“Daha çok anlat” dedim.
“Hoşuna gidiyor mu?”
“Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“Gider gibi yaparız.”
Lütfen bu iletiyi geçmeden önce 5 dk ayırıp okur musun?
Merhabaaa değerli okuyucu...
Nasıl başlasam bu kitap incelemesi için bilemiyorum ama tek bildiğim şu ki ne yazsam bu kitap için duygularımı yatışmayacak...
Ah Zeze ah! Seni nasıl anlatmalı? Yüreği büyük kendi küçücük olan çocuk! Büyüklerin dünyasında her sıkıntıda haylazlığı bahane edilerek dayak yiyen ve zekası ev içinde keşfedilmeyen kaşif...
İlkokulda bir öğretmenimden sadece ismini duymuş olduğum, hep okuyacaklarım arasında aklımın bir köşesinde yer alan bu kitabı ancak şimdi bir yetişkinken okuyabildim. Okumak için geç kaldığımı düşünürken, pek de öyle olmadı aslında. Belki o yaşlarda okusaydım şimdiki kadar idrak edemezdim ve kim bilir bu kitap bana bu kadar dokunmazdı. Çünkü her
Hani serçe parmağını çarparsın ya bir yere.Öyle bir his bunu okumak.İnce bir sızı...
Ah Zeze...Badi parmağım...Senden sonra insan olan yerleri sızladı herkesin.Kalpleri uykudan uyandı.İyi ki varsın...
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022232,3bin okunma
Evet, itiraf ediyorum, ben ilk kez bir kitaptan köşe bucak kaçtım. Kütüphanemdeki varlığını unutmaya çalıştım. Sıra tekrar ona gelmesin diye sürekli kitap alıp durdum. Ama şimdi çaresiz kaldım ve bu kitabı yeniden okudum.
Yıllar öncesinden tanırım Zeze'yi. Bahçede çiçek toplayan, şarkı söyleyen bir çocuk olarak kalmış aklımda. Ya da ben çocuk
Merhabalar, uzun zamandan sonra çok çok severek okuduğum bir kitap incelemesini yazıyorum.
Güneşi uyandıralım Şeker Portakalı'nın devamı ancak ona kıyasla az bilinen bir kitap.
Bir önceki romanda çocuk olan Zeze'nin burada yavaş yavaş büyüdüğüne tanık oluyorsunuz. Düşündüklerini, hissettiklerini, kafasında kurduğu planları, maceralarını okudukça hayal gücüne hayran kalıyorsunuz.
Ama ne yazık ki Zeze aradığı sevgi ve şefkati burada da bulamıyor. Sevgiyi kendi hayal dünyasında kendi yarattığı karakterlerde bulmaya çalışıyor. Gittikçe çocuk saflığını kaybediyor belki ama bir yandan hayatı öğreniyor.
Hüzün ve umudun bir arada olduğu kitabın anlatımı o kadar samimi ve içtenki sanki ailemden birisi gibi. Ah Zeze, nasıl da yer edindin yüreğimde. İçimden Zeze’ye sarılmak geldi kitaptaki çoğu yerde. Çocukların neler düşündüğünü neler hissettiği unutuyoruz çoğu zaman. Onları en güzel duygudan, sevgiden mahrum bırakıyoruz.
Bundandır bazen gözlerim dola dola bazende güle güle okudum. Her kitapta rastlayamadığım nadir bir duygu bu.
Eğer Şeker Portakalını okuduysanız, herkesin kendinden bir şeyler bulacağını düşündüğüm bu romanı da mutlaka okuyun, devamı eksik kalmasın ki sizde Güneşi Uyandırın. :)
Güneşi UyandıralımJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202135,2bin okunma