Dünyanın tüm problemlerinin başlıca sebebi ve esas kaynağı insanoğlunun kalbinde bulunan bir kara delik. Bütün dünyevi kötülükler, adeta bir Pandora Kutusu misali, bu kara delikten çıkıp yayılmaktadır.
İnsanlık olumsuz düşünür ve hisseder. Dünya üzerindeki en korkunç hastalık Aids veya kanser değildir... ya da en gerçek felaketler kirlilik, işlenen suçlar, savaşlar veya dünyanın bazı bölgelerinde yaşanılan yoksulluklar da değildir. Dünyanın en büyük felaketi, hastalığı insanoğlunun olumsuz hisleri ve çatışmacı düşüncelerinin ölçülemeyecek derecedeki uçsuz bucaksız cehennemidir.
The worlds is such because you are such
Dünya böyle çünkü sen böylesin
Dünyayı, insanlığın olumsuz düşünceleri ve hisleri şekillendirmektedir. Kişinin kaderini değiştirmesi için, parçalanmış psikolojisini birleştirmesi, düşünce ve inanç sitemini değiştirmesi, eski zihin yapısını, önyargılarını ve düştüğü tüm kötü durumları ortaya çıkaran, kendisini alaşağı eden düşleme şeklini ve olumsuz düşüncelerinin zulmünü öncelikle kendi içinde, derinde, kökünden kurutmalıdır.
We can dream poverty. We can dream wealth.
We can dream hell or paradise.
We can dream death, or a life forever.
It is al lup to us.
The world is as we dream it.
Yoksulluğu da düşleyebiliriz, zenginliği de düşleyebiliriz.
Cehennemi de düşleyebiliriz, cenneti de düşleyebiliriz.
Ölümü de düşleyebiliriz, sonsuz yaşamı da düşleyebiliriz.
Hepsi bize bağlıdır. Dünya, bizim onu düşlediğimiz gibidir.
[ön iç kapak-bir bakıma kitabın özeti]