İstanbul senin gözlerinden akmış gibi kapkara; sen şehir oluyorsun birdenbire, karanlık bir İstanbul, içinde kaybolu­yorum, bulursam kendimi vuracağım, ama karanlık, bulur­sam kendimi vuracağım, bir Ahmet Kaya şarkısını boşaltaca­ğım beynime, kalbimi bir cami avlusuna terk edeceğim, ama kapkaranlık, pencereden bakıyorum ve gece yarısı bir radyo istasyonundan taşan delilik gibi bırakıyorum kendimi şehre; senin karanlığına.
"Beni milliyon kere yaktılar üst üste Bir anka kuşu gibi anne bir anka kuşu" Ahmet Kaya
Reklam
Düşmüşüm bir çukura, canım yanıyor, Yaşasam mı? Ölsem mi? Karar vermek zor…
Herkesin babası ölür... Ve itikadınca gömülür... Er ya da geç yetim kalır tüm çocuklar.. Ölüm ise Tek başına yaşanan bir eylem... Her ölen yalnız ölür...
Sayfa 237Kitabı okudu
Oysa ben bu gece yüreğim elimde, sana bir sırrımı söyleyecektim..
İnsan dediğin ürperir. Üşür sonra. Üşüdükçe de rüya mı görür? Çölde soğuk rüzgârlar eser üzerine. Güneşe doğru açtıkça yüzünde sırtında soğuk, karlı bir dağ büyür. Dönmek ister, olmaz da olmaz. Ayakları kök, ardı yalçın kaya olur annemin. Çığ düşer sırtına.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.