Doğu-Batı bloğu yerine şimdi, İslâm ülkelerinin üstünden, Doğu'dan Batı'ya bir çizgi çekilirse yukarıda Rusya var, Avrupa, Amerika var, müslüman olmayan ülkeler var. Onun altında Fas'tan Endonezya'ya kadar İslâm ülkeleri sıralanıyor. Onun için Batılı devlet adamları; "Şimdiki mücadele ekseni Kuzeyle Güney arasındadır. Karşımızda müslümanlar vardır." diyorlar.
Ortadoğu'da petrolleri elde etmek için yapılan çalışmalar var. Zaten israil'i yerleştirdiler ve onun alanını genişletme çalışmaları var. Hudutlarının içine bizim topraklarımız da giriyor. GAP arazisi, Adana ve sâir yerler giriyor.
İşte bütün bunların karşısında müslümanların; bu oyunları anlayan kaliteli insanlar olması lazım. Kuvvetli bir imana sahip olmaları lazım, dinlerine sahip çıkmaları lazım!
Bugün, "İslâm dinine hizmet ediyorum, İslâm dininin sahibiyim, dünyanin neresinde olursa olsun onu koruyacağım!" diyen bir devlet yok! Doğrudan doğruya Osmanlı gibi İslâm’ı korumayı kendisine amaç edinmiş ve bunu ilan eden bir devlet mevcut değil! Osmanlı’yı yıktılar, yerine bir şey ikâme olmadı. Müslüman ülkeler var, müslüman ülkelerin İslâm'a yüzde nispeti 30-40-50-60 faydalı olan idarecileri var. Ama hiçbirisi de doğrudan doğruya İslâm'a yüzde yüz hizmetçi olamıyorlar!
MEAL HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİ ALMAK İSTEYENLERE
Takdim
Hakīkatler ve hikmetler menbaı olan Kur’ân-ı Azîmü’ş-şân ni‘metini, bizlere ihsân eden ve bizi Kur’ân hizmeti ile şerefyâb eden Mütekellim-i Ezelî, Rabbimiz, Hâlıkımız, Cenâb-ı Vâhibü’l Atâyâ Hazretlerine, nâzil oluşundan kıyâmete kadar okunacak ve yazılacak olan Kur’ân kelimelerinden ve
Bana bu ten gerekmez can gerektir,
O baki Cennet'e iman gerektir.
Zehi mürşit ki bizi Hakk'a iltir,
Aşık canı ona kurban gerektir.
Bunlar vazgeçti cennet arzusundan,
Didar göstermeye sultan gerektir.
N'iderim cenneti yahut huriyi,
Bana dergahına seyran gerektir.
Eğer Muhammed'e ümmet olursan,
Dilinde zikir ve Kuran gerektir.
Namaz, tesbih, zikir ve Kuran verdi,
İnayet bunlara Hak'tan gerektir.
Hakikat şerbetin içen aşıklar,
Başı açık, teni uryan gerektir.
Aşık Yunus bu sırrı anlayanın,
Ciğeri büryan, gözü giryan gerektir.
Yunus Emre