Bugün 117 yaşında. Saygıyla anıyorum..
Yirminci yüzyılın ortasındayız. Sesini günden güne yükselten irtica bağırıyor. "Kız okullarını oğlan okullarından ayıralım. Kız öğrencileri köy enstitülerine almayalım." (Sanki tarlada ve fabrikada da kadını erkekten ayırabilirlermiş gibi.) "Ulûmudiniye okutalım da şu bozuk ahlakınız düzelsin." (Sanki kendi ahlaklarında din ile düzelecek taraf kalmış gibi.) Dünyanın neresinde bir gerilik varsa dört elle sarılıyorlar. Hür ve efendi bir milletin içinde yaşadıklarını unutup uşaklara dalkavukluk ediyorlar. Ankara'nın bir camisinde beş on ihtiyar bir hacı babanın eteğini öpünce utançlarından yere geçecekleri yerde sinsi ve memnun gülümsüyorlar. Çünkü onların kanaatlerince, bu millet ne kadar uyuşturulursa, kendi hak edilmemiş ekmeklerini o kadar emniyetle yiyeceklerdir. Daha dün Atatürk'ün etrafında ileri düşünceli, laik zihniyetli görünmeye çalışan bu ikiyüzlüler, şimdi yeşil sarığı küflü kafalarına geçirip diyorlar ki: Amerika'da da, İngiltere'de de ahlâk dine dayanırmış. Bu ne kadar kökü içeride düşünce böyle? Amerika'da bir sürü de tarikat vardır. Şu halde hemen tekkeleri de açalım. Suriye'ye, Mısır'a giden şeyhleri geri çağıralım, sokakları keşküllü dervişlerle dolduralım. Ne hallere düşmüşler!.. Demek halkın gözünü boyamak için ellerinde başka çareleri kalmamış.
Atsız, yazıları ve eserleriyle Türk toplumuna ve özellikle de gençliğe millî ruhu, şuuru ve ülküyü aşılamayı hedeflemiştir. Ona göre, milletin temeli ahlaktır. Yüksek ahlak milliyetçiliğin de en başta gelen prenseplerinden biridir.
Sayfa 12
Reklam
Hipokrat yazıları, yaklaşık olarak MÖ 440-340 yılları arasında efsanevi Hipokrat'a (MÖ 460-377) ve onun yolundan gidenlere atfedilen kapsamlı bir yazılı metin grubundan oluşur.Hem felsefi hem de uygulamaya dayanan bilimsel incelemelerin olduğu bir çalışmadır. Fakat eserin önemi, ilahi ve doğaüstü güçlerin etkisini kabul etmeyip, hastalık ve sağlık üzerinde düşünüldüğü, kapsamlı bir gözlemin ve muhakeme edilmiş uygulamaların olduğu rasyonel bir dünya görüşüne dayanmasından gelir. Bu çalışmalar sayesinde, hastalığın doğal bir nedeninin olduğu kabul görür; bu kayda değer gelişme Hipokrat'tan yaşça genç Platon ve Platon'nun öğrencisi Aristo'nun başarısıdır. Aristo bir hekimin oğludur ve felsefe, ahlak bilimi, politika, sanat ve evren bilimine sayısız katkıları vardır. Günümüz Batı tıbbının temelini oluşturan sorgulayıcı yaklaşımı ve bilimsel metodu getirmesiyle tıbbın daha çok rasyonel temellere dayanmasını sağlamıştır
Zafer partisi genel başkan yardımcısı fetöcü mü? Ne?
Gaffar Okkan... Şehidimiz. Pusu kurulup ortadan kaldırılan kahraman polisimiz. İsmini yazının devamında açıklayacağımız şahıs, bir yazısında Gaffar Okkan'la ilgili şunları söylemişti: "Gaffar Okkan'ı ihtilal döneminde İzmir'e yolu düşen ülkücüler işkencelerinden tanırlardı. (...) Ülkücülerin geçmişini unutmaması, öğrenmesi için
Demokrasi prensibi
Demokrasi birinci hassasiyle müşterek ikinci bir hassası daha vardır. O da şudur : Demokrasi, fîkridir; bir kafa meselesidir. Herhalde, bir mide meselesi değildir. Hükûmet prensibi de, bir adalet muhabbetini ve ahlâk fikrini icap ettirir. Demokrasi, memleket aşkıdır, aynı zamanda babalık ve analıktır.
Türk Tarih kurumuKitabı okuyor
Alın Teriyle Kazanılan Paradan Utanç Duymaya Neden Olan İnsan Müsvetteleri
"Kimseye yük olmamak bir ahlak dersidir; ben kimseye yük olmuyorum! Ben kendi ekmeğimi kazanıp yiyorum; doğru, kuru bir parça ekmek, hatta kararmış ekmek; ama çalışarak kazanılmış yasal ve hile hurda yapmadan elde edilmiş bir ekmek. Ne yapayım! Yazıları temize çekme işiyle az kazandığımı bende biliyorum; yinede gurur duyuyorum bundan; çalışıyorum, ter döküyorum. Ama sonuçta gerçekten böyle; yazı temize çekiyorum! Günah değil ya yazı temize çekmek? "Zaten o yazı temize çeker!", " Bu memur müsveddesi var ya," derler, "yazı temize çeker!" Bunda onursuz bir şey var mı? ...Fakat herkes eser verecek olsaydı, kim yazıları temize çekecekti? Yani biliyorum bana gerek olduğunu, vazgeçilmez olduğumu ve insanların saçmalıklarına kulak asmamak gerektiğini. Ama ne yazık ki müsvedde diyerek bir benzerlik buluyorlar! Tamam da bu müsvedde lazım size, bu müsvedde işinize yarıyor, bu müsvedde sayesinde işler yolunda gidiyor, bu müsveddeye ikramiye vermeniz lazım; müsvedde olsa bile!" Kendi tabağını daha makineye atamıyorsan yüksün. Kendi ceketini çıkarıp asamıyorsan yüksün. Kendine bir şey yaptığında bulaşığını ve dağınıklığını öylece bırakıyorsan yüksün. Düğmen kopunca bile dikemiyorsan yüksün. Çamaşırlarını sepet yerine çevrede bırakıyorsan yüksün. Evde veya dışarıda yediğin masayı hayvan tepinmiş gibi bırakıyorsan yüksün... Yüklük anlayışınız tonluk değil gramlık olsun. (: Ki kendi kendinize yetebilmeyi öğrenin...
Reklam
Ahlak anlayışını sadece kadın-erkek ilişkilerine indiren bir toplumda hak ihlalleri, iltimas, rüşvet ve haksız kazanç normalleşerek toplumun kokuşmasına vesile olur.
Sayfa 57
Müsveddeler de vardır!
Kimseye yük olmamak bir ahlak dersidir; ben kimseye yük olmuyorum! Ben kendi ekmeğimi kazanıp yiyorum; doğru, kuru bir parça ekmek, hatta kararmış ekmek; ama çalışarak kazanılmış yasal ve hile hurda yapmadan elde edilmiş bir ekmek. Ne yapayım! Yazıları temize çekme işiyle az kazandığımı bende biliyorum; yinede gurur duyuyorum bundan; çalışıyorum, ter döküyorum. Ama sonuçta gerçekten böyle; yazı temize çekiyorum! Günah değil ya yazı temize çekmek? "Zaten o yazı temize çeker!", " Bu memur müsveddesi var ya," derler, "yazı temize çeker!" Bunda onursuz bir şey var mı? ...Fakat herkes eser verecek olsaydı, kim yazıları temize çekecekti? Yani biliyorum bana gerek olduğunu, vazgeçilmez olduğumu ve insanların saçmalıklarına kulak asmamak gerektiğini. Ama ne yazık ki müsvedde diyerek bir benzerlik buluyorlar! Tamam da bu müsvedde lazım size, bu müsvedde işinize yarıyor, bu müsvedde sayasinde işler yolunda gidiyor, bu müsveddeye ikramiye vermeniz lazım; müsvedde olsa bile! (Devuşkin bile yolunda ya jnknmjmj)
Kur'an, hitap ettiği Arapların anlayamayacakları şeyler söylemiş olmayacağı için, Kur'an'ın nazil olduğu dönemde Arapların bilmedikleri şeylerin Kur'an'da yer alması mümkün değildir. Kur'an; Kozmoloji, Tıp, ahlâk, tarih, dil ve hukuk konularında Arapların bilgi ve uygulamalarını zemin almıştır.
Sayfa 93 - Otto
"Daha adil bir dünya için önceliği Ahlak ve Maneviyat olan Hakkın yanında yer almanın bedeli ne olursa olsun Hak'tan taviz vermeden yürüyecek, ümmet olarak vahdeti sağlamak gibi bir çabas olacak bir neslin inşa edilmesi en zaruri durumdur.."
Sayfa 22
284 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.