Yine kış geldi buralara. Her yer bembeyaz oldu. Bembeyaz... Her şeyi örttü o beyaz örtü. İnsanları, hayvanları, ağaçları, her şeyi... Ya peki kalbime acı veren içimdeki seni örttü mü o beyaz örtü? Örtmedi elbette. Örtemez de zaten... Hiç bir şey, bana acı veren içimdeki seni örtemez.
Gidişinin ardından bir sürü mevsim geçti şu kalbimden. Ne
400.gün... Evet sevgili tam 400 gündür hasretini çekiyorum. Bir gün bile senden vazgeçmedim. Bir günüm yok ki sana ihtiyaç duymadığım. Bir günüm yok ki seni aramadığım. Sakın işleri kendin için zorlaştırıyorsun deme sevgili, senden de bunlar duymayayım. Ne hissettiğimi ne sen ne de başkaları biliyor. Neler yaşadığım bir tek ben biliyorum. Artık
BİR KADIN AĞLADIĞINDA
“Bütün tecrübeleri tek başına yaşayacak kadar uzun bir ömrün yok. Başkalarının hayatlarından dersler çıkarmak zorundasın.”
“İnsan kendi yolunu çizerken ve yüreğinin götürdüğü yere doğru giderken, illa birilerini geride bırakmak zorunda olmamalıydı. Bir sevgi uğruna yapılan fedakârlıklar bu kadar ağır olmamalıydı. Her seçim
SORULAR HAYATTIR fza
.
KONU: güncel
SORU: yıllar sonra biri size gelse ve dese ki" efendim, korona günlerini nasıl bilirdiniz?" ona neler anlatırdınız? Ve bu günler sizi en çok nasıl etkiledi?
.
YAZAR/ŞAIR YUSUF BAL:
Henüz bitmedi ama bu sürecin bu gün bittiğini vaka sayısının sıfır olduğunu düşünürsek ilerde sorulacak sorunun cevabı
Ruhun Gizli Elbisesindeki Sıkıntılar: “Ten Düğmeleri” – Belki De Düğümleri –
23 Ağustos 1995 yılında Diyarbakır’da doğdu. Asıl adı Yusuf KORKUTAN. Mahlası, Yusuf ARAF. İlköğretim, ortaöğretim ve lise öğrenimini Diyarbakır’da gördü. Üniversite öğrenimini ise Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde Radyo ve Televizyon Programcılığı Bölümü’nde
‘İnsanın yüzündeki her türlü anlatımı silmesi o kadar zor değildi, dahası biraz uğraşırsanız nefes alıp verişinizi bile denetleyebilirdiniz: Ama kalbinizin atışını denetlemeniz olanaksızdı...’
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Bu kitap, depresyonda olan, hayattan vazgeçmiş, yani kalbi manen hasta olanların okumaması gereken bir kitaptır, en azından iyileşinceye kadar..
Böyle düşünme sebebim arka kapağında yazan -ki kitap bitene kadar dikkatimi çekip okumamıştım bile- şu ifadedir: "Roman piyasaya çıktıktan sonra birçok intihar vakası ile karşılaşılmıştır. Almanya
Beyza nın hediyesi olan bu kitabi hüzünlü bir sonla kitaplığıma kaldırmak istemediğim için Sadık Hidayet üzerinde Paul Kalanithi'nin yardımıyla küçük bir operasyon yaptık.:)