Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat
En müstesna doğuşa hamiledir kainat.
Yıllardır bozbulanık suları yudumladım,
Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları,
Yağmur, seni bekleyen
Yitip giden her bir kelime ile beraber; Elest'ten bir rayiha gitti, Akabe' den bir renk, Semerkand'dan bir mana, Süleymaniye'den bir levha, Fuzûlî şiirinden ahenk, Hüdâyi nazarından hisse, Itrî duruşundan zevk gitti.
Zikir, Allah'ı unutmamak ve her vesileyle O'nu anmaktır. Zikrin kâmil mânâda îfâ edilmesi; kalp ve dilin, müşterek bir âhenk içinde Allâh'ı anmasına bağlıdır. Aksi takdirde, gâfil bir kalple yapılan zikrin, kıymet ve ehemmiyeti azalır. Zikir esnasında kalbin, mâsivâdan, yani gönlü Allah'tan uzaklaştıran her şeyden irtibâtı kesilmelidir. Zikirde kalp, tamamen zikrin taşıdığı mânânın tefekkürüyle titremelidir.
Nitekim âyet-i kerîmede:
"Mü'minler ancak, Allah zikredildiği zaman yürekleri titreyen kimselerdir..." (el-Enfâl, 2) buyrulmaktadır.
Sayfa 142 - Kampanya Kitaplar, İstanbul 2015Kitabı okudu