---Okumak isteyenleri caydıracak ve yazarın ekmeğine kan doğrayacak yorum içerir.---
Olmayan migrenim tuttu. Soldan soldan kafam ağrıyor şu anda. Son 30 sayfasını uyuklayarak okudum ki kitap bitsin yorumlayım da uyuyayım diye. Ertesi güne bıraksam içim soğuycak, yazcaklarımı yazamıycam çünkü...
bu kitabi tatilde olup yanımda okuyacak bişeyim
100. incelemem en sevdiğim kitap için ve bu tabii ki tesadüf değil...
100. incelemeyi herhangi bir kitaba yazmak istemedim. Bana kitap okumayı sevdiren, hayatımı, mesleğimi belirleyen o kitap için yazmak istedim. Bir süredir kitap okumakta zorlanıyordum,
Çalıkuşu yine bana okumayı sevdirsin istedim; öyle de oldu, sayfalar aktı gitti sanki...
Bir
Herkese iyi akşamlar, sevgili okurlar canım dostlarım. Gün geçmiyordu ki 1000 kitapta güzel bir etkinlik olmasın. Beni tanıyan okur dostlarım biliyorlardır ki şiiri çok seviyorum. Şiiri eminim siz de çok seviyorsunuzdur, öyle umuyorum. Şiir sevmemek ne mümkün? Şayet sevmeyenler için de bu ilk adım olabilir. An itibariyle şiir kitabı okuma
İncelemeye kitabın giriş cümlesi ile başlayacağım. Son cümlesi ile de bitireceğim.
"Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum."
Hayatta birçok an yaşıyoruz. Çoğunlukla da o anların kıymetini bilmiyoruz bu bir gerçek. Peki o "an" hayatta yaşadığınız en güzel anıysa ve bir daha karamsar bir şekilde devam edeceksek hayata..
Zaman
“ Güzellik ve onu görebilecek gözler var oldukça kimse Eros’tan kaçamamıştır, kaçamayacaktır. ” -Longos
1. Giriş:
Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Yazarın hayatı hakkındaki söylentilere, kitabın yazıldığı döneme ve dünyaya ilişkin bilgilere, öykünün esin kaynaklarına, kendisinden sonra kimleri etkilediği ve nelere ilham olduğuna dair
“Sonunda insanların yaptıklarının tümüne budalalık oyunu diyebiliriz.”
(Deliliğe Övgü – Erasmus)
1. Erasmus Kimdir?
Avrupa’nın en önemli hümanistleri arasında gösterilen
Desiderius Erasmus, 1466 yılında Hollanda’nın Rotterdam kentinde doğdu. Teolog ve klasik filolog kimlikleriyle önemli çalışmalarda bulundu ve Yeni Ahit’in ilk editörlerinden biri oldu.
Gönül gözüm kapalı
Bilerek sana yazılıyorum
A penceresi aralı
Her yerine bayılıyorum
Yavrum baban nereli
Nereden bu kaşın, gözün temeli
Sana neler demeli
Ay seni çıtır çıtır yemeli
Anam, babam aman
Kaçın kurası bu
Ne baş belası bu
Gönül kirası bu, ah
Aman, bize nasip olur inşallah
Boyuna da, posuna da bin maşallah
Senden gelecek cefalara, nazlara
Sözlere, sazlara eyvallah
Euripides
1. Giriş:
Bu yazı yalnızca esere dair değildir. Yazarın hayatı, eserleri, yaşadığı çağ, tiyatro anlayışı, mitoloji ile olan bağları ve eleştirel yönünü ayrı ayrı başlıklarda ele almaya çalıştım. Ayrıca modern yazarların Andromakhe mitine getirdikleri yenilikler ve oyunun karakterleri
Yalnızlık ağır geliyor. Bir dostum olsun isterdim, gerçek bir dostum ya da kendisine dertlerimi açabileceğim bir sevgilim. (S/33)
Yalnızlık... Birçok insanın tercih sebebi, bazen isteyerek bazen de mecbur kalarak...
Gerçekten yalnız olmak, yapayalnız kalmak ne ürkütücü geliyor kulağa öyle değil mi?
Oysa ki yaşadığımız bu çağda birçoğumuz yalnız kalmak istiyoruz, soyutluyoruz bir bakıma kendimizi, ya 'kafa dinlemek' adına ya da bir parça 'nefes almak' adına...
Victor Bâton bir savaş gazisi yalnız ve fakir. Mütareke yıllarının fakir Paris'inde zor bir hayat yaşıyor, yalnızlığı iliklerine kadar hissederek. Her gün yaşadığı köhne dairesinden eski püskü kıyafetleriyle çıkarak sokak sokak o insanı arıyor. Bir arkadaş, bir dost ya da bir sevgili. Kâh konuşmak, kâh ağlamak, kâh susmak için gözgöze...
Arkadaşlarım; Emmanuel Bove'un 1924 tarihli ilk romanı. İlk romanı olduğu için çok özel. Yalnızlık gibi zor bir konuyu işlediği için daha da özel. Bunu iç monologlarla betimlediği için, böylesi melankolik bir kurguyu sıkmadan ve kasmadan okuyucuya aktarabildiği için daha da özel.
Knut Hamsun nasıl açlığı anlatmışsa eserinde, Emmanuel Bove da yalnızlığı resmetmiş son zerresine kadar. Yalnız kalmak istemekle gerçekten yalnız olmanın arasındaki farkı tüm soğukluğuyla yüzümüze çarpmış.
Ah! Yalnızlık ne güzel ve ne hazin şey! Kendimiz seçtiğimizde nasıl da güzel! Bize yıllarca dayatıldığında nasıl da hazin! (S/150)
Yalnızlığın tercihimiz olması dileğiyle...
Sevgiyle...
ArkadaşlarımEmmanuel Bove · Can Yayınları · 2020246 okunma
1- Alpay - Eylül'de Gel
2- Aşkın Nur Yengi - Susma
3- Cemali - Şimdi Hayallerdesin
4- Aslı Güngör - Söylenmemiş Sözler
5- Barış Manço - Kol Düğmeleri
6- Zafer Güler - Ah Sen Bilmedin
7- Bendeniz - Kurtulamıyorum
8- Yol'a Düş - Mavi Türkü
9- Sezen Aksu - Unuttun mu Beni
10 - Orhan Ölmez - Sen Gidince
''Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum'' ile başlayan, okura son söz olarak sevdiği kadının fotoğrafını aşkla öpüp ''Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım.'' Diyerek veda eden Kemal'in, Kemal'in Füsun'unun, en çok da İstanbul'un hikayesi...
İstanbul'un önde gelen