Ahaha :D
"Zayıflamak için ata biniyorum." "A-a, işe yarıyor mu peki?" "Evet, at 20 kilo verdi."
Sayfa 86 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ahaha her kötülüğü yapıp ahlak dersi verenler misali :D
Annie Wilkes'ın kendine göre bazı prensipleri vardı. Bir bakıma namus kumkumasıydı. Paul'e yer kovasından su içirmiş, ilacını mahsus vermemiş, yeni romanının tek kopyasını yaktırmış, bileklerine kelepçe takmış, ağzına cila kokan pis bir bezi tıkamıştı. Ama yazarın cüzdanından parayı almak istemiyordu.
Sayfa 152 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ahaha :D
"Senin iraden güçlü değil hayatım, sadece tutkuların zayıf."
Ahaha ayıp ayıp :D
Marius'ün kaçmadığı ve umursamadığı iki kadın vardı. Aslında kendisine bu ikisinin kadın olduğu söylense çok şaşıracaktı. Biri odasını süpüren ve Courfeyrac "Hizmetçisinin sakal bıraktığını görünce Marius sakal bırakmıyor," dedirten sakallı ihtiyar kadındı.
Sayfa 826 - 1. Cilt
Aaa ne kadar tanıdık :D Burda çok var bunlardan ahaha :D
Gelgeç ilgiler insanı yenileyebilirdi ama bir kadına uzaktan asılmak yoz,işi gücü olmayan adamların harcıydı.
MK yayınları, EpubKitabı okudu
Ahaha :D ya adam ya :D
Kim eğitimin açlığını aşırı derecede çekiyorsa sadece o yesin!
Reklam
Taktik ahaha :D
Bir yıl gibi kısa bir evlilikten sonra, bazı iyi yönleri olmakla beraber, evliliğin gerçekte çok zor, ağır bir iş olduğunu anladı. İnsan, evlilik ödevini hakkıyla yapmak, yani nezih, toplumun uygun bulduğu bir hayat sürmek isterse, memurlukta olduğu gibi bir taktik bulmalıydı.
Ahaha :D
Bir İngiliz, ABD gezisi sırasında bir taksiye biner, büyük yapılardan birinin önünden geçerken şoföre binanın ne zaman yapıldığını sorar. Şoför 1950'lerde, 6 ayda yapıldığını söyler. Bunun üzerine İngiliz, dudak büker, "İngiltere'de böyle bir yapı en fazla iki ayda yapılır." Şoför sesini çıkarmaz. Bir köprüden geçerlerken İngiliz yine aynı soruyu sorar. Şoför köprünün 1960'larda bir yılda yapıldığını söyleyince, İngiliz yine aynı tavırla İngiltere'de böyle bir köprünün en fazla 3 ayda yapılabileceğini söyler... İngiliz gideceği yere kadar birkaç kez daha tekrarlar tutumunu. Şoförün sabrı taşımıştır, ama yine de ses çıkarmaz. Tam o sırada Özgürlük Anıtı'nın önünden geçiyorlardır. İngiliz, Özgürlük Anıtı'nı gösterip onun da ne zaman, ne kadar sürede yapıldığını sorunca şoför dayanamaz. Hayretle bakar anıta ve şaşkınlıkla bağırır: "A! Dün akşam yoktu ki bu anıt!..."
Sayfa 15
Ahaha bu efsane, kendine laf sokma :D
Önceki hayatımda cennette selpak satan bir cenin miydim acaba? Acaba niye ters ters bakıyordu bu kız bana?
:D ahaha
Tutarlılığı kafasına takan insan sahte olmak zorunda kalır çünkü sadece yalanlar tutarlı olabilir.
Sayfa 21
164 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.