“Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!” Virginia Woolf
SUS
OTUR
DİNLE
GEZME
GİYME
İkinci cilt incelemesini tamamladım. Aşığılarda belirttiğim yerde göreceksiniz. Önemseyenler için tabii ki.
Klasikler hakkında inceleme yaparken zorlanıyorum. Birincisi: kitabın şaheser olması ve yapacağım incelemeden de yaraşır bir şey beklemem; diğeri ise söylenecek her şeyi birilerinin söylemiş olması.
Hayatınıza Levin gibi şekerpare
Eyyy film severler :) Siz de benim gibi bir film izlemek için bir film süresini hangi filmi izlesem diye zaman geçirerek mi tüketiyorsunuz? İşte dev olmasa da bir arpa yolu boyunda hizmet :)
Linkleri de koyayım anında yararlanın:)
Uzun zamandır izlediğim filmleri bir köşeye not ediyorum, her güne bir film izleme projem kapsamında dedim bunları
#191805110
Bu bir şiir değil. Şiir kitabı değil. Şiir anlayışı değil. Kadınların duyguları ve özel yaşamları sömürülerek hassas olduğu konular SEX yoğunluğuyla işlemiş ve kişiye özgürlüğü yani ahlaksızlığı (özgürlük ahlaksızlık demiyorum. Kadının özgürlük anlayışı ahlaksızlık) heyecanla sunan duygunun zerresi herhangi
Söze nasıl başlanır ne denir bilmiyorum artık. Ve sanırsam hiç bu kadar kötü bir kitap(!) okumamıştım. Ne edebiyat ne sanat ne şiir. Sex kitabı. Obje kadınlar. Cinsellik. Hele çizimler aman Allâh’ım rezalet.
Şiirlere şiir denilmez. Edebiyattan sözden coşkunluktan manadan biçemden olması gereken ne varsa olması gereken me yoksa hepsinden yoksun.
7 koca yıl boyunca kütüphanemde beni bekleyen bu kitabı 7 yıl sonra okudum ve kitaba bakıp şöyle dedim "değil 7, 15 yıl da kalsan yinede bir şey kaybetmezmişim..." İşte şimdi bitti. Velev ki kendime yaptım bu saygısızlığı. İnceleme yaparak bu saygısızlığı perçinlemek istedim. İnceleme üstüne hiç düşünmedim. Hatta yazmak bile istemedim.
(SPOİLER İÇEREBİLİR)
Bak ben sana söyliyiverem. Kitap ucuz, öyle 60-70 lira diil. 6-7 Liraya alıverirsin. Ben de ucuz diye aldım zaten, yoksa Stefanımış, Zwaygımış ben anlamam. Aldım ben de elimde taşıyon öyle afillli görünüyo falan neyse canım sıkıldı, açıp okuyuverem dedim. Kısa çünkü ondan 60-70 sayfa bi şey. Anlatıverem: Baron diye bi adam
Kitap beni pek sarmadı. Aslında kitabı samimi ve sıcak bulamadım. Özellikle o kadın bana çok yapmacık ve samimiyetsiz geldi. Söyledikleri pekâlâ gerek olsun olmasın pek mühim değil. O duygu yoktu kitapta. Zaten gel hele ben bir Avrupalının Amerikalının bu söylemlerinide dürüst bulmuyorum. Yüzyılların soyguncuları bugün hırsızlığın ne kadar kötü
İŞTE!.. YALNIZ DEĞİLİM!
Evrende yalnız olmadıklarına inananlar buraya..
Erich Von Daniken
İnsanlar öteden beri önyargılanını okşayıp dururlar. Belli bir ideoloji ya da öğretiyi koyun gibi izlerler. Hele geçmişi düşünmek için kendilerini hiç zorlamazlar. Onlara göre geçmiş nasılsa değişmeyecektir. Oysa bilen kişinin elinde, geleceği tahmin etmek
Gerçek bir yaşam hikayesinden yola çıkılaraka oluşturulmuş bir kitap...
Zaten isminden anlaşılıyor içinde hayra alamet bir şey olmadığı bir de yazarı
Paulo Coelho ise zaten iyi bir şey beklemiyordum. Şükür ben yine şaşırmıyorum...
Bir fahişenin hikayesini içeriyor bu kitap. Ve Coelho başlamadan önce de cesurca bir iş
youtu.be/1sOc8MJzLRo
Cık olmadı. İsmini aldığı ilk şiirden sonra içine çekmedi kitap beni. Bir hevesle başladım. Ve şu ilk şiirde inanmıştım tam bir hayal kırıklığı. Bol bol doğa motifleri ile süslenmiş bir kitaptı sadece. Bir tutam aşk, bir tutam çingene de kattık mı aha işte sana bu kitap... Bir yerde At şiirinde benim canım, ruhum, gözdem, biriciğimden
Melih Cevdet Anday alıntı yapmış. Orası çok hoşuma gitmişti. Hoş beğenmediğim şiirleri yok değildi vardı tabii ki de ama onlarda zoraki bir beğenme oldu. Yani beni gerçekten içine çekmedi. 6 puanı da korkudan verdim... Şimdi birkaç kişinin saldırısına uğramayalım. Lakin her an düşebilir.
Bir şair değilim. Şiir de yazmayı beceremiyorum. Ama bir Şairden beklediğim, ruha dokunması. İlmek ilmek işlenen kelimelerin beynimde zihnimde delikler açması. Oturup düşüneyim. Hadi düşünmedik diyelim tüylerimiz diken diken olsun. Mesela kitabın adını alan şiir. Yok. Çok güzeldi. Etkisinden çıkamadım. Okudum. Açtım dinledim. Bir daha okudum. Belki ilerleyen sayfalarda olur dedim ama yok olmadı. Kelimelerin o dansını yakalayamadım bu kitapta. Yıldızlar ve doğa başımı döndürmedi mesela. "Elbet bir hinlik vardır" diyemedim, "Denizin uzaklardan getirdiği yabancı" bir şeyde değildim. Şiirler beni akşam erken bıraktı. Ve yalnız kaldım. Öyle çok bir şey yüklemeyin yani.
Yalnız o kadar insan beğenmiş ben de tuhaf bir eksiklik var. Sözüme aldırış etmeyin madem. Deyip tarafınızı seçin. Şiir herkes için aynı değildir ne de olsa.
Oh ne güzel TSK nın elektrikleri gitti. Şimdi sadece yıldızları izlerim. Gelmese bari.
"Ahmet Şerif İzgören'in yaşadığı ve İngiliz profesörlerden haftalarca öğrenemediğim şeyi bir taksiciden 5 daikada öğrendim diye tarif ettiği bir hayat dersi...
"Toplantıya gideceğim. Baktım geç kalma ihtimalim var, bindim bir taksiye, muhabbetçi bir arkadaş. O anlatıyor ben dinliyorum. Tam işyerinin önüne geldik. Ankara'da
Ben böyle bir kitabı neden okudum bilmiyorum. Zaten neden var onu hiç anlamadım. :) Yani birkaç matematikçinin hayatını çok kısa bir şekilde anlatıyor. Eeee her yerde var bu bilgiler. Tek göze çarpan durum bilim insanlarının normal insanlar olamadıkları. Bu kötü bir şey değil. O adamlarda bir ışık var ve doğuştan belli yani aha bu bilim insanı olur... Tabii ki birazcık da şans ve para lazım. Bu şartlar da sağlandımı tebrikler artık bilim insanısınız...
Bu şartlar sizi bilim insanı yapmaz ama kapasitenizi daha hızlı açabilir ve imkanları kullanarak kendinizi gösterebilirsiniz. Nitekim birkaç bilim insanında da aynı şey olmuş zaten. Yani fakirlik her şeye engel. Bir de o insanların sevinç ve acılarına kısa bir şekilde tanıklık edeceksiniz. O kadar.
Kitabı tavsiye etmem. Size hiçbir şey katmaz. Çok merak ettiniz İnternetten bakın. Onun haricinde okumak gereksiz. Bir de matematik formülleri falan var kim onlara bakacak başını ağırtacak bence gerek yok hatta hiç gerek yok. Ben de iyice garipleştim. Hep ters ters kitaplar okuyor sonrada yakınıyorum.
Komutan bu kitabı elimde gördüğünde dedi "bari düzgün bir kitap oku"
Dedim komutanım ama bilim :)
Bir tebessüm atmış :)