Faşizm ve Komünizm
Parti-devlet [...], bilgi akışı üzerinde mutlak denetim, kamplar sistemi. [...] Hukukun hor görülmesi, şiddetin yüceltilmesi, dine yönelik baskılar, partiye tapma, faşizm ve komünizmin ortak yanlarıdır. İki rejim de benzer devrimci tutkuları, burjuva bireyciliğine karşı beslenen nefreti, kurtuluşu tarihin akışına bırakmama kaygısını, halkın birliğine olan inancı, fanatik hoşgörüsüzlüğü harekete geçirirler. Siyasette temel olan bir şeye, ortak bir düşmana sahiptirler: Liberalizm ya da liberal demokrasi. Komünist için liberalizmin gerçeği faşizmde, faşist için ise komünizmdedir. Ama en azından ikisi de, onları birbirlerinden ayıran bu yalancı arabozucuyu ortadan kaldırmak konusunda hemfikirdirler. "Nazisme et communisme, la comparaison interdite", Tarihçi François Furet ile mülakat, L’Histoire, mart 1995
Sayfa 408Kitabı okudu
FAŞİZM - NAZİSİZM - KOMÜNİZM
Gerçekten her üç rejim de liberal demokrasinin karşı kuramını oluşturuyordu. Başlıca özellikleri şunlardı: - Şefin tanrısallaştırılması, - Tek parti tarafından denetlenen devlet, - Korku ortamı ve toplumun topyekûn parti-devlet tarafından denetlenmesi, - Muhaliflere karşı zulüm ve toplama kampları. Bireyi doğumundan ölümüne kadar tüm alanlarda kuşatma arzusu ile hareket eden bu rejimler, özgürlük kavramı ile bağdaşmıyorlardı.
Sayfa 407Kitabı okudu
Reklam
"Köleleşmiş zihniyet"
Sen saatler boyunca kuyruklarda bekledikleri için onlara acıyorsun; ama onlar beklemeyi pek doğal buluyorlar. Ekmek, sebzeler sana berbat görünüyor; ama daha iyisi yok. Sana gösterilen eşyaları kaba buluyorsun; ama seçme şansı yok. Burada önemli olan, insanları daha iyisini beklerken olunabileceği kadar mutlu olduklarına ikna etmek; insanları başka her yerde onlardan daha az mutlu olunduğuna ikna etmek. Bu da ancak dış dünyayla tüm iletişim kesilerek başarılabilir. Paris’te de metro olduğunu söylediğimde kuşkuyla gülümsüyorlar. İçlerinden biri (üstelik bunlar çocuk değil, eğitim almış işçiler) Fransa’da da okullarımız olup olmadığını soruyor. Biraz daha bilgili bir başkası, omuzlarını silkiyor: Okullar, evet, Fransızlar’ın da okulları var, ama orada çocukları dövüyorlar. Bu bilgiyi güvenilir bir kaynaktan almış. [...] Bugün dünyadaki başka hiçbir ülkede, Hitler’in Almanyası’nda dahi, zihinlerin buradakinden daha az özgür, daha ürkek, daha köleleşmiş olduğunu sanmıyorum. André Gide, SSCB’den Dönüş (Paris, 1936).
Sayfa 404Kitabı okudu
STALİN'İN YALANLARI
Stalin "sosyalizmin inşasında" muazzam "başarılar" elde ettiğimizi söylüyor. Gerçekte ise, onlarca büyük fabrikanın kurulmasına ve tarlalardaki yüz bin traktöre rağmen [...], Sovyetler Birliği’nin esas üretim gücü olan işçi kesimini ve kırsal kesimde tarımla uğraşan kitleleri yıkıma sürükledik. Tükendiler, yarı aç çalışıyorlar, ne ayakkabıları ne giysileri var [...]. Kırsal bölgelerde devlet neredeyse yok pahasına tahılı, eti, yünü, de- rileri, tavukları, yumurtaları, vs. topluyor. Bunlar açlıktan kırılan kentlere gönderiliyor ve yok pahasına ihraç ediliyor. [...] şu anda kırsal bölgeler uçsuz bucaksız birer mezarlığa dönüşmüş durumdadır. Riyutin (Stalin muhalifi), Manifesto, 1932.
Sayfa 402Kitabı okudu
Hep yoksul kalacağımızı ancak aptal- lar söyleyebilir. Stalin'in ortadan kaldırdığı Komünist Partisi Üyesi Nikolay Buharin
Sayfa 398Kitabı okudu
NAZİLER ve PROPAGANDA
Büyük kitlelerin özümleme yeteneği çok sınırlı, sağduyusu zayıf, bellek boşluğu ise geniştir. Dolayısıyla her türlü etkili propaganda az sayıda önemli noktayla sınırlanmalı, bu noktalar dinleyicilerin en sonuncusuna kadar herkesin anafikri kavrayabilmesi için tek tip formüllerle gerektiği kadar tekrar edilmelidir. [...] Bir halk kitlesinin çoğunluğu ne profesörlerden, ne diplomatlardan oluşur. Soyut fikirlerle bu kitleye pek ulaşılamaz. Buna karşılık, onu duygusal alanda ele geçirmek daha kolaydır ve olumlu ya da olumsuz tüm tepkilerinin gizli dayanakları da bu alanda bulunur. [...]
Sayfa 394Kitabı okudu
Reklam
NAZİLER ve IRKÇILIK
Hitler, dünyada eşit olmayan ve belli bir hiyerarşiye göre sıralanan ırkların yaşadığına inanıyordu. Ona göre, insanlık tarihi ırklar arası mücadelelerle açıklanabilirdi. Hitler, Darwin’in hayvan türleri için 19. yüzyılda ileri sürdüğü "yaşam savaşı" ve "doğal eleme" kavramlarını insan toplumuna uyarladı. Nazi ideolojisi, en saf temsilcilerinin Cermenler olduğu iddia edilen Aryenlerin dünyaya hakim olması gereken üstün ırkı oluşturduğu fikrine dayanıyordu. Bu hedefe ulaşmak için Yahudileri yok ederek ırkın saflığı korunmalı ve doğuda "alt ırk" olarak kabul edilen Slavlardan alınacak topraklarla bir yaşam alanı oluşturulmalıydı.
Sayfa 393Kitabı okudu
Nazi Almanyası
En ufak bir hareketin bile Gestapo tarafından yetkililere bildirildiği bir ülkede rejime nasıl muhalefet gösterilebilir? Kuşkusuz milyonlarca Alman korkudan bir şey söyleyemedi, bazıları ise çıkarları gereği susmayı tercih etti. Rejimin zulmünü yaşamayanların çoğu, bu ulusal canlanış ideolojisine katıldı. Bunun dışında, bazı sosyal programların gerçekleştirilmesi (sosyal konutlar, tatiller) ve Versailles Antlaşması'nın yeniden gözden geçirilme talebi halkın gözünde rejimin popülerliğini arttırdı. Muhalifler toplama kamplarına götürüldü. Protestan ve Katolik Kiliseleri cılız bir sesle Hitler’in uygulamalarına tepki gösterdiler. 1933’te nazilerin Papalık’la imzaladıkları bir konkordato Katolik Kilisesi’nin rejimle işbirliği yaptığını düşündürüyordu. Buna karşılık, 1937 tarihli "Mit Brennender Sorge" başlıklı Papalık bildirgesi rejimi kınıyor, ancak Yahudilerin başlarına gelenlerden söz etmiyordu. 1939’dan önce rejimden kaçan Almanlar, dünyayı nazi tehlikesine karşı uyarmayı boşuna denediler.
Sayfa 390Kitabı okudu
Faşizm
Halkın kitle örgütleri aracılığıyla her yönden kuşatılması, muhalefetin bastırılması, son derece etkili bir propaganda ve Mussolini’nin siyasal becerisi bu rejimin kabul edilmesini sağladı.
Sayfa 377Kitabı okudu
FAŞİZM ve IRKÇILIK
Etiyopya savaşı sırasında başlatılan başka bir ırkçı propaganda da dinlerarası evlilikleri yasaklayan antisemit kararname- ler izledi. "Irk bilinci", Duce’ye göre "yeni insan"ın özelliklerinden biri olmalıydı.
Sayfa 375Kitabı okudu
Reklam
Faşizm
Faşist Partisi, bireyci bulunan "küçük burjuva" imgesine karşı bir kampanya başlattı. Küçük burjuvanın zıttı olarak, Duce’nin (Mussolini'nin) kişiliğinde somutlaşan erkeksi, savaşçı ve cesur faşist erkek gösteriliyordu.
Sayfa 375Kitabı okudu
FAŞİZMİN (PARTİ İDEOLOJİSİNİN) MEŞRULAŞTIRILMASINDA TARİH
Antik Roma dönemine sürekli göndermeler ve büyük arkeoloji çalışmaları ile (Roma’da imparatorluk forumlarının toprak altından çıkarılması) Mussolini, ulusal gururu onarmayı denedi.
Sayfa 375Kitabı okudu
FAŞİZMİN (PARTİ İDEOLOJİSİNİN) MEŞRULAŞTIRILMASINDA DİN
İtalya’da çok etkili olan ruhban sınıfı rejime destek vermeye başladı, bu da rejimin sağlamlaşmasına katkıda bulundu.
Sayfa 375Kitabı okudu
FAŞİZM ve TOPLUM
Orta sınıflar ve yoksul kesimler rejimin uygulamaya koyduğu ekonomi politikalarından yarar sağlamasalar da, bazı alanlarda lojman yardımı gibi avantajlar elde ediyorlardı. Büyük çaplı imar politikaları (otoyol inşaatı, bataklıkların kurutulması) ülkenin modernleştiğini gösteriyordu.
Sayfa 375Kitabı okudu
Milis (Faşist) Üyesinin Uyması Gereken Emirler
1. Milis üyesi kalıcı barışa inanmaz. 2.Hapiste geçen günler her zaman hakedilmiştir. 3.Bir benzin bidonunun başında nöbet tutmak bile vatana hizmet etmek demektir. 7.Disiplin orduların güneşidir. 8.Mussolini her zaman haklıdır. 10. Duce’nin (Şef - Mussolini) hayatını her şeyin üstünde tutman gerekir.
Sayfa 374Kitabı okudu
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.