Gerçek bazen inanılmaz bir görünüme bürünür
"Ekim düşüş demektir. Baudelaire'in de korktuğu soğuk karanlıklara dalışın habercisidir. Benim gibi iflah olmaz bir tedirgine varlığın sarsılmasını, benliğin marazi bir şekilde çözülüp dağılmasını çağrıştırır."
Guy Vaes ta kitabında benliğini, kimliğini karşılaştığı her yüzde yitiren
… İlk başta suya kanar gibi kandım
Sözlerine inandım herkesin kalpten, çok içten
… Bu uykumdan uyanmam zaman aldı
Uyandım, uykusuzluk başladı aniden, aniden
… Yıllar öğretmenim oldu, gerçek zor okuldu
Kaçtım dersten, derslerden
Sagopa Kajmer-Ahmak Islatan
Güne, gülüşümü güneşe sığdırarak uyandım diyorum, tamam artık bütün ertelenen aktiviteleri yaparız diyorum...
Demez olayım ki ardından; kırkikindi, ahmak ıslatan, sağanak, karla karışık (yok artık Ayfer :)) gök gürültülü, her türlü yağmur hakim oluyor.
Yağsın bakalım, barajlar dolsun, biz hayat eve sığar müdavimleriyiz zaten. 😌
Trene binip göçüp gitmem lazım buralardan
Kokumda kalmasın karalansın tüm anılarım bu sokaklardan
Alıp başımı gidesim var hiç geçmediğim yollardan
Susuyorum içtenliğimden bedenimin yorgunluğundan
Manzaramda bir tutsak hikaye uçup gitti kelebekler kollarımdan
Ahmak ıslatan yağıyor şu karşıki dağların dumanından
Uyanmak istemiyorum bu rüyadan fevkalade
Tolunay Akkaya
Bugün Pazar; Kendini bişeylerle meşgul edip, gündelik telaşları unutmayı sevenler için güzel bir gün.. Halâ sobası olanlar şanslı, belki uyanmadı bile komşular .. Pencereden dışarıyı izleyen çocuklara takıldı gözüm, “kahvaltı hazır” diye bağıran anne sesleri kulağımda .. kış da dayandı mı iyiden iyiye kapıya .. geceler gündüzlerden soğuk, dışarda karla karışık ahmak ıslatan yağmuru var, zaten bizde çok akıllı sayılmayız?? Hadi!! Hayat yeterince istemekten ibaret sadece, seyirci kalma, ona dokunmalısın! Uzaktan izlemek bir çok güzelliği kaçırmak demek .. Şayet takatin yoksa da konuşmaya, susalım .. Biz susalım Sezen söylesin ..
Bizim oralarda yağmurun kendince bir yağış şekli vardır, çiselemek derler... O kadar ince yağar ki yağmur iliklerine işlediğinde fark edersin ıslandığını. Bazı aşklar da tam böyledir; insan, âşık olduğunu bile hissetmeden bir bakar ki sırılsıklam aşk kesilmiş. Benimkisi de öyle oldu, hiç fark etmeden ıslandım o çiseleyen yağmurlarda. Bu yağmurun bir adı da bizim oralarda "ahmak ıslatan yağmuru"ydu. "Enayi ıslatan" da derler. Islanıyorsun aslında ama ıslandığını fark etmiyorsun, âşık oluyorsun ama anlayamıyorsun. Enayice ıslanıyorsun işte!.. Veya âşık oluyorsun, fark etmeden, anlamadan...
Gönlümün cennetine koyduklarım ve cehenneminde yaktıklarım
Ne çok şey anlatıyor, gözlerine baktıklarım
Çok şey anlatıyor, gözümden akıttıklarım
Ahmak ıslatanlarım
S.K./Ahmak Islatan