Gazeteci Uğur Mumcu, aracına yerleştirilen bombanın infilak etmesiyle feci şekilde öldü.
Uğur Mumcu da, diğerleri gibi, sadece yazdı. Ne yumruk attı ne kurşun sıktı. Onun da affedilmez suçu buydu işte; yazmak.
Bakış açımız ne olursa olsun, Yılmaz Güney'in mezarı Türkiye'de olmalıydı, mesela memleketi Adana'da... Çukurova'ya nazır bir Yaşar Kemal romanı tadında sonsuz uykusunda olmalıydı.
16 Kasım 2000...
Geçen onca yıla rağmen hâlâ seviliyor ve özleniyor olmak herkese nasip olmaz iki gözüm..
Hem seni anlamak hem de anmak adına çok samimi bir dille ve hasretle yazılan bu kitabı ruhuna atfediyorum.
mekanın cennet olsun.
Gazeteci Uğur Mumcu, aracına yerleştirilen bombanın infilak etmesiyle feci şekilde öldü.
Uğur Mumcu da, diğerleri gibi, sadece yazdı. Ne yumruk attı ne kurşun sıktı. Onun da affedilmez suçu buydu işte; yazmak.
Eeey egemenler!
Eeey zalimler!
Eeey vatanperverler!
Eeey kurtlar sofrasında dişine kan dokunanlar!
Ahmet Kaya öldü! Gözünüz aydın, vatan kurtuldu bölünmekten! Mübarek olsun kurbanınız!
Başı boş gezdiğin bir sokağın, penceresinden...
Dışarıda, kar yağacak, senin için de yağmur...
Anlatamadığın, her şeyin esiri olacaksın...
Sonra bir Ahmet Kaya, sarkısı duyacaksın, gelecek nakarat ve çivi gibi çakılıp kalacaksın, olduğun yere.!
Söyle şimdi sen nerdesin ben nerde ?
youtu.be/mNb81qxex4E