“hep kurşunlamışlar yalnızlığı çoklar sokağında
herkesler var olmuş
bir sen ben ölmüşüm
ölmüşlük ne ki yaşanmamış mutluluklarda
ölmüştük ne ki tutkusuz yaşamlarda”
5 Mayıs 1973 yılında Ankara/Kızılay’da henüz 25’inde gencecik bir fidan düşer yere, kimsesizdir, bir başına. Çoklar sokağında bir yalnızdır, ölümünü bekler öylece. Yeğeni şöyle der
“..Işığı kafası, gönlü, bilgisi, ruh hali içinde görüyor. Işığı, ona kendi ışığını tutarak görüyor. İnsanla ortaya çıkan, insan gözüyle görülen ışıktan dem vuruyoruz. Işığı da ışıkla görebiliyor insan: İçindeki ışıkla.”