beni dolandıranlara ithafen
evet, gecenin bir yarısı dolandırıldığım kesinleştiğine göre uyuyabiliriz. Öncesinde iki çift lafım olacak yani lafın gelişi yoksa birkaç cümle çıkar içimdeki sinirimsi acıma duygusundan. Bir arkadaşımın doğum günü hediyesi olarak çok sevdiği abisi ile karakalem portre çizimi yaptırıyordum. Çalışma nasıl gidiyor diye sordum cevap yazmayıp beni engellemişler. Dolandırılmak ne şımarık bir kelime imiş kandırıldım diyeyim bari. N'oldu şimdi büyük adam mı oldunuz? Sırf sevdiğim bir insan mutlu olacak diye kendimden kısıp biriktirdiğim, yorularak kazandığım para ile ne yapmayı düşünüyorsunuz mesela? Çaldığınız para beraberinde ahlâkı, insaniyeti de alıvermiş gitmiş. Müsterih olunuz ki böyle bir muameleye maruz kaldığım için insanlara olan güvenimi kaybetmeyeceğim, insanlara "acaba" şüphesi ile bakmayacağım. Daha tedbirli olacağım evet, sizi siber suçlara şikayet etsem sonuç alamayacağımı biliyorum. Çünkü bu seküler yaşamda ponçik kalbimin hevesinin, arkadaşımın yüzündeki mutluluğu hayal etmemin aldatılmasının bir ehemmiyeti yok. Siz bilirsiniz abiler bana yakışanı yaptım, duamda ıslahınızı diledim. İsterdim ki böyle tatsız bir şekilde bitirmeyelim mevzuyu. Nasibimde varmış, nasıl içime dokundu bilemezsiniz tabi. Başkasının parasına bu şekilde sahip olmaya tenezzül etmek acınası bir durum bilmem farkında mısınız? Ah ahh çok yazık çok, bir damla gözyaşıma bile yazık🤦🏻‍♀️
Ah ahh...
Mısır ve Fas'ta konuştuğum gençler Türkiye'yi âlim ya da mütefekkirleriyle değil, topçu ve popçularıyla tanımakta. Bu, bizim dünya çapında ilim adamlarımızın olmadığını gösterdiği gibi, gençliğimizin de nelerle iştigal ettiğini haber vermektedir.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Ahh ah! Olduğundan farklı görünme çabamız bitirdi bizi. Z kuşağı etiketiyle melankolik takılanlar, sözüm ona fenomen özentileri, elit görünmeye çalışanlar, ben dindarım ama öteki mahallenin kitaplarını da okuyorum mesajı vermeye çalışanlar ve kitabı kahvesiz paylaşmayıp "Okuyom ben yaa" havası içinde olanlar. Şairin dediği gibi: Kendin ol, kendin ol… Sen buysan başkası ol!
9/10 puan verdi
Ah! Raif efendi Ahh!
ㅤ Öncelikle itiraf etmeliyim ki, bu kitabın üzerimde bıraktığı etki çok büyük oldu... Şimdi incelemeye geçelim: Kitapta dokunaklı bir aşk hikâyesi anlatılmaktadır. Kürk Mantolu Madonna, daha çok bir aşk hikâyesi olarak görünse de, aslında daha ziyade bir insanın yalnızlaşma sürecine ve giderek topluma yabancılaşmasına şahit oluyoruz. Romanın
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Toptan Kitap · 2019317,6bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Önce sevgili olduğu sonra ise evlendiği kadın Aliye.. Tam 13 yıl boyunca yazıştıkları mektuplardan oluşan bir kitap. Güzel adamlar güzel sever derler ya Sabahattin Ali bu sözün ete kemiğe bürünmüş hali. Sabahattin Ali, Aliye Ali'yi o kadar güzel, o kadar temiz, o kadar masum, o kadar saf bir sevgiyle sevmiş ki bunu mektuplarında ki o naif kelime ve cümlelerden anlayabilirsiniz. Sabahattin Ali, Aliye hanımı incitmekten hep korkmuş ve hep onu mutlu etmek için çabalamıştır. Aşklarının meyvesi olan Filiz Ali'ye Ruhum Filiz diye hitap eden bir adamın kızına olan sevgisinden bahsedemiyorum bile.. :) Günümüzde hani var ya aşkı cinsellikten, paradan, arabadan, kariyerden ibaret sanan insanlar hah onlar okusun, okusun da aşk ne demek görsünler.. Yüreği güzel tüm kadınlarımızın Sabahattin Ali gibi eşleri olması dileğimle. Çok amin!!! :)) Ah be adam, ahh be güzel yüreklim.. Yerin bende o kadar ayrı o kadar çok seviyorum ki seni..
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,8bin okunma
Ahh sizi..!
. Ah eli kalem tutan yürekler, Şiir yapıp sofraya sürenler, Beni ne az yazdınız... Adıma aşk dediniz, Saklı gecede harcadınız... // Yusef Masadow //
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.