Ahmet Ağabey
Seni de anlayamadık değil mi Ahmet Ağabey? Anlayamadığımız,bilemediğimiz her şey gibi! Meğerse kişi severse vatanını, bir kaya olsa bile erirmiş... Yıldızlar gündüz oldu diye kaybolmaz, karanlıkta parıldarmış... (Ahmet Kaya'ya ithafen)
125 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Başlamadan önce: Bu inceleme yoğun Spoiler içermektedir. Kitabın incelemesine geçmeden, daha önce
Attila İlhan
Attila İlhan
hiç okumayanlar için kendisinden ve şiirlerinden ve şarkı olmuş şiirlerinden bahsetmek istiyorum. Bilinen adıyla Attila İlhan'ın gerçek adı Attila Hamdi İlhan olup pluviofil, bibliyofil, bibliosmia bir karaktere sahiptir. Şiir,
Elde Var Hüzün
Elde Var HüzünAttila İlhan · Bilgi Yayınevi · 19923,458 okunma
Reklam
"Bazen de daha ilerilere, denize çok yukarıdan bakan kayalıklara kadar gider, orada yosun bakışlı uçurumun kenarında, durulmuş suyun yeşil ve somakî bir ayna gibi akşamın son ganimetlerine açılışını, bir anne rahmi gibi bu ışık parçalarını alışını ve yavaş yavaş onların üstüne kapanışını, örtülüşünü seyrederdi. Ta yerin altından, ilerleyen ve gerileyen dalgaların sağır gürültüsü, küçük piyanolar, aşk fısıltıları, kanat çırpışları, şıpırtılar, hülasa bilinmeyen varlıkların, yalnız günün bu saati için yaşayan, akşamla gecenin arasındaki geçidi doldurduktan sonra kim bilir hangi sedef kabuğunda, balık pulunda, kaya çukurunda, ay ve yıldız aksinde uyuyan binlerce varlığın sesleriyle kenarları pul pul, akisleri renkli büyük davetler onu çağırırdı. Nereye çağırırlardı? Mümtaz bunu bilseydi, belki bu davete koşardı. Çünkü suyun sesi, aşkın, ihtirasın sesinden kuvvetlidir. Karanlıkta su sesi insanın içindeki ölüm mayasının dilini konuşur."
Sayfa 35 - Dergâh Yayınları
Tâ yerin altından, ilerleyen ve gerileyen dalgaların sağır gürültüsü, küçük piyanolar, aşk fısıltıları, kanat çırpışları, şıpırtılar, hulâsa bilinmeyen varlıkların, yalnız günün bu saati için yaşayan, akşamla gecenin arasındaki geçidi doldurduktan sonra kim bilir hangi sedef kabuğunda, balık pulunda, kaya çukurunda, ay ve yıldız aksinde uyuyan binlerce varlığın sesleriyle kenarları pul pul, akisleri renkli büyük davetler onu çağırırdı. Nereye çağırırlardı? Mümtaz bunu bilseydi, belki bu davete koşardı. Çünkü suyun sesi, aşkın, ihtirasın sesinden kuvvetlidir. Karanlıkta su sesi insanın içindeki ölüm mayasının dilini konuşur.
I'm Ahmet Kaya/ Hasret Gültekin/ Mem Ararat..! 1K' nın..?
O'nun şarkıları dünyalar kadar derindir Şimdi bir ormanda bir kuşun yüreciği küt küt atıyorsa Bir ağaç karanlıkta büyüyorsa yavaş yavaş Onun şarkılarındadır muhakkak
Reklam
Bu anı yaşamayan var mıdır acep ..
"Ahmet Kaya bağlama çalıp türkü söylerken ağlıyorum usulca..."
Fink
Fink
spotify.link/U8EGvBkgfDb Ahmet Kaya/ Karanlıkta
Yar uykuda ben yine pencerem de Doğacak güneşi göresim gelir Yar uykuda ben yine pencerem de Doğacak güneşi göresim gelir Ahmet kaya~ karanlıkta
Filmdeki yazar, "Tanrı bizi birer heykel gibi yontuyor" diyor, "bizi biraz daha güzelleştirmek ve inceltmek için vurduğu çekiç darbeleridir acı." Her darbeyle çizgilerimiz biraz daha belirginleşip inceliyor ve içimiz her darbeyle biraz daha sancıyıp sarsılıyor, bir kaya parçasıyla bir heykeli birbirinden ayıran da o darbelerle çekilen acılar zaten...
Sayfa 69 - Anlaşma BöyleKitabı okudu
İşte bizim hikayemiz, hep böyle gider Umutlar hep gecelerde yol olur gider İşte bizim hikayemiz burada biter Aydınlıklar karanlıkta yol olur gider
Sayfa 272 - Hoşçakal İki GözümKitabı okudu
Reklam
Karanlıkta
Akşam olur karanlıklar çökende Devriyeler adım adım gezende Kar kaplamış solmuş, güller görende Sarılıp dallarına öpesim gelir... youtube.com/watch?v=4xHIdhZ... Ahmet Kaya
Bir ara açtığım ama kullanmadığım blog sayfamdan
Çoğunu okumadım sağdan soldan derledim: Aşkın Şehidi - Ahmet TURGUT (Bozkırın Sırrı Türk Peygamber romanını öneririm) Aşkın Elçisi - Ahmet TURGUT Aşkın Secdesi - Ahmet TURGUT
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.