Ahh okurken gözyaşlarına boğulduğum, yürek burkan Alâ'nın hikayesi.. Gülseren Budayıcıoglu'nun kalemini her zaman çok sevmişimdir. Bu kitabı ise beni en fazla sarsan kitabı diyebilirim. Alâ'nın yaşadıklarını okurken kimi yerde ağladım, kimi yerde üzüldüm, kimi yerde acıdım.. Yani bazı olaylara inanamadım . Alâ'nın aile yapısı, anne ve babasının kopukluğu, özellikle annesinin yaptıkları.. gerçekten inanılır gibi değil.. Âlâ içerisinde babaannesi ve iki amcasının eşlerinin bulunduğu aile evinde yaşamakta annesi istenmeyen gelin, babası ise hapiste. Alâ'yı ne annesi, ne babaannesi ne de o evden kimse sevmemekte bunun sebebi ise Alâ'nın annesinin sevilmemesi, annesinin ona gereken sevgiyi vermeyip, kızının arkasında durmaması. Babası desen ayyaş, çapkının teki. Alâ bu evde itilip kakılarak sevgisiz bir sekilde büyüyor ve küçük yaştan bu sevgisizlik içine siraet ediyor. Ve Alâ özgüvensiz, kendini olanlardan sorumlu tutan bir birey olarak yetişiyor. Aile içi şiddet, sevgisizlik, hastalık..Bu olanların gerçekte yaşanmış olması ve belki de bazı ailelerde hala yaşanıyor olması insanı o kadar sarsıyor ki.. Keşke herkes aynı imkanlara sahip olsa, keşke herkes sevgi dolu bir ailede büyüse... Okurken çok etkilendiğim bu kitabı herkese tavsiye ederim okuyun ve şükür edin..