Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ahmak denir abi :)
Arap dilinin gramer kurucuları bellidir. Ebu'l-Esved ed-Dueli, Halil b. Ahmed, Sibeveyh, Ferra, Ahfeş, Zeccac vb. bu şahısların tamamı Müslümandır. Bu Müslüman şahıslar Kur'an'dan gramer tedvin edecekler ve bugün gelen birisi "Kur'an'da gramer hatası var." Diyecek. Bu gerçekten komiktir. Gramerin kaynağı Kur'an, onu tedvin edenler Müslüman ama o tedvin edilmiş gramerden Kur'an'da hata bulan bir 21.yüzyıl insanı. Ne denilebilir ki?
Sayfa 48 - İnsan yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Hani bazılarına abi dedikçe abideleşir, bazıları vardır ki abi dediğin zaman , kendini bir şey sanıp adileşir ya ..
Reklam
Abi, umut çiçekleri solmazmış. İmkânsız görünen meselelerin üzerinde de bir kader vardır unutma. Kâinat'ın Sahibi dilerse yokuşlar düz olur. Gökyüzünde uçuşan kuşlara kim gideceği adresi öğretti, düşündün mü hiç? Kim onların akıllarına yazdı mevsimlere göre göçü? Onların semalarımızda katar katar nizami bir tabur gibi dizilip göklerimizi süsleyerek bilmedikleri adreslere uçmalarını kim öğrettiyse onlara, sizi o mucize türü tesadüfle karşılaştıran bilir neyin nasıl olacağını.
Diyeceksiniz ki: "Nurettin Hoca öyle bulmuş, Üstad böyle bulmuş. Fethi Abi, Ahmed Tahir Efendi'yi bulmuş. Cahit Abi, Nakşî dervişi olmuş. Erdem Bayazıt, Abdurrahim Efendi'yi bulmuş. Akif Abi, Siirt Baykan'da bir zatın bendesi olmuş. Tanıdığımız bütün güzeller bir güzelin önünde diz çökmüşler ve güzel olmuşlar. Kabul de, biz o güzelleri nereden bulacağız?"
Diyeceksiniz ki: "Nurettin Hoca öyle bulmuş, Üstad böyle bulmuş. Fethi Abi, Ahmed Tahir Efendi'yi bulmuş. Cahit Abi, Nakşî dervişi olmuş. Erdem Bayazıt, Abdurrahim Efendi'yi bulmuş. Akif Abi, Siirt Baykan'da bir zatın bendesi olmuş. Tanıdığımız bütün güzeller bir güzelin önünde diz çökmüşler ve güzel olmuşlar. Kabul de, biz o güzelleri nereden bulacağız?" Nereden bulacağız? Ben bilmem! Nasıl bulacağız? Onu biraz bilirim; dert edeceğiz, boynumuzu bükeceğiz. "Ya Rabbi, bu zamanda yaşayan senin dostlarından her kim varsa, o erenlerden kimler varsa onların gönlüne girmeyi bize nasip et. Gönlümüze onları almayı bize nasip et. Sevdiklerini sevdir, sevdiklerine sevdir." diye dua edeceğiz, yakaracağız.
-Dolunay, bu nasıl bir arayış ki, ağlıyorsun sen? -Emir, bir uğurlama için çağırıyorum seni İstanbul'a. Gelir misin?.. -Dolunay, nasıl bir uğurlama bu, söylesene şunu?.. -Numan abi! -O öldü Emir, Numan abi artık aramızda değil... Fazla konuşamıyorum ne olur, yarın öğlen namazında dediler... Bir vefa borcumuz vardır ona karşı en azından... - Dolunay anlatamaz mısın biraz?.... -Suna taşındı bu sokaktan, sen yoksun... Son iki üç gündür dalgın ve üzgün dolaşıyordu sokakta... Bir trafik kazası işte... Ajandası düşmüş yere... Açıp okudum yazdıklarını. "İstanbul Yüzlü Kadın", "Zor Roman" adı vardı sayfanın sağ köşesinde... Hepsinin sonuna konulmuş bir nokta... O senin hayatının da bir özetiydi işte...
Sayfa 285Kitabı okudu
Reklam
“Hz. Osman'ın kılıcının Osmanlı'ya, Yavuz Sultan Selim ile birlik- te geçtiğine dair itiraz etmiştim. O ise Hz. Osman'ın kalıcının, Şeyh Edebali tarafından Osman Bey'e verildiğini hatta kılıcı verdikten sonra Şeyh Edebali'nin, Osmanlı'nın kurucusunun adını Orhun'dan Osman'a değiştirdiğini
Tenhalarda ağlamak çare değilmiş abi, öğrendim ağlaya ağlaya ve sustum, içime akıyor gözyaşlarımın en yakıcısı
Sayfa 102Kitabı okudu
"Ağlamak çare değilmiş abi, öğrendim ağlaya ağlaya ve sustum, içime akıyor gözyaşlarımın en yakıcısı."
Sayfa 112 - TimaşKitabı okudu
Ahmed abi o kadar kolay mı?
Yüreğimi dolamadım ki ben telörgülerle Sen gidersen, sana benzeyenler var...
Sayfa 207 - KırmızıkediKitabı okuyor
Reklam
Sen görmedin Ahmet abi, 2000 sonra da değişen bir şey yok.
"...C. Chaplin'in dediği gibi dünyayı anneler, şairler ve öğretmenler yönetseydi, kimseler sızlanmazdı! Ama o da bencileyin hayalci. Nerede o cici anneler, namuslu, bilimci öğretmenler, yiğit şairler? Belki 2000. yılından sonra... Ah be!"
Sayfa 98 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"O halde dinle beni biraz abi. Mademki dünyaya gelişimiz kendi irademiz dahilinde değil, o zaman bir anlamı var hayata gelişin. Mademki ölüm yaşamak istediğimiz halde kendi irademizin dışında bir hadise, o halde bir anlamı var ölmenin. Hayat doğum gelişiyle, ölüm gidişinin arasında kalan boş bir sayfa ise onu itina ile doldurmamız gerektiğini düşünüyorum, ilahi kitaplar ve peygamberler de bunu söylüyor..."
Sayfa 85 - TimaşKitabı okudu
110 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.