Adamın biri, iş için hayvanat bahçesine başvurmuş, “Maymunumuz öldü, sadece maymun kadromuz boş. Kabul edersen buyur” demişler. Bizimki kabul etmiş. Bir maymun postu giydirmişler, asgari ücretle işe başlamış. İş iyi, gıdaya da para vermiyor, bütün gün simit, fıstık vs. Bir gün yanlışlıkla yan kafesle arasındaki kapı açık kalmış içeri aslan girmiş! Bizimkisi mesaiyi unutup panik içerisinde “imdat yok mu kurtaran!” diye bağırmaya başlamış. Aslan durmuş “Kardeşim tek işsiz sen misin?” demiş.
Sunay Akın tv programında ilk kitabını ve şairi tanıtmıştı, çoban şair... Sonra ikinci kitabını çıkardığında tv programına davet etmişti... Köyden kasabaya inince, çantasını kitapla doldurduğundan söz ediyordu. Daha çok okuyabilmek için sonradan çobanlığı tercih ettiğini söylediğini anımsıyorum. Bu fikir bana da ilginç gelmişti, bizim kapıcı gördükçe, ben de kapıcı olsam ne kadar çok kitap okumaya vaktim olurdu demişimdir... Dikkat edin bizim kapıcı dedim, kapıcı mesleğini genellemedim. Çünkü bizim apartmanda kapıcı bir şey yapmıyor... Çoban şair artık köydeki taşları, hayvanları, bitkileri vs.. imgeleştirmeye başlamış...aşmıştı adam...
evinizin penceresini
açıp kapatıver her sabah
aç kapa, aç kapa
mutluluktan sımsıcak oluyor evimiz.
aşık bu evler birbirine biliyorsun,
aç kapa, aç kapa penceresini,
eviniz evimize göz kırpıyor olsun.
ağaçları görmüyor musun,
nasıl da kol-kola bu havada
bu dans bu havada
ya şu iki bacadan yükselen duman,
nasıl da sarmaş dolaş havada
hangisi dibinde üşüyen bilir,
dışarıda alev alan bu havada.
evinizin penceresini diyorum,
aç kapa,
aç kapa bütün gün herkes bilsin,
kimseler bilmez,
iki ev,
birbirine aşık,
iki ev.
Yine tam akım gökyüzü
Giyinmiş mavisini tepeden tırnağa
Bir güneşle göz kırpıyor
Bir ayla
Karşılık alınca da toprak anadan
Milyonlarca yıldızla patlatıyor gözlerini
Derler ki yıldızdır o kayanlar
Bence
Gökyüzü taş atıyordur
Sevgilisinin penceresine
Evim yok seni konuk etmek için
olmayacak
olmasın
yüzümde iki göz bir konak
yeter ki çalsın kapıyı gözlerin
yetmezse alnımın çatısı var
yetmezse başımın üstünde yerin
yetmezse kalbim
ne kapı ne anahtar...
Nezih bi topluluk sofradaydı… “Götünün kılıyım” diyen Şafak Sezer, açılımcı akiller Hülya Koçyiğit ve Orhan Gencebay, eşiyle birlikte Ak Saray’ı ziyarete giden Demet Akalın, “Akp’ye oy verdim, hayranım” diyen Acun Ilıcalı, Akp iftarında ezan okuyan Mustafa Ceceli, Tayyip Erdoğan’a “ak yürekler seninle” diye şarkı yapan Doğuş, çakma dombıracı Uğur