Tabii hiç kötü niyetten olur mu?..Ahh bu erkekler hep aynı..
" Hatta ben bu Müzeyyen'i amcaoğlumun düğününde ilk gördüğümde, yengemi dürtüp kimdir bu peri kızı diye sormuştum. Öyle beğenmiştim tazeyi. Epeyi uğraştıktan sonra kendisini razı edebildiğim ilk buluşmaya handiyse uçarak gitmiştim.. Keşif hevesi bitince de göz yavaş yavaş dışarıya bilinmeyene yabancılara kaymaya başlıyor.. Kötü niyetten değil, sırf meraktan.. Yeniye, başkaya,farkliya duyulan beşeri heyecandan.."
142 syf.
·
Puan vermedi
“ Benim adım Müzeyyen. Süslenmiş, güzelliklerle bezenmiş demek. Ben güzelliklerle bezeliyim. Süslenmiş bir hayat benimki. Müzeyyen’im ben. Doğmadan belliymiş adım.” “ Müzeyyen. Annesinin kuzusu. Babaannesinin biriciği. Babasının. Sa­hi ben babamın neyiydim? Bütün bu hikâyenin içinde benim rolüm neydi, diye düşündüm hep. Benim repliklerimi kim yazmıştı, mizansenlerimi kim belirlemişti? Sahneye hangi taraftan gireceğime, uslu kızı oynarken neler giyeceğime, içimdeki kötülüğü kusmaya başladığımda nelerden soyunacağıma kim karar vermişti? Okuduğum bütün kitaplarda beni bana anlatacak bir karakter arardım. Dinlediğim radyo oyunlarından, izlediğim filmlerden bir cümlecik çalmaya çalışırdım. Saatçi Nejat Bey ile ev hanımı Meral Hanım’ın kızı Müzeyyen’i bana anlatabilecek bir cümle.” Geçmişe yolculuğa çıkayım dedim ve bende iz bırakan bir kitabı tekrar okudum. Ahh Müzeyyen, kardeşinin doğumuyla kendi varlığının silinmesini gurur ederek yaşama küstüğü ve yıllar sonra yaşadığı pişmanlığa bir kez daha tanıklık ettim. Bulunduğumuz an bazı olaylar gözümüzde ne kadar büyük, sıkıntı, karamsar gibi görünüyor. Zaman geçince ardımıza bakıp meğer ne kadar abarttığımıza karar veriyoruz. Sanırım bu durumun adı olgunlaşmak olsa gerek. Müzeyyen ailesine sırtını dönerek yaşamına devam ederken aldığı haber geçmişi telafi etmek için atacağı adımın başlangıcı olacaktır. Her insanın kendinden izler bulacağı dokunaklı bir hikâye..
Aile Çay Bahçesi
Aile Çay BahçesiYekta Kopan · Can yayınları · 20132,075 okunma
Reklam
Ahh...
gramafona müzeyyen'i ve göğsüme başını koy bin yıl taşa uzanırım n'olur başın göğsümdeyken ağlama ben suya karışınca beyazlanırım...
Sayfa 56
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
*İNCELEME DEĞİLDİR* Ne konuşuyor bu deli böyle? Selim diyor, öldü diyor. Hidrolik diyor, perde diyor, halı diyor. Müzeyyen Hanım yüzünde Selim’den izler taşıyor diyor. Turgut sen bir ahmaksın. Oturduğun koltuğun kumaşına dokunduğunda parmak uçlarında hissettiğin karıncalanma için bile saatlerce düşünürsün. Düşüncenin sonunda İtalyan mimarisine varırsın da bu konuya nerden geldiğini hatırlamazsın. Anlamıyorum seni Turgut, ne diyorsun? Bilinçmiş, akışmış bunlar senin kelimelerin mi? Sen yoldan geçen bir adam değil misin? Ahh Turgut, Vah Selim! Nasıl anlamıyorum sizi bir bilseniz. Anlasam ne güzel olurdu aslında. Keşke seni hiç anlasaydım Selimciğim Işık. Nasıl anlamıyorum biliyor musunuz? Bir dakika tarif etmeye çalışacağım. Hani Atlas gibi dünyayı omuzlarıma yüklemişim yürüyorum, şikâyette etmiyorum. Yüküm dünya kadar olmuş, dünya yüküm. Hani bıraksan giderim gittiği yere kadar. Ama dağlar omuzlarıma paralel uzanmıyor Turgutcuğum Özben, batıyor, acıtıyor. İndirip soluk alsam biraz bir daha hayatta kaldıramam tekrar. E böyle bata çıka nereye kadar. Peki siz beni anlıyor musunuz?... ….. Ne hakkınız var Allah aşkına? Kendiniz kalemin mürekkebi elinize değmesin diye günlerce kaçtınız. Beyaz sayfalardan kefen gibi korktunuz uzak durdunuz. Şimdi beni yazmak zorunda bırakmaya ne hakkınız var. İkinizin de yargılanmasını ve müebbet hapis yemenizi talep ediyorum. Ayrıca Olric de yardım ve yataklıktan ve delil karartmaktan ve dahi içimi aydınlatmaktan en az 6 yıl ile yargılanmalı. …… Baharı görebilen, Tutunabilen...
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061bin okunma
Ah Müzeyyen ah!
Kahve koy Müzeyyen! Bu gece öleceğim. Belki de seni son kez, Son kez öpeceğim. Ah Müzeyyen ah! Mutluluk teğet geçti bizi. Beraber baktığımız aynada,
Fakat Müzeyyen bu derin bir acıdır yüreğinde.
Birbirine uyumsuz bireylerin bir arada yaşamaya kendini zorlaması büyük kayıplara sebep olacaktır. Bireyler birbirine karşı tolerans gelistiremedigi için birbirine nefret, tiksinme ve tüm duygusuzluklara kendilerini maruz bırakmaktadır. Aile bireyi olmak istemeyen babayı zorla o kalıba sığdırmaya çalışmak tabiki olası her türlü aile içi şiddete davetiyedir. Onun buna karşı size geliştirdiği sevgisizliği, nefreti, sizi degersizlestirmesini beslersiniz, kendinize en yakininizdan gelen mitralyöz saldırısı içinde bir savaşta bulursunuz her daim kendinizi. İyi çocuk olmak istemeyen cocugunuzu da iyi kalıpların içinde giydirirek ayaklı zorbayi buyutmektesiniz. Her şekilde ağır yaralı olarak girdiğiniz bu oligarşik aile faciasini  sürdürerek en çok kendinize yazık ediyorsunuz. Ahh Müzeyyencim, o gölgesi var  diye sığındığın zakkum ağacı yaşama karşı olan direncini emiyor, seni yıpratıyor,  henüz hayat senin için bitmemisken kendin için iyi bir şey yap. Vazgeç bu illet soy bağını sürdürmek gayretinden, kim ne der diye kendini her gün öldürmekten,  mutsuz ve sevgisiz bir adamın caminda dünyaya bakmaktan. Çüruyorsun Müzeyyen en sonunda en büyük hasarla huzurla toprağa gireceğini mi sanıyorsun, kimseler tamir edemez kalbini Müzeyyen, vazgeç bu duygusuz ilişkiyi sulamaya çalışmaktan ,senin çiçeklerin günbegün soluyor, bahçende bir tane mor menekşe, lale, sümbül kalmadı.
Reklam
Bilmiyorum, tanır mısınız? Bir Müzeyyen vardı, hani onun Müzeyyen 'i... Ne güzel anlatırdı, dinlemeye doyamazdım ondan Müzeyyen'i dinlemeyi. Sadece ben mi? Evinin önündeki çınara konup örtüşen kuşlar, sokağında gezip duran kediler ve günde 6 öğün Müzeyyen'i şaşkın gözlerle dinleyen, insan canlısı Karamel. Ahh Karamel ahh, nasılda kıskandırdı Müzeyyen'i, bırak artık Müzeyyen'i biraz da benimle ilgilen diye yapmadığı şebeklik kalmazdı. Müzeyyen kimdi, ne yapardı, imkansız bir aşk mıydı yoksa tanıdığımız biri mi hiç bilemedik. Tek bildiğimiz, o Müzeyyen'i çok sevdi.
126 syf.
·
Puan vermedi
#müzeyyen /41/ ️ @nurayaltayozkan @lunayayinlari
rana kahraman
rana kahraman
‍️ SELAAAAAM Bugün sizlere bir solukta okumuş olduğum ;gerçek olaylardan esinlenilerek yazılan bir yaşam hikayesi ile geldim. Uzun paragraflardan oluşuyor. Karakterin hikayesini kendi ağzından ve hızlı bir anlatım ile dinliyor gibi okuyorsun. Merak duygusu yüksek olanlar son sayfaya kadar benim gibi bir çırpıda okuyabilirler. Hızlı geçişler olmasaydı keşke , sohbet tadın da değil de bir roman akışında okumayı isterdim. 1936 (tahmini olarakta 1960 lı yılları arasında yaşanan bir hayat) eski İstanbul mekanları ve o dönemin el alem kavramı , genç kızlara ve kadınlara yapilan sıkı yönetim baskıları (namus kavramı) gibi zorlu sürecin içerisinde doğan ve annesinin koyu bir hayranı olması sebebiyle de ismi Müzeyyen olan güzeller güzeli Müzeyyen... Arnavut kokenli baskıcı bir soydan gelen bu ailenin küçük kızlarinin diğerlerine göre daha dik başlı,isyankar tavırları ve sorgulayan tarafı! vardır. Aşık olduğu Yadigar askerde karıştığı bir kavga sonucu vefat edince hiç sevmediği istemediği Dursun ile zorla evlendirilir ve bir oğlan çocuğu doğurur. Evliliği çok uzun sürmeyen Müzeyyen'in yolları farklı insanlar ve olaylar ile kesisir. Ahh Müzeyyen ahhh senin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Her tutundugun dal kırılacak, sırtını dayadığın her duvar yıkılacak mıydı? İhtiraslı bir kadın Müzeyyen'in yaşadığı olaylara şahitlik edeceksiniz. #noltalgia #eskiistanbul #müzeyyensenar #türksanatmüziği #kitapyurdu #kitapsevgisi
Müzeyyen
MüzeyyenNuray Altay Özkan · Luna Yayıncılık · 202021 okunma
126 syf.
8/10 puan verdi
#seldaokudu #müzeyyen Ahh Müzeyyen ahhh senin de nasıl bir hayatın varmış. Ben okurken bu kadar da olmaz dedim. Ama malesef böyle hayatlar da var biliyoruz. Zaten bu kitap da yaşanmış bir hikaye... Müzeyyen İstanbul 'un Ayvalıdere muhitinde doğup büyümüş 4 çocuklu ailenin 3. Çocuğudur. Sapsarı saçları yemyeşil gözleri ile bir görenin bir daha bakacağı genç ve güzel bir kız olur. Ama derler ya insanın kaderi güzel olsun. Eeehhh işte tam da bu söz Müzeyyen için geçerlidir. İlk aşkı sokakta seyyar satıcılık yapan Yadigar olur onunla tadar aşkı. Sonra askere gidince yollarını bekler hatta her şeyi göze alıp yanına gider. Bir gün ise ölüm haberi gelir ve onu öğrendiği gün ise aldatıldığını da öğrendiği gün olur. Apar topar ailesi memur biri ile evlendirir. Ama hep mutsuz olur özgür ruhlu Müzeyyen. O evlilikten ona kalan Ayhan olur ve yıllarını ayırır. Bir arkadaş kurbanı olup kötü yola da düşer bu da mı olacaktı derken sanmayın ki burda bitiyor. Daha neler neler yaşıyor Müzeyyen. Onu o yoldan kurtaran Yıldırım ile bir hayat kuruyor ama bu herkesin gözünde kötü bir yoldur ama ona göre aşk vardır ve onun doğrusu da sevip sevilmektir. Müzeyyen'in hikayesini okurken hani bir tabir var ya bunlar pişmiş tavuğun başına gelmez tam da öyle diyeceksiniz. Kitapta bölüm olmaması beni üzen bir detay oldu çok sonra bir solukluk ufacık aralar verilmişti ama ben kitapta bölüm arayan bir okuyucuyum. Bir de kitapta biraz daha duygu beklerdim yaşadıkları çok ağırdı o duyguları almak yani okumak isterdim.
Müzeyyen
MüzeyyenNuray Altay Özkan · Luna Yayıncılık · 202021 okunma
Reklam
Ahh be Müzeyyen ! Öldürseydin yeğdi :)
Birbirimize baktık. “Hikâye,” dedim, “gel seninle anlaşalım. Sen yarım kal, adını da Yarım Kalan Hikâye koyalım.” “Sen zaten neyi tamam ettin ki?” dedi bana.
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.