Müftü diye buna derim!!!
Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, Izmir'den kopup gelen "Vatan ordusuna katılınız" başlıklı telgrafı aldıktan sonra halkı cami önüne toplayacak ve haykırarak şu fetvayı verecekti: Her ne pahasına olursa olsun düşmana karşı koy- mak gerekir. Düşmanın işgal eylediği ülkeler halkı için kavgaya girişmek farz-ı ayn'dır, işgale uğramayan ül- keler halkı için farz-ı kifaye'dir. Ben fetva veriyorum. Silah ve cephane azlığı ya da yokluğu hiçbir zaman kavgaya engel olmayacaktır. Hiçbir savunma aracı bulunmayan bir Müslüman bile yerden üç taş alarak düşmana atmak zorundadır.
Sayfa 250Kitabı okudu
İzmir’in İşgali
Hürriyet ve itilaf fırkasının Denizli’deki tutum ve davranışlarının Celâl Bayar (Galip hocanın) anılarından izleyelim. İzmir’in işgali ,Denizli’de elim tepki yaratmıştı .bununla beraber ,yerli Rumlarla Hürriyet ve itilaf Partisi’nin az sayıdaki adamları, mukavemet aleyhinde propagandadan geri durmuyorlardı .Bunlara göre itilaf devletlerinin yardımı ile ilerlemeye devam eden yunan ordusuna mukavemet boş yere kan dökmekten başka bir şey değildi. Denizli hürriyet ve itilaf Partisi’nin ileri gelenlerinden birkaç kişi, Yunanlılarla mücadele etmeye karar verdiklerini topçu alay kumandanına gidip söylemişlerdi. Vatansever Denizli halkı ,devamlı yapılan bu tahriklere rağmen ,böyle düşünmüyordu .Düşmanla mücadele fikrini ,her zaman Müftü Ahmet Hulusi Efendi temsil ediyordu. kendisini yakından tanırdım. medrese zihniyetini skolastik düşüncesini vatan muhabbeti ile birleştirmiş saf ve dürüst bir Türktü .Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin muhalifleri ise ,bu vatansever müftüyü devamlı bir şekilde ölümle tehdit etmişlerdi fakat uyanma yolundaki gayretlerini önleyememişlerdi! Denizli’de böylece savunma fikri uyanmış ,Redd-i İlhak cemiyeti adı altında işe başlamıştı .Denizli’de uyanan bu akım ilerlemiş ,düşmanı Sarayköy‘den ileri geçirmemek fikri doğmuştu .Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin “hiçbir savunma vasıtası olmayan bir Müslüman dahi yerden üç taş alarak düşmana atmaya mecburdur!” şeklindeki fetvası Hürriyet ve itilafçıları çileden çıkarmıştır.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
Selam Olsun
Milli Mücadeleye destek olmak için canı pahasına savaşan Karakol Cemiyeti'nden Yenibahçeli Şükrü'ye, Hamza Grubu'ndan Yüzbaşı Seyfettin'e, Mim Mim Grubu'ndan Topkapılı Mehmet Cambaz'a selam olsun. İmalat-ı Harbiye'den Eyüp Bey'e, Berzenci Grubu'ndan Ahmet Berzenci'ye, Ferhat Grubu'ndan Mustafa İzzet' selam olsun. Kuva'cı kahramanlar; Yahya Kaptan'a Ali Çetinkaya'ya, Şahin Bey'e, Sütçü İmam'a ve Ahmet Hulusi Efendi'ye selam olsun. Kadınlarımız Ayşe Çavuş'a, Halime Çavuş'a, Asker Saime'ye, Melek Hanım'a, Tayyar Rahime'ye, Kara Fatma'ya ve Gördesli Makbule'ye bin selam olsun. Daha önce Çanakkale'de, Conkbayırı'nda, Kemalyeri'nde ve daha sonra Adana'da, Maraş'ta, Sakarya'da, Urfa'da, Afyon'da, Antep'te ve İzmir'in dağlarında Mustafa Kemal'lere selam olsun, selam olsun, selam olsun...
236 syf.
·
Puan vermedi
Henüz 17 Yaşında...
Ahmet Efendi ile Hulusi Efendi ile, Fransız tiyatrosunda sahnelenen bir oyunu izlemek üzere gittikleri Beyoğlu'nda fazlaca içip sarhoş olurlar ve olaylar başlar ... Ahmet Efendi nefsini bir kenara bırakıp merakına kapılmış ve bir dünyayı keşfetmeye yola çıkmış... Merakının da bir insanın kararmış dünyasını aydınlatmak olduğunu çok sonra anlıyoruz ... Kitaptaki bir benzetme çok hoşuma gitti. Son olarak onu da paylaşmak istiyorum. Kalyopiye bir müşterinin söylediği " Siz bir kaşığa benzersiniz, herkesin ağzına girersiniz. Bunun için midesi olan bir adam o kaşığı ağzına almaktan tiksinir."
Henüz 17 Yaşında
Henüz 17 YaşındaAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,834 okunma
MÛSİKÎ’DE TASAVVUF VE REBAB
MÛSİKÎ’DE TASAVVUF VE REBAB Ev meşk meclislerinden ve fasıl gecelerinden bahseder misiniz? Hoca Câhit Gözkân(1909-1999), her zaman mûsikî meclislerini hocası Ahmet Mükerrem Akınca’ya tevarüssen devam ettirdiğini ifade ederdi. Hocasında gördüğü veçhile, haftanın bir günü umumi fasıl gecesi yapılırdı. Bu fasıl akşamına herkes sazını alıp
Yüzellilikler listesi
Türkiye'den sürgün edilen İtilaf Devletlerinin işbirlikçileri Yüzellilikler, Türk Kurtuluş Savaşı sonrası düşman iş birlikçisi olarak görülen ve Türkiye'den sürgün edilen, hepsi üst düzey makamlarda yer alan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verilen isimdir. Sevr Antlaşması'nı imzalamak üzere Paris Barış Konferansı'na giden
Reklam
mavi maklube ve küçük ahmet... daha iyi duo var mıdır
Mesela, Türkiye'ye veda etmeden önce hangi partiyi ziyaret etti dersiniz Moore? CHP. Kılıçdaroğlu'yla bir görüşme yaptı. Ardından Beşiktaş yönetiminin yanına gitti. Ancak gelelim Moore'un 'derin izi'ne... Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı Siyasi Direktörü olarak görev yaparken de Türkiye'ye resmi olarak bir kere geldi Moore. Amaç, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı ile Brexit ve AB'yi konuşmaktı. 4 Kasım 2019 tarihinde heyetler arasında yapıldı toplantı. Ancak bir gün sonra hiç bilgi yokken Moore'u başka bir ziyarette gördük. Moore, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın makamına geldi. Kimse bu ziyareti anlamadı ama Moore, bu son ziyaretinin ardından sekiz ay sonra MI6'ın başına geçmiş oldu. Acaba ziyarette Akar'ın memleketi Kayseri konuşulmuş muydu? Neden diye sormayın, size çok garip gelebilir ama Moore'un Kayseri'ye karşı özel bir ilgisi vardı. Hâlâ var. Özellikle 15 Temmuz öncesi ve sonrası defalarca Kayseri'ye gittiği biliniyor. Hatta bir ziyareti sırf Abdullah Gül için yaptı. Memleketlisi Hulusi Akar'la birlikte yaklaşık 40 yıl önce Londra'da eğitim gören Abdullah Gül için Kayseri'de bir sergi açılmış, sergiye tek büyükelçi olarak Moore katılmıştı. Peki Moore'un yanında başka kimler vardı dersiniz? Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Rıfat Hisarcıklıoğlu, Aydın Doğan, Haşim Kılıç, Cemil Çiçek, Hüseyin Çelik... Yani AKP muhalifleri ve muhalif zenginler...
Sayfa 137Kitabı okudu
Okul cocuklari icin sapka getirip tezgaha dizer. Ustad bunlari gorunce at der. Tezgahin ucundan tuttugu gibi dereden asagi yuvarlar .Hafız Ahmet üstada olan sadakatinin bereketini hep görür. Evi hic misafirsiz kalmadigi halde kazancim gunde 30 kurusken 300 kurusluk masrafim olurdum .nasıl yettigine akıl erdiremezdim.
21 Temmuz’da da üçüncü Damat Ferit Paşa hükümeti kurulmuştu. Yeni hükümet, ilk işlerinden biri olarak, Dahiliye Nezareti’nin (içişleri bakanlığı) bir bildirisi ile, milli kuvvetlerin dağıtılmasını emretmiş, Denizli Mutasarrıfı da aldığı bu emri Denizli Heyet-i Milliyesi’ne tebliğ etmişti. Bu tebliğe cevap veren, örnek yurtsever ve milli
Sayfa 62 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Mustafa Kemal Paşa Adana'da ordusuz bir komutan olarak bazı faaliyetlere teşebbüs etmiştir. Zaten Mustafa Kemal Paşa Adana'ya geldiği günden itibaren halkla yakın ilişkide bulunmuş ve onları uyarmaya çalışmış, Adanalı aydınlarla ve Adana sancaklarından gelen temsilcilerle görüş alışverişinde bulunmak amacıyla da toplantılar yapmıştır.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
236 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
1881'de yazılan satırlar...
Ahmet Mithat Efendi'den okuduğum 5. eser ve daha onlarcasını okumaya niyetlendiğim dönem. Trt Avaz'da hakkında yayınlanmış ufak bir belgesele rastladım. Insan ömrü Ahmet Mithat Efendi'nin bütün yazdıklarını okumaya yeter mi cümlesiyle merakım iyice arttı. Tahtakale'deki evinde kendi matbaasını kurup kitaplarını yayımlamaya başlayarak '40 beygir gücünde yazı makinesi' namını almış. Yazılarından dolayı Abdülaziz yönetimi tarafindan Namık Kemallerle birlikte sürgüne gönderilmiş. Üç sene süren bu sürgünde çocuklar için okul açıp, ilk romanlarını kaleme almaya başlıyor. Türk basın tarihinin en uzun soluklu gazetelerinden Tercüman-ı Hakikat'in kurucusu, Muallim Naci'nin kayınpederidir. Hakkında yazacak o kadar çok şey var ki incelemeler yetmez. Esere gelecek olursak da üzerinde tartışılacak çok detay var. Özetle; Ahmet Efendi ile Hulusi Efendi, Fransız Tiyatrosu'nda sahnelenen bir oyunu izlemek üzere gittikleri Beyoğlu'nda fazlaca içip sarhoş olur, geç saatte yağmur bastırınca geceyi geçirmek için bir geneleve giderler. Ahmet Efendi'nin karşısına çıkarılan kız "henüz 17 yaşındaki" Kalyopi'dir. O geceyi izleyen günler, hem Kalyopi'nin hem de Ahmet Efendi'nin hayatını tümüyle değiştirecektir . . .
Henüz 17 Yaşında
Henüz 17 YaşındaAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,834 okunma
310 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.