_Binbir Gece Masalları'nı anlatan, Şehrazat’tır. _Eski zamanlarda Hint ve Çin diyarlarında hüküm süren Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılmışlar. Bu olayların etkisiyle Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirir olmuş; bu yüzden vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı
_Her inanç, Putperestliktir. _İster bir ağaç ya da taştan bir put yapın, isterse onu soyut kavramlardan oluşturun fark etmez. Hepsi birdir. Değil mi ki önümüze kurban sunduğumuz, yakarıp şükrettiğimiz kişisel bir varlık koyuyoruz. Bu nihayetinde putperestliktir. Aslında ister koyunumuzu isterse istek ve eğilimlerimizi kurban edelim, bu çok büyük
Reklam
_Her inanç, Putperestliktir. _İster bir ağaç ya da taştan bir put yapın, isterse onu soyut kavramlardan oluşturun fark etmez. Hepsi birdir. Değil mi ki önümüze kurban sunduğumuz, yakarıp şükrettiğimiz kişisel bir varlık koyuyoruz. Bu nihayetinde putperestliktir. Aslında ister koyunumuzu isterse istek ve eğilimlerimizi kurban edelim, bu çok büyük
Türk Ocakları Ankara Şube Başkanı TÜRKÂN HACALOĞLU’nun toplantıyı açış konuşması “20 yıl önce ebediyete gönderdiğimiz Türk milliyetçilerinin Galip Abisi için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz Galip Abi dostları, hepinize ‘Hoş geldiniz.’ diyorum. Bugünün anlamı benim için çok önemli. Çünkü çok değer verdiğim üç önemli şahsiyet şu anda
CEMAL SÜREYA'YA AİT OLMAYAN ŞİİRLER VE SÖZLER ŞUNLARDIR: 1- “Kırmızı bir atkı al sade, yalnızlığını saklar. Edip Cansever okuma bu kış ruhunu sakatlar.” (Şairi: Sinan Yeniceli) 2- Öyle bir sihirbazdın ki beni bile kaybettin.. 3- Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı. Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım. Kırmızı mavi ekoseli
Kesik Kol
Gelin tanış olalım İsi kolay kılalım Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz Yunus Emre "dam zengindi. Dünyayı versen doymuyordu. Ver Allah'ım, ver Allah'ım, kulun helal haram demez, yer Allah'ım, diyordu. İstiyordu, her gün daha çok istiyordu. Malına mal, zenginliğine zenginlik katıyordu sürekli. Kimseye bir şey koklatmıyordu. Biriktiriyordu
Reklam
( kitabın ozeti niteliğinde) “-mustafa mond üçüyle de el sıkıştı; fakat konuşmasına vahşi'ye hitap ederek başladı. "demek uygarlıktan pek hoşlanmadınız, bay vahşi," dedi. vahşi, denetçi'ye baktı. kendini yalan söylemeye, kabadayılık taslamaya, somurtkan bir biçimde tepkisiz kalmaya hazırlamıştı; fakat denetçi'nin yüzündeki güleryüzlü
Sayfa 225
Resim