Rüya! Ne güzel. Hem de kalemden akan bu sızı kadar gerçek.
Sayfa 54
Mektubun gecikti gene. Belki de ne yazacağını kestiremiyorsun! Oysa adını yazman yeter. Görünce içim aydınlanıyor. Yüzüme şavk geliyor.
Sayfa 141
Reklam
Gözlerinden öperim cânım. En çok da burnundan. Gülme, ciddi söylüyorum.
Körsem, Senden gayrısına yoksam, Bozuksam, Can benim, düş benim, Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık...
Çok öskedim seni. Öskedim, bizim doğu dialektinde özledim demektir. Neyini, nereni, hangi halini desem ki? Sesini öskedim örneğin. Yüzünü, şeytan çocuk gülüşünü, öfkeni, yeryüzünü ve kaskatı canımı ısıtan varlığını. Şükür varsın. Oturup “nasılsın” diye açabilir insan. Sevinebilir, övünebilir, ağlayabilir insan. Ne tuzsuz şeydi şu dünya be. Geldin, buldun, şenlendirdin, insan ettin beni. Yemeyip-içmeyip, yatmayıp-uyumayıp, seni anlatmalı bu yürek. Senden bir ricada bulunucam ama en iyisi şimdilik susmak. Mâdem sen sözünde durmadın ben de sürpriz yapıcam! Şaşırtıcam seni! Hem böylesi şeyler gevezeliğe gelmez, tadı kaçar sonra... Gene de ödeyemem. Böylesi daha güzel. Sana mahkûm kalmak güzel. Gözlerinden öperim. N’olur yaz.
... Ve hep olmayacak şeyler kurarım, Gülünç, acemi, çocuksu...
undefined
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.