 458Kitabı okudu
Gülüşlerin, gülüşlerin Ah senin beşikten mezara değin Ağlayan gülüşlerin!
Sayfa 477Kitabı okudu
Reklam
Gülüşlerin, gülüşlerin Ah senin beşikten mezara değin Ağlayan gülüşlerin
Leya Hanım… Uzak diyarları gezdirmeyi götüremeyen hasret bizi götürdü. Biliyorum kimseyi özlemeyen hasret bizi özleyi veriyor. Merak etme.! Kimselerde görmedi bunu leyla hanım. Ne sen, ne insanlar, nede senin kalbin. Ne güzel olurdu senle günler, zulandaki hasretin ne de yakışır yanı başımda. Şunu da bil.! Bu dünyadan ben geçtim, sen
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Vedat’ın Anısına..
Gülüşlerini hatırlıyorum Kimi gün bir ustura gibi acımasız Kimi gün bir gül gibi dokunaklı Ve kimi gün gökyüzü kadar Görkemli, mavi mavi, yalansız Gülüşlerin inen bir tokattı aslında İğrenç yüzlerine insanların Gülüşlerin İsyandı bilinmeyen bir Tanrıya Gülüşlerin Ah senin beşikten mezara değin gülüşlerin…
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.