''Attığı her adımda dünya ayağının altında büyüyordu sanki. Gök genişliyor, evler çoğalıyor, caddeler kalabalıklaşıyor , insanlar artıyor , o işe küçülüyordu . Küçüldükçe kendi içine çekiliyor, çekildiği o yerde kayboluyorum adeta ... ''
Günaydınn dostlarım . Sanatçımızın da dediği gibi ''Bu sokaklar acıya kardeş olur ..'' tarihin her zamanında kalbinin her bir köşesinde oluk oluk biriken acılar vardır ..
Öyle acılar vardır ki yaşanan bazen , efsaneler dahi acıyla yoğrulur malesef.
Babanı kaybetmek nedir ?
Annesiz olmak parçalamak mı yüreği ? Zaten kana , acıya susamış sokakların yetim adamı olmak ruhunu tonlarca ağırlıktaki taşların altında ezmez mi gerçekten ?
Ahir zaman , ahir zaman ...
Gaddarlıkların , hainliklerin ve vahşiliklerin olduğu ahir zaman .. Hadi ahir zamandan çıkıp geçmişe gidelim ve acılardan sıyrılalım. Mümkün müdür ? Her an ahir zamandır , her an halklar acı çekmeye , zorbalanmaya mecburdur ..
Diyarbakır'ın farklı dönemlerini birleştirerek okuduğumuz bu eser , iyi ile kötünün net ayrımını , acıları , dostluğu ve kardeşliği gösteriyor bizlere .
Okurken tek sevmediğim şey maalesef yazarımızda alakasız MAA NOLMUŞŞŞ? Ve MA ile başlayan her cümleydi .
Her gün hastalar tarafından azarlanırken kullanılan bu büyülü kelimeyi başka yerlerde kullanımı beni mutlu etse de kelimeyi görünce artık otomatik olarak hastayla yaşanan kaoslar aklıma düşüyor maalesef ..
#_kitabimvekahvem_
#benûsen