IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Geçen yüzyılın sonlarında, büyük Devletimizin altın topraklarını bölüşmek için, Batılıların bir araya getirdikleri birçok şart, tarihî - kültürel birikme ve sürtüşmelerle iyice yıpratmaktadır iç yapımızı. Tanzimat, kısa zamanda, dış etki ve eritilmemiş iç yabancı unsurların çalışmaları ve düşünce kurumlarımızın zayıflığıyla, ufak bir kaydırış ve
Reklam
Bir romandan öte, bir anlatı özelliği taşıyan Kafa Kâğıdı'nda, dikkati çeken en önemli kısım, yazarın roman hakkındaki düşüncelerini anlattığı başlangıçtır. Necip Fazıl'a göre “Roman, 'icatçı bir hayat taklididir. “Böyle olunca, roman, asli mahiyeti bakımından bir oldurma, oluşturma, biçimleme, yakıştırma, tasarlama işi halinde
Osman Yüksel Serdengeçti Serdengeçti dergisinin sahibi ve yazı işleri müdürü olan Osman Zeki Yüksel (1917-1983), Akseki'de doğar. Babası Müftü Salim Efendi'dir. DTCF Felsefe Bölümü son sınıfında iken 3 Mayıs 1944'teki protesto yürüyüşüne katıldığı için tutuklanır; üç buçuk ay sonra serbest bırakılır. Fakülteden kaydı silinir.
Cemal Oğuz Öcal (1913-1971), İstanbul Erkek Öğretmen Okulunu bitirir (1935). Öğretmenlik yapar. Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümüne girer. 3 Mayıs 1944 Turancılık olaylarında Serdengeçti ile birlikte tutuklanır; okuldan kaydı silinir. Berat edince 1947'de öğretmenliğe döner. Heceyle milli, hamasi şiirler yazar. Serdengeçti ile önceden
Cemal Süreya nın Gözünden/Yüreğinden/ Ahmed Arif;
"Bir şair: Ahmed Arif Toplar dağların rüzgârlarını Dağıtır çocuklara erken" Hasretinden Prangalar Eskittim kitabıyla Ahmed Arifin şiiri de gün ışı­ ğına çıktı. Böylece Alımed Arifin Türk şiirinde zaten öteden beri sağla­ mış bulunduğu yer, okurun gözünde de matematik bir kesinlik kazandı. Sanırım, bu yer, bundan sonra en az tartışılır
Reklam
16. ASIR ŞAİRLERİNDEN EDİRNELİ NAZMÎ Türkiye’de Osmanlı sülalesi hâkim olduktan sonra(1) acem taklidi divan edebiyatının kuvvetle yayılarak milli dil ve kültürümüzü şiddetle tehdit etmesi üzerine on beşinci asrın sonlarında Türkiye’de bir dilde milliyetperverlik cereyanı baş gösterdi. Aruz vezniyle olmakla beraber, yalnız Türkçe sözler ve hatta
VÂLÂ NURETTİN veERCÜMENT EKREM TALU İnsan yüreği bu, hatır gönül kırmak istemiyor. Tüm boğuntular, yorulmalar arasında,unutulmuş, benim tanıdığım ölüler var mı diye düşünmekten ve yazmaktan kendimialamıyorum: Vâlâ Nurettin geldi aklıma birden. Bu Dünyadan Nâzım Geçti [1965] iliştikitaplıkta gözüme. Evet, bu dünyadan kocaman bir adam geçti. Nâzım
Rıfat Ilgaz'ın hastaneye yatışı ile ilgili, Başdan gazetesinin, 28.1.1949 gün ve 25. sayısında şu haber verilmiştir: "... hastaneden çıkan Ilgaz, on gün kadar savcılıkta ifadeler ve muhakemelerle meşgul olmuş ve tekrar hastalığı arttığından yatağa düşmüştür. Rıfat'ı para ile yatıracak bir hastane dahi bulunamamış, nihayet Vali Vekili Haluk
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son
Reklam
Markopaşa · 12 Mayıs 1947 · Sayı: 21 " Bir Matbaa Versen, İmdadıma Gelsen'' ana başlıklı yazının konusu bir Türk müziği konseri eleştirisidir. Konserde son şarkıyı Markopaşa söylemiştir: "...En son şarkıyı Markopaşa kart ve çatlak sesiyle Recep Peker'in önünde diz çökerek okudu: Titrer yüreğim her ne zaman yadıma gelsen Kan
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.